√Damgalanmak√

351 9 20
                                    

Efenin rahatlatıcı kokusuyla uyandım yeni bir güne. İçerden Kadenin dedi gelince Efeyi uyandırmadan yataktan kalkıp Kadenin yanına gittim.

"Kaden... İyi misin tatlım."

Gözleri dolu dolu bana bakıyordu.

"Biz nerdeyiz..."

"Bir vampir topluluğunun evindeyiz. Ama merak etme burda güvendeyiz."

"Ben hiçbirşey hatırlamıyorum..."

"Normal. Yorulmuştun. Yaklaşık iki gündür uyuyorsun."

Dedim saçlarını okşarken. Arkamdan biri sarılınca korkuyla titredim.

"Benim güzelim. Benim miniğim korkma."

"Varlığım. Uyandırdık mı seni."

"Biraz öyle oldu aslında-"

Biraz kibar ol hayvan. Yanında çocuk var üzülücek.

Emredersiniz kraliçem.

"Yani- ben kendim uyandım gayet mutluyum. Hadi aşağı inelim Kaden de ev halkıla tanışsın."

Kaden önden biz arkadan aşağı inerken efenin dudağını aferin anlamında öptüm.

Ama benim bu yaptığımı sapıkça anlayan varlık elini belime atıp turkuyla beni öpmeye başlamıştı.

"Varlık... Sapık mısın, hemde şuan."

Bana yaramazca gülümserken ona söylenerek aşağı inmeye başladım.

•~•~•~•~•~•~•~••~•~•~•~•~•~•~••~•~•~•~

Herkes masaya oturmuş kahvaltı yapıyordu. Barış Kadene odaklanmış ona bakıyordu.

"Şey barış abi... Niye bana öyle bakıyorsun."
Kadenin utançla sorduğu soruya Barış sırıttı.

"Hiç... Hoşuma giden birşeyi inceliyordum da."

Barış yeniden yemeğine dönerken Kaden domates gibi kızarmıştı. Onların bu haline gülerken Efe çağatayla konuşuyordu.

"Sizin türünüz ne?"

"Biz... Kızıl vampiriz."

Efe şokla onlara bakmıştı. Ben ise birşey anlamıyordum. Ne yani vampirlerin türleri mı var?

"N-nasıl. En son annem ve babamdı kızıl vampir."

"Türümüz tehlikede. Siyah vampirlerin sayısı çoğalırken kızılların azalıyor. Bunun sebebi ise bilgi kirliliği. Siyahlar onları kandırıyor."

Çağatay masaya biraz daha yaklaşıp Efeye hem ela hemde turuncu karışımı gözlerle baktı.

"Dün size bir soru sormuştum... Cevabını verme vakti geldi bence."

Efe yutkunarak kafasını salladı. Bana doğru baktı. Gözlerinde hala tereddüt vardı. Ben onaylar biçimde kafamı salladım. Derin bir nefes alıp önüne döndü ve cevabı vermek için hazırlandı.

Kaden ise garip garip bize bakıyordu. Ah, tabi onun hiçbir şeyden haberi yoktu.

"Kabul ediyorum... Kızıl vampir üyeleri olabiliriz."

Gülümseyerek Efeye baktım. O da bana gülümseyip masanın altından elimi tutup okşamaya başladı.

"Bunu duyduğuma çok sevindim. Size küçük bir damga basıcaz. Böylece sürüyle haberleşmeniz kolaylaşıcak."

Çağatay gülümseyerek bize detayları anlatmaya başladı. Barış kadenle uğraşıyor, diğerleri ise kendi halinde çiğ et yiyolardı.

~•~•~••~•~••~•~•~•~••~•~•~••~•~•~•~••~•~

Herkes koltuklara oturmuş detayları konuşuyordu. Bizi iki gün sonra damgalamaya karar verdiler. Bileğimizde bir adet sembol bulunacaktı. Sürüden birine zarar gelirse yanmaya başlayacakmış. Ve hangi grupta olduğumuzu bununla anlıyolarmış. Aynı zamanda istediğimiz zaman birbirimizle zihinden iletişim kurabilirmişiz. Efe bunu duyunca bir tık tırstı ama bunu engelleye bileceğini duyunca rahatlayarak nefesini verdi.

Biz detayları konuşurken Kaden bir koltuğa yatmış dinleniyordu. Efe onun bu halini görünce kucağına alıp başını bacağına, ayaklarını da koltuğa koydu. Barış Kadenin yüzünü inceliyordu. Ve bunu yüzünde sıfır ifadeyle duvara yaslanmış bir şekilde yapınca gören önemli birşey inceliyor sanar.

Benim antrenman yapmam gerektiğini söyledi Efe Çağataya. Çağatay hemen ayağa kalkıp bizi çalıştıkları alana götürmek istedi ama efenin bacağında yatan Kadeni görünce sustu.

Sanki bu anı bekliyormuş gibi öne çıktı Barış.

"Siz gidin. Ben ona bakarım. Gözünüz arkada kalmasın."

Efe çok istekli olmayan bir şekilde Kadeni barışa verdi. Bizde bundan sonraki antrenman yerimize doğru yol aldık...

Barış

Kucağımda uyuyan güzel meleğin yüzünü izledim. Çok masum ve narin duruyordu. Onu hayranlıkla izlerken Bartunun sesini duydum.

"Birileri abayı yakmış..."

"Ne alaka be! Sadece gözüme tatlı geldi."

"Tabi tabi." Dedi doğu ve bir kan alıp yanımıza geldi.

"Barış."

"Hm."
Hala odaklanmış bir şekilde Kadene bakıyordum. İsmi de çok güzel kurban olduğumun.

"Sen şimdi onu sevmiyor musun."

"Hayır."
Onu geçiştirerek cevap verdim.

"O zaman onu ben alabilirim. Kesinlikle vücut hatları çok güzel ve yakışıklı."

Bartu bana bakıp sırıtırken sinirden vampire dönüştüğümü hissedebiliyordum.

"Sakin ol şampiyon sadece şaka yaptım o senin."

Gülerek ellerini  havaya kaldırması ise yeniden dönüştüm. Gerizekalı herif.

Aklıma gelen şeyle doğuya döndüm.

"Yiğit nerde?"

"Uyumak istediğini söyleyip yukarı çıktı. Ben ona bir bakiyim birşey olmuştur belki."

Doğu ayaklanarak Yiğit in yanına gitti. Bu sırada kucağımda kıpırdanan Kaden ile gözlerimi yeniden ona çevirdim.

"B-barış abi..."

"Efendim güzelim."
Dedim gülümseyerek.

Kaden şöyle bir nerde olduğuna baktı. Domates gibi olan suratına bakıp gülmeye başladım.

Kucağımdan atlamaya çalışınca onu daha sıkı tuttum.

"Sakin ol. Sadece uyuyordum ve efenin bir yere gitmesi gerekti. Bende sen rahat et diye kucağıma aldım. Biz o kadar konuştuk uyanmadığına göre yerin rahattı ha."

"Ya..."
Elleriyle yüzünü kapatınca eline hızlı bir öpücük kondurup geri çekildim. Bana bu sefer şaşkın gözlerle bakmaya başladı.

Bakışmamızı yarıda bölen Efe ve laranın içeri girmesi oldu. Kaden hemen benim kucağımdan kalktı.

"Biz biraz çalışıcaz. İki güne damgalanıcaz zaten o zaman bol bol dinlenmek zordunda kalıcaz. Şimdi biraz yorulalım."

Efenin dedikerine kafamı salladım. Üçüde odadan çıkarken Kadenin üstümde bıraktığı kokuyu koklayıp sırttım. Sevdim ben bu çocuğu...

Bu bölüm biraz daha az oldu. Neyse.

Sizce Barış ve Kaden çiftini yazmalı mıyım.
(Net yazıcam 😇)

Sizleri seviyorum iyi geceler byee 💞💓💗

Beni BulduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin