O Dediğinden

670 25 13
                                    

Yorum
Yapın.
Pls.
💗


Bu iş aşırı derecede canımı sıktı. Yatakta sadece tavana bakarak varlığı düşünüyorum. Bugün ziyaterime gelmedi. Acaba birşey mi oldu.
"Evine mı gitsem."
"Saçmalama ya çok uzak."
"Yürüyerek gidebilirim bence."
"Ama akşam."
"Allah'ım ben yine kendi kendime konuşmaya başladım." Son çare... Kalktım ayağa aldım.elime montu gidiyordum varlığın yanına. Hayır gidersem ne diyeceğim onu da bilmiyorum ki. Sadece özür dilerim. Sonra belki gönlünü almak için uğraşırım ve olur biter. Bunları düşünürken bir yandan da yürüyordum.

Orman acayip derecede korkunç gözüküyordu.

"En fazla ölürsün kızım devam et."

Ayağım boşluğa gelince yere düştüm.

"Varlık Allah o benden hoşlanan kalbinin belasını versin."

"Direk Allah belanı versin varlık.

"Gecenin bilmem kaçı ben çıkmış ormanda en az on kilometre yol gidicem."

Ses gelince bir durdum. Birileri konuşuyordu.

"Neresi bu vampirin evi."

"Baba yemin ederim buralarda bir yerlerde. Gördüm vampiri de gördüm. Kırmızı gözleri vardı."

Sessizce mırıldandım.

"Siktir..."

Bir ağacın arkasında durdum. Bunlar vampir avcıları. Adamın sırtında mızrak var!

"Götür bakalım beni oraya."

"Gel baba."

Varlığın evine doğru gidiyorlar. Hava şişli olmadığı için sarayın çatısını görebiliyorum. Baya yürümüşüm yanlız.

Onları yavaş bir şekilde takip ederken ayağım dala takıldı ve yine düştüm. Ah lanet.

"Biri mi var orda?" Adam arkasını döndü ve beni gördü.

"Sen kimsin." Dedi bana doğru yaklaşırken.

"İnsan."

"Vampir?"

"Hayır. Ben bir insanım."

"Fark etmez senide öldürücem çünkü bizide gördün." Kahretsin. Ayağa kalkıp son hızla saraya doğru koşmaya başladım.

"Hey. Buraya gel. Biliyordum işte vampirsin. Baba o bir vampir."

"Kıt zekalı çocuk ben bir vampir değilim."

Saraya az kalmışken adam beni yakaladı ve eliyle ağzımı kapattı.

"Evet güzel vampir... Hızlısın."
Göt korkusu diyelim.

Belinden bir bıçak çıkardı ve bileğime ufak bir kesik attı.

"Acı çekmeni istiyorum."

"Sen kim oluyorsun da benim olana dokunuyorsun?"
Biliyordum biliyordum biliyordum.
Canım varlığım

"B-baba. Vampir gözlerine bak."
Evet gerçekten kırmızı.

Beni sert bir şekilde yere attı hayvan.

Belindeki mızrağı aldı ve Efeye doğru yaklaştı.

"Gerçekten hala vampirler kalmış."

"Hala da kalıcak."

"Hm hm. Tabi." Adam Efenin kalbine mızrağı saplamaya çalıştı. Efe kolay bir şekilde geri çekildi ve benim yanıma geldi.

"İyi misin."

"Bileğim acıyor."

Adam yeniden denedi. Bu kez sıyırdı.

"Efe!"

Sinirlenmiş olucak ki Efenin gözleri koyulaştı ve dişleri sivrileşti. Adamın üstüne atladığı gibi yere serdi. Adama zor bir ölüm yaşatmak istediği için önce parmaklarını teker teker kırdı ve adamın acı içinde bağırmasını izledi. Sonra adamın bana yaptığı gibi bileklerini kesti... Ama komple. Adamın eli yerdeyken en son göğüsünün ortasını yardı ve gözlerini kör etti. Adam kan kaybından ölürken çocuğu silahla öldürdü. Ne kadar iyi yürekli biri.

"E-efe."

"Ahh sen bunları görmeseydin iyiydi." Yanıma geldi ve beni kucağına aldı.

"Efe ben..."

"Bende seni özledim miniğim."

Huzurlu bir şekilde kafamı göğsüne yaslandım.

"Sen iki dakika burda dur. Ben şu cesetleri temizleyip geliyorum. Tamam mı küçügüm." Sadece Edenin beni bıraktığı yerden kafamı salladım.

Beş dakika sonra yanıma gelip saçlarımı okşadı.

"Çok özledim seni." Beyaz tişörtünün yarısı kandı.

"Yaralısın."

"Sende."

"Benim kanamam duruyor. Derin kesmedi."

"Ama canın acıyor... Acımasın."

Onu koltuğa oturtup ilk yardım çantasını aldım.

"Yaranı aç."

"Gerek yok."

"Bana bak varlık. Seni üzdüm diye vicdan azabından uyuyamadım, bana her türlü duyguyu yaşayan bir vampir den özür dilemek için ormanda gecenin bilmem kaçında yürüyüşe çıktım. Üstüne birde ölüm tehlikesi geçirdim. Şimdi aç şu karnını" Tek nefeste söylediklerim ona yetmişti ve karnını acmıştı.

"Aferim."

Yarası sıyırmış olsa bile kanaması vardı.

"Dikiş atılması lazım."

"Kendi kendine iyileşir sorun değil."

"Aynı konuşmanın daha uzununu  ister misin."

"İstediğini yap miniğim." Dikiş atmaya başladım. Varlık o güzel gözleriyle bana bakıyordu.

"Gerçekten sana bütün duyguları yaşatıyor muyum..." Sesi kısık çıkmıştı. Bu sefer kendime küfrettim.

"Varlık özür dilerim.

"Ne için."

"Seni kırmak istememiştim."

"Sorun değil. İstersen seni bırakabilirim..."

" Varlık ben yapamıyorum. Olmuyor ben sensiz hiçbirşey yapamıyorum. Yeniden eve gelmeni istiyorum yeniden okula beraber gidelim istiyorum. Ben seni sevip sevmediğini anlamıyorum ama her yerde aklıma sen geliyorsun. Bana bak yoksa büyü mü yaptın. Yemin ederim sana herşeyimi haram kılarım."

Güldü.

"Beni seviyorsun yani.'

"Seviyor muyum..."

"Seviyorsun miniğim..." Dudaklarıma kapandı...

O özlediğim dudaklarına yeniden kavuşabildiğim için kalbim teklerken bir yandanda beynim bunun doğru mu yanlış mı olduğunu sorguluyordu.

"Seni seviyorum miniğim."

"Sanırım o dediğinden." Gülerek beni kucağına çekti.

"Ah." Bileğim hala kanıyordu.

"Özür dilerim." Yavaşça  doğruldu. Ben hala göğsünde gözlerim kapalı bir şekilde bekliyordum. Eline bir krem alıp yavaşça sürmeye başladı. Hafif hafif tepki veriyordum

"Acıyor mu."

"Biraz."

"Öpersem acımaz belki."

Gülümsedim.

Beni BulduWhere stories live. Discover now