Toparlanıcaz

403 15 17
                                    


Benim (yazarın) bakış açısıyla

Lara Efenin boynunu ısırdığından beri kendinde değildi. Farkında olmadan hayatlarını birbirlerine bağlamıştı. Efe uyandığında Lara bayılmıştı.

"Lara!" Efe her ne kadar yorgun olsada Larayı kucağına alıp yatağa yatırdı.

Efe daha yeni yeni kendine geliyordu ve hiçbirşey hatırlamıyordu. En son laranın onu ısırdığını hatırlıyordu. Ondan önce olanlar zihninde yer edinmemişti.

Varlık (Efe)

Heryerimde kan vardı. Laranın bundan rahatsızlık duyucağını bildiğim için banyoya gidip duş aldım. 

Banyodan çıkınca aynada gördüğüm görüntü benim mutlu ve huzurlu hissetmemi sağlamıştı. O ısırık izi.

Eğer Lara beni ısırdıysa muhtemelen vampire dönüşmüş demektir. Miniğim benim.

Onu kontrol etmeye gittiğimde onunda benden farksız bir şekilde heryerinde kan olduğunu gördüm. Yavaşça onu kucağıma aldığımda burnuma dolan kan kokusu artık orda yoktu.

Sonunda. Artık Larayı yedi yirmi dört ısırmak istemiycem. Ama yinede onu istiyordum... Tabiki o beni istemiyor. Sanırım asla böyle birşey yapmıycaz.

Larayı küvete yatırdım. Onu yavaşça soymaya başladım. Sonuçta artık biz bir eştik. Onu güzelce yıkadım ve yatağa geri yatırdım.

Zor olucaktı evet. Laranın buna alışması. Bu hayatı kabullenmesi ve buna uygun yaşaması. Ben ona elbette yardım edicem ama bunun ona yetmiyeceğinden korkmuyor değilim.

Bu düşünceleri kafamdan uzaklaştırıp kendimi laranın yanına bıraktım. Evet bildiğim atladım. Yorgundum. Hem zihnim hemde bedenim olarak.

Minik (Lara)

Uyandığımda Efenin yatağındaydım ve yanımda Efe vardı. Bir dakika... Efe nefes alıyor. Hemen ona sarıldım ve onu sarsamaya başladım.

"Efe! Efe uyan lütfen." Yavaşça gözlerini açtığında kalbimin yerinden çıkıcak gibi atmaya başladığını hissettim. Ağlayarak ona sarıldım.

"Efe... Ne kadar korktum senin haberin var mı... Sen nasıl beni bırakırsın nasıl nasıl?!" Efenin göğsüne sinirle vururken o benim sadece sırtımı sıvazlayıp sarılıyordu.

"Miniğim... İyiyim ben. Bak sapa sağlam karşında duruyorum."

Efenin yüzüne baktım. Kızarmış gözleri. Bazı yaraları. Ama yinede o benim varlığımdı. Sadece benim.

"Efe..."

"Efendim miniğim."

"Seni seviyorum. Seni çok seviyorum. Söz veriyorum ne istersen yapıcam lütfen gitme." Daha şiddetli ağlamaya başladım.

Varlık (Efe)

Bu olaylar Larayı psikolojik olarak çok etkilemişti. Ağlaması dahada şiddetlenirken iyice kucağıma çekip daha fazla sarıldım.

"Şşşt tamam. Ben burdayım. Yaşıyorum ve seni bir daha asla bırakmıycam. Sakin miniğim."

"Bırakırsan seni döverim varlık."

Heh. Tam anlamıyla delirmemiş. Buda bişe.

"Biliyorum miniğim." Başını öpüp kokusu içime çektim. Bununla haifde olsa sakinleşmişti.

"Daha iyi misin."

"Evet."

Birden yüzünü boynumdan çekip bana bakmaya başladı. Gözleri yüzümün her zerresinde dolaşırken dudaklarımda son buldu.

Ne düşündüğünü anlamış olarak sırıttım. Miniğim ilgi istiyor demek.

Dudaklarına kapandım. Benim olduğunu belli edercesine alt dudağını ısırdım. Kısık sesle inleyince daha sert öptüm. Nefes nefese kaldığımızda geri çekilde ve yeniden aynı pozisyonu aldı.

Yeniden uyuduğunu hissedince gülümsedim. Muhtemelen bir süre çok iyi olmayacaktı. Kendimi uykunun kollarına bilmem kaçıncı kez verirken hiç olmadığım kadar huzurlu hissediyordum.

İyi toparladım bence.

Varlık (Efe)



Minik (Lara)

~Karakterleri sevmediyseniz kendi hayal ettiğiniz karakterle devam edebilirsiniz.~

Bye 💓

Beni BulduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin