Hücre

114 7 6
                                    

Barış

İki gündür bir hücredeydim.

Yediğim herşeyi iğrenç koku yüzünden kusmuştum.

Kendimi hiç iyi hissetmiyorum.

"Merhaba Barış. Daha iyi misin."

"Nasıl iyi olmamı bekliyorsun..."

Sesim kısılmış ya! Bağırmak istiyordum.

"Sana birşeyler getirdim. Ye diye. Al bakalım."

Midem bulanıyordu am yemek zorundayım. Kan falan vardı herhalde.

"Kan... Kan istiyorum."

"Tepside var Barış. Ama ona uzunman gerekiyor."

İğrenç bir kahkaha atarken yemeği ve kanı hücrenin hemen dışına koydu ve aynı kahkaha ile devam etti yoluna.

Oraya uzanamayacak kadar baygındım zaten.

Kaden... Napıyordur acaba. Canı çok acıyor mudur. Çok canını yakmamışlardır dimi...

Kendimi karanlığa teslim ettim.

Kaden

Bana getirdiği yemekleri yavaş yavaş yerken aklıma Barış ve diğerleri geliyordu. Zaten sürekli onları düşünüyordum.

"Seni... Niye burya getirdiğimi hiç merak ettin mi?"

Odanın kapısından yavaşça içeri girerken sordu.

"O gün baygın değildim o kadar. Dediklerini duydum."

Sırıttı.

"Ah demek öyle..."

Yavaşça yanıma oturdu ve tepsiyi kucağımdan aldı.

Ben ona garip bakışlar atarken o ise göğsüme doğru yaslandı. Düşcek gibi olunca refleksle ona doğru sardım elimi.

Buna gülerken beni kucağına aldı ve yatırdı. Nefeslerimiz birbirine karışırken dudaklarını dudaklarıma bastırdı.

Minik ve yumuşak bir öpücükten sonra yanımda iyice yayılıp gözlerini kapattı.

Bende karşı koyamadım uykuya. Zaten yorgunum.

Efe-Lara

3. Şahıs

Efe kendini toparlamıştı. Onu o kadar etkilemesede larayı baya bir etkilemişti.

Hem kerem hemde Efe Laraya bakıyolardı.

"İki gün oldu hala ateşi var ve doğru düzgün konuşamadı!"

Efe sinirle söylenip odada bir oraya bir
buraya geziniyordu.

"Efe sakin. Bugün daha iyi. Uyanır belki."

Efe iyice çileden çıkarak Keremin yakasına yapıştı.

"Sen nasıl bu kadar sakinsin! Eşim o benim eşim! Sakin ol falan deme bana!"

Kerem tek eliyle Efeyi koltuğa oturttu. Zaten o olaydan sonra hala yorgundu birde üstüne Laranın bu halinden o da erkileniyordu. Kerem ona bile üzülüyordu. Nerdeyse.

"Sende yorgun düşüceksin bak. Sakince otur şurda. Bayık bayık bakıyorsun uyu biraz."

Efe gerçekten aşırı bir yogunlukla kafasını salladı. Oturunca daha çok anladı yorgunluğu.

Yavaş adımlarla ayağa kalkarken sendelemesi ile Kerem onu tuttu.

"Al işte! Yat şuraya dinlen biraz."

"Larayı istiyorum..."

Efe dolmuş gözlerini saklamak için başka yere çevirdi gözlerini.

Kerem doku gözlerini görünce bir an için yumuşadığını hisseti.

"Tamam gel... Laranın yanına yatıralım seni."

Kerem yavaşça Efeyi Laranın yanına yatırdı.

Efe Laranın boynuna doğru yaklaşıp ona sarıldı.

Bu görüntüyü izleyen Kerem ise tatlı bakışlarını ikiliden ayıramadı.

Diğer vampircikler.

"İkiside yatıyor. Efe biraz daha halsizleşti ama atlatacak gibi duruyor."

Kerem aşağı inerken konuştu.

"Bizde Barış ve Kadenin yerini tespit ettik. Hatta birkaç tane adam gönderdik gizlice izlesinler diye. Bir iki güne gitmemiz onları ordan çıkarmamız lazım. Yoksa herşey için çok geç olabilir."

"Biliyorum..."

Hepsi endişeliydi ve korkuyordu. Hem yukarda yatan ikili için hemde Kaden ve Barış için.

Arkadaşlarrr ben bu Akıl hastanesi ile ilgili hikayeye başladım. Bunuda okur musunuzz

Bakın bu

Bunada olağanüstü ekliyorum o yüzden çok sıkıcı olucağını sanmam

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Bunada olağanüstü ekliyorum o yüzden çok sıkıcı olucağını sanmam.

Okursanız çookk sevinirim, bu arada 23 Nisan kutlu olsunnn ❤️❤️

Byee 💞💗💓

Beni BulduWhere stories live. Discover now