Ya Grup Yada Tek

314 10 1
                                    

Çağatay

Kurtardığımız insanları yukarı odalara koymuştuk. Biz kendi aramızda konuşurken yukardan biri merdivenden inmeye başladı.

Evet. Bu Alex'in istediği erkek olandı. Sanırım ismi Efeydi.

Aşağı inerken bize her an üzerimize atlayacakmış gibi bakıyordu.

"Günaydın."

Geldi ve önümde ayakta durdu.

"Siz kimsiniz? Bizi neden kurtardınız."

"Bunları ayakta konuşmak çok mantıklı bir fikir değil."

"Ya hemen söylersin yada derine dişlerimi geçiririm."

Barış hızla ayağa kalkıp yanına geldi.

"Sen liderimizle nasıl konuşursun!?"

"Barış... Sakince otur yerine."

Barış hemen yerine geçti ama hala dik dik bakıyordu.

"İsmin ne?"

"İsmimin sorduğum sorularla hiçbir ilgisi yok."

Ayağa kalkıp derin bir nefes aldım. Anlaşılan inatçı bir yapıya sahipti. Sevmezdim bu kadar inatçıları.

"Yukardaki kız senin için önemli sanırım. Seni tehdit etmek için onu kullanmak istemiyorum. Şimdi lütfen sesizce otur ve beni dinle."

Bana sınırlı bir bakış atıp ayakta durmaya devam etti. İnatçı.

O sırada aşağı biraz önce dediğim kız inmeye başladı.

Çocuk hemen ona doğru koşup sarıldı. Evet onun için önemli biri.

"Lara! İyi misin. Korkuttun beni."

"Ben iyiyim. Sen nasılsın?"

"İyiyim, iyiyim ama sen yukarı mı çıksan Kadenin yanına. Biz burda birşey konuşucaz."

"Bende durabilirim. Sorun olmayacağını umuyorum."

Kız bana keskin bakışlar atarak koltuğa geçip oturdu. Asi kız. Sevdim bunu.

"Lara-"
Yerinde tökezlemesiyle kalkıp onuda koltuğa oturttum. Aptal çocuk en ağır yaralanan olmasına rağmen hala ortalık karıştırma derdinde.

"Biraz sakin olun. Anlatıcaz herşeyi."

Sonunda ikiside birşey demeden beni dinlemeye başlamışlardı.

"Ormanda avlanmaya çıkmıştık. O sırada yerde kan izi gördük. Kan taze olduğu için yeni olduğunu anlayıp biraz soruşturduk ne olduğunu. Çok olay olmaz ormanda. O yüzden direk aklımıza Alex geliyor. Barışta gidip gerçekten birşey olup olmadığını kontrol etti. Sonuç sizi kaçırmışlar. Acaba sizi kurtarsak mı diye biraz düşündük. Çünkü düşman olabilirsiniz. Ama tek düşmanım Alex ve sizi kaçırıp işkence ediyor. Niye kendi adamına böyle birşey yapsın ki? Neyse, sonuç olarak sizi ordan kurtardık çünkü hem ordumuz içim adam lazımdı hemde masum insanları o şerefsizin orda bırakamazdık."

Olayları kısaca özetledikten sonra bana şaşkınca bakan iki çift göze sırayla bakmaya başladım.

"Bizi sürünüze katılmak için zorlayamazsınız."

"Zorla güzellik olmaz."

"İstemiyorum."

Erkek olanın net ve kesin cevabı göz devirmeme neden oldu. Kız olan ise çocuğa ters ters bakıyordu.

"Varlık biraz sus. Herşeye balıklama atlama. Belki güzel bir seçenek."

"İsimlerinin nedir."

"Ben Lara, şu varlıkda Efe."

Doğru bilmişim.

"Biz sevgiliyiz bu arada."
Barışa bakarak sinirli bir şekilde söylemişti bunu.

Sırıtarak barışa döndüğümde harbiden ağzı açık Laraya bakıyordu. Gözlerime baktığımda kırmızıydı.

"Ah... Barış ne zamandır kan içmiyorsun.

Ağzını zar zor kapatıp bana bakmaya çalıştı.

"Susadım."

Ayağa kalkıp bir ünite kan aldım çekmeceden. Başını tırnaklarımla yırtıp barışa içirmeye başladım.

Yavaş yavaş kendine gelirken ben Efe ve Laraya baktım.

Efe sinirli Lara umursamaz bakıyordu.

"Sizi asla zorlamıycaz. Bir süre bizde kalın. Belki kararınızı değiştirirsiniz. Bu arada artık bir düşman edindiniz. Artık Alex ve tayfası yani siyahlar sizin düşmanınız."

Efe tam yine itiraz edicekken Lara onu susturdu ve bana gülümsedi.

"Pekala ben yarın size kararımızı söylerim. Şimdi müsaadenizle odamıza gidiyoruz."

Hafif bir tebessümle bana baktı ve Efenin elinden tutup odaya doğru gitmeye başladılar.

Bunları gruba almam lazımdı...

Lara

Efeyi sürükleyerek merdivenden çıkarırken çok sınırlı olduğunu ekimi tutuşundan hissedebiliyordum.

Odaya getirip kapıyı kapattım. Oda üç odadan oluşuyordu. İki yatak odası bir banyo. Kaden diğer odada yattığı için rahatça konuşuyorduk.

Efe odaya geldiğinde direk bana bağırmaya başladı.

"Nasıl bu kadar rahat olabilirsin! Asla onlardan olamam düşünmeme bile gerek yok."

"Bana bağırma! Sen zararlı çıkarsın!"

Sinirle söylediklerim üzerine gözlerini yere dikti ve elleriyle oynamaya başladı. Çocuk işte.

Elinden tutup yatağa götürdüm ve göğsüme yatırdım. Yerini sevmiş olacak ki rahat bir pozisyon alıp gözlerini kapattı. Bende hafif hafif saçlarını okşamaya başladım.

" Biraz sakin ol. Hem bizim için hemde sağlığın için. En ağır yaralanan sen oldun aramızda. Biraz dinlen."

"Ben bir yere takılı kalmam ben tekim. Hayır."

Sayıklıyor gibi görünüyordu.

"Efe. Neden bir grup istemiyorsun."

"Güvenemiyorum."

"Anlıyorum... Ama bu bir deneyim. Sorun çıkmıycak inan bana. Hem artık tek başımıza dolaşamaycağız... Gerçek anlamda bir düşman edindik kendimize."

Masum bakışlar göndererek başını göğsümden kaldırıp bana baktı.

"Ben onları öldürürüm."

"Efe bir gün önce bembeyaz bir odada akıl hastanesi önlüğü gibi bir şeyler bağlı olduğun görüntüler geliyor aklıma..."

Efe bana kötü kötü bakıp geri göğsüme koydu başını.

"Varlığım,canım. Bizi önemsiyorsan bunu yapmalısın. Zorlayan bir tipe benzemiyorlar. Sevmezsek çıkarız diye bir şartla gireriz istersen."

Bu dediğim ona mantıklı geldi ve başını salladı. Bir müddet o şekilde kaldıktan sonra Efe tekrardan konuştu.

"Bu arada Kaden niye uyanmadı."

"Vücudu zayıf düştü onun. Yarında uyanır mı bilmiyorum."

"Pekala. Hadi bizde uyuyalım. Yarın açıklarız kararımızı."

Hala gözlerinden bir tereddüt vardı. Bunu çok net görebiliyordum. Ben diyeceğimi dedim gerisi Efeye kalmış. Ya bir gruba girip güçlü bir vampir olucaz yada tek olarak devam edicektik...

Son.

Şaka şaka.

Sizi seviyorum iyi gecelerrr 💞💓💗

Acaba grupla mı olucaklar yoksa tek başına hayatlarına devam mı edicekler ...

800 kelime

Beni BulduWhere stories live. Discover now