bölüm altı:12.06.2015

0 0 0
                                    


senin sevdiğin bir renktir diye düşündüm bordo rujumu sürdüm. sürerken sen vardın aynada sana baktım bana gülümsedin. çekik gözlerin iyice küçüldü, kayboldu ben de gözlerinde kayboldum. sonra elektriklerin kesilmesiyle irkildim aynadaki yansımanda karıncalanmaya başladı 'gitme ! lütfen ' dedim içimdeki korkuyla. sanki direndin gitmemek için. önce saçların yok oldu, yüzün küçülmeye başladı yanakların, dudakların sırayla silindi. gözlerin zorladı kendini bana baktın baktın... sonra onlar da kayboldu gitme deyişimi duydun yine de gittin. enerjiye inan var mıdır bilmem ben inanırım. istediğin şeyi dilerken evrene manyetik dalgalar halinde enerji gönderiyorsun ve evrende sana aynı enerjiyle karşılık veriyor. sen benim evrene yolladığım manyetik dalgalarımsın ve o gün evrene yine bir mesaj yolladım. uzun sürmedi evren de bana bir mesaj yolladı. sinemaya gitmek için hazırlandım, arkadaşlarımla muhabbet ederek yürüyorduk. o anlarda aklımda değildin senin gidişini kabullendim bir daha seni görmemeye kendimi hazırladım. evren bana sürpriz yapmış olacak ki ağaçların arasından sen çıkıverdin. ilk gözlerini aradı gözlerim ama çok uzaktaydın. buğulandı etraf, aynadaki gibi seni tekrar kaybetmek istemiyordum. adımlarım hızlandı daha da yakından daha da yakından diyordu gözlerim. kalbim dur yavaşla ona daha uzun süre bak hızlanırsan bu süre azalır belki de bu onu son görüşün diyordu. kalbimi dinledim yorgun, minik çarpışları sana baktıkça daha da hızlanıyordu. bense kalbimin atışına ters oranla yavaşlıyordum. üzerinde asker yeşili bir tişört altında... jean inin rengini hatırlayamadım, zorladım kendimi her ayrıntını ilmek ilmek beynime işleyen ben hafızamla savaş verdim adeta. gözlerini aramaktan, son bakışım bu deyip yüzüne olan hasretimi dindirmekten galiba. sana baktığım o an seni karşıma alıp konuştum.
" gitmedin demek ben aylarca dışarı çıkmadım seni göremeyeceğim diye. şimdi karşımdasın ne kadar soğuk burası hazirandayız oysa. bana bakışların buz gibi."
seni tanımıyorum ondan. bir o kadar da tanıyor gibiyim. kimsin sen'
"yüreğinim. karlar yağdırıp buz kestirdiğin yüreğinim. tüm kapılarını kapatıp girmeyeyim diye zincirler vurduğun yüreğinim. ateşlere verip yüreğimi yaktığın sonra yerine vermediğin yüreğinim."
sen benim yüreğim olsaydın o kapılarıma ejderhalar koysam devirir o buzlarımı sevdanın ateşiyle eritirdin.'
hayallerimde bile ulaşılmazdın. bunları ruhun yanıma gelip kulağıma mı fısıldadı yoksa hayal dünyamda mı uydurdum bilemedim. sana tekrar bakamadım. çünkü sana bakacak gücüm kalmadı doğru söyledin ben seni gerçekten seviyorsam sevdamın ateşi mutlaka sana ulaşırdı. oysa ben o ateşi sana götürmekten çok dizginlemeyle uğraştım. yüreğime hapsettim, dışarıya sadece yüreğimin yanıklarından kalan küller çıkabildi.

Adın Yüreğim OlduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin