bölüm iki : sahi adın neydi senin?

2 0 0
                                    


güneş battı ve ışıklarını birer birer penceremden çekti. dışarda ılık bir rüzgar vardı. içeri girmek için camları kırarcasına sallayan bir rüzgar. uyumak için yatağıma geçtim. korkarım ben geceleri, çarşafı kafama kadar çekerim bu yüzden. rüzgarın sesi de daha çok ürküttü çarşafda nefes alacak bir delikten başka boşluk bırakmadım, uyumak için gözlerimi kapadım. kapadığım anda sen geldin gözlerimin önüne. bugünkü yürüyüşün, bakışların bir de bir gülüşün vardı ki o küşmüş dudaklara bir gülüş bu kadar mı yakışırdı. bu gülüşe bir isim mi koyulmalıydı. ismini söyledikçe bana öyle gülmeliydin. gülüşünden bir demet yapsan her sabah uyandığımda bir parça koklardım.
sen güldün ben senin peşinden geldim. bu gülüşe hipnoz olmamak ne mümkün. hava kapandı yine yağmur yağacaktı galiba etrafı sisli de görmeye başladım. arkandan sürüklendim. bir dar sokağa girdin, küçük bir çocuktan sigara aldın sonra başını okşadın.bir gülüş de çocuğa. o tatlı, minik çocukta sana güldü.bir çocuktan daha güzel gülen adam ben senin gülüşüne baktım. arkandan geldimi farketmiyor muydun yoksa farketmemiş gibi mi yapıyordun? nerelere getirdin beni? dar sokağın çıkışına geldik ve sen arkanı döndün. benim orada olduğumu bilen, bana bir şey söyleyecek bir dönüştü bu.rüzgar penceriyi açmış, çıkardığı ani gürültüyle irkildim.gördüklerim rüyaydı . pencereye braz daha dayansan ne olurdu dedim. rüzgara da bir o kadar öfkeliydim. öfkeyle açılan pencereyi adeta rüzgarın suratına çarpar gibi kapattım. 'tam da .... yüzünü görecektim.' cümleyi tamamlayamadan adını bilmediğimi farkettim. sahi adın neydi senin? daha adını bile bilmediğim bu adamı şimdiden çok sevmiştim.
sana nasıl bir isim koymalı? ne demeli sana?

Adın Yüreğim OlduWhere stories live. Discover now