Kurtlar ve Savaş

257 9 4
                                    


Çağatay

Herkes birine saldırırken aniden gelen patlama sesiyle hepimiz o tarafa döndük. Alex eve bomba atmıştı ve heryer yanıyordu.

Evde kendi adamları olmasına rağmen böyle bir şeye kalkıştıysa tam bir aptal demektir.

"Siktir... Lara! Efe! Kadeni alın çıkın burdan. Ev yanıyor!"

Herkesi evden çıkartmaya çalışırken ayağım heryeri yanmış bir cesete takıldı. Sendeleyerek doğrulmaya calıştığımda belimden biri tuttu ve beni sabitledi.

Arkama dönüp kim olduğuna bakmaya çalışırken eliyle engelledi ve beni kucağına alıp koşmaya başladı.

Bizimkilerden biri olabileceğini düşündüm ama tekrardan bakamayacak kadar yorgun ve halsizdim.

Yavaş yavaş gözlerim kapanırken hatırladığım son şey soğuk bir hava ve haykırış sesleriydi.

Lara

Bir şekilde dışarı attım kendimi dışarda hala savaş devam ediyordu ve ben hem kendimi hemde Kadeni korumaya çalışıyordum.

Efeyle arada bir göz temasımız oluyordu ama bir türlü yanına gidememiştim.

Karşımdaki adama bir tane daha yumruk geçirdim ve arkamı döndüm.

"Efe! Daha fazla dayanamıycaz çekilelim."

Karşımdaki adamın yüzüne tırnaklarımı geçirdim. Gözünü çıkarmıştım. Her yerinden oldukça fazla kan geliyordu.

Kadeni alıp daha sakin bir yere geçtim ve herkesi kontrol etmeye başladım.

Efe, Kaden, doğu, Bartu, barış, yiğit...
Bir saniye...

"Efe, Efe Çağatay yok!"

Efe beni duyar duymaz hızlıca etrafa bakmaya başladı. Tam yeniden panik olucağım sırada bir sürü kurt ağaçların arkasından çıkıp Alex ve adamlarına saldırmaya başladılar...

Ben daha nolduğunu anlamazken yanan evin içinde kucağında baygın çağatayla çıkan bir adam gördüm.

Yiğit ve Doğu onlara doğru koşarken ben sadece izleyebiliyordum.

Kaden beni sarsarken ben yerdeki parçalanmış insanlar. Cesetlerle doluydu.

Kaden beni sarsmaya devam ederken Efe de benim yanıma gelip hafifçe yanağıma vurmaya başladı.

"Lara! Bana bak miniğim. İyisin geçti. Bitti herkes iyi, güvendeyiz bak bana kuzum."

Gözlerim efenin gözleriyle buluşunca Efe bana korkuyla sarıldı.

Ben daha olayların içinden çıkamayıp ağlamaya başladım.

"Şşt, geçti. Bak güvendeyiz tamam. Yanındayım sakin ol miniğim."

Ben hala içli içli ağlıyordum. İlk defa bu kadar büyük bir savaşa katılmıştım. Kaçırıldığımızda bu kadar korkmamıştım ama şuan içimde anlamsız bir korku vardı.

Ben hala Efeye sarılı bir şekilde dururken bir anda havalanmam ile kaşlarımı çattım.

Efe beni kucağına alıp bir ağacın altına oturdu. Kanları ve cesetleri görmeyeceğim bir açıyla oturttu ki birdaha aynı olayı yaşamayim.

Ben efenin kucağında sakinleşirken Efe benim saçlarımı okşuyordu.

Efe benim saçlarımı okşarken bir yandanda kurtların gizemini çözmeye çalıştığından eminim...

Barış

Kurtlar...

Daha önce duymadığım bir kavram değildi.

Beni BulduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin