0.1

610 15 5
                                    

Ben yine deniyorum bir şeyler bakalım hayırlısı... Aklıma birden düşen bir olayı kurgu yapmaya karar verdim nasıl olacak hiç bilmiyorum. Bu arada ben aşırı hayalperest biriyimdir, yani bir olay göreyim beynimin içinde saatlerce olayı döndürür bambaşka şekiller veririm. Biraz değişik bir şey aslında yani sürekli beynimin içinde dönen bir şeyler var, bence tıpta adı odak problemi ama olsun. Neyse bence bu kitabı da paylaşmam da göreceğiz artık.

İyi okumalar 💖🧚🏼‍♀️
"Kalkın hadi kalkın akşama kadar sizin keyfinizi mi bekleyeceğiz? Hadi kahvaltıya sonra yetişemedik erken kalkıyor diye zırlamayın" diye bağırdı Mevlide hanım her zamanki gibi.

Güne ne kadar harika bir başlangıç ama değil mi kim istemez ki böyle uyandırılmayı... Sızlana sızlana gözlerimi açmaya çalıştığımda odadaki birkaç kızın daha ağlamaklı şekilde kalkmaya çalıştığını gördüm.

Doğru ya size anlatmayı unuttum değil mi? Nereden başlanıyordu... Hah doğru ya Defne ben, Defne Karsu. Az önce bağıran Mevlide hanım da kaldığım yetimhanenin müdüre hanımı. Kendisi son derece suratsız ve son derece itici orta yaşlı bir kadın. Yıllardır buradayım ve yıllardır bu yetimhanede görevli ama daha bir kere güldüğünü ben görmedim açıkçası. Zaten kime sorsan onun öyle bir duygusu yok der ama kendine sorsan kanatsız melek... Neyse anlatmayı bırakayım da kendiniz görün en iyisi.

Kızların ayılmaya başladığını görünce hızla panduflarımı ayağıma geçirip banyoya koştum. E ne de olsa banyoyu kapmak kolay değildi ve herkes bunun için kendi içinde bir savaş verirdi. Kızların kapı arkasında bağırdığını duyunca kötü kadın gülüşü yapıp hızla duş almaya başladım. Hızla dediğim yani gerçekten hızla yani sabahları duşumuz en fazla yedi dakika sürerdi ve bu zaman diliminde de herkes dışarıdan aç ayı gibi bağırırdı.

Duşumu tamamladıktan sonra hızla formamı giyip çıktım ve kızların bakışları altında dolabıma doğru yürüyüp makyaj malzemelerimi çıkarmaya başladım. E sonuçta güzel olmalıydık değil mi yetimhane gülü olmak güzel olmamıza engel olamazdı. Okula gideceğim için makyajı hafif tutup dolabımın içindeki aynadan kendime göz kırpıp öpücük attım.

"Kızım kahvaltıya inmeden Mevlide hanımın odasına uğra olur mu seninle konuşacağı bir şey varmış" diye bir ses duyunca arkamı döndüm. Bunu söyleyen yetimhanede görevli olan Hacer teyzeydi. Kendisinin çocuğu olmadığı için yetimhanede işe başlamış ve hepimize annelik yapmaya çalışıyordu.

"Ne konuşacakmış acaba yoksa milyarder bir aile bendeki ışığı gördü de beni almaya mı gelecek" dedim gülerek.

"Deli kız, koş hadi koş kahvaltıyı kaçıracaksın yoksa" dedi Hacer teyze gülüp hafifçe omzuma vurarak.

"Gidelim bakalım ne konuşacakmış pek değerli müdüremiz" diyip odadan çıkıp koridordaki üst merdivenlere yöneldim.

Ne konuşacağını az çok tahmin ediyordum o yüzden derin bir nefes alıp kapıyı tıklattım. 'Gel' komutuyla birlikte kapıyı açıp içeri girdim.

"Benimle konuşmak istemişsiniz. Durun durun tahmin edeyim sonunda bana yalnızca benim kalacağım boğaz manzaralı ve kendine ait banyosu olan bir oda ayarladınız" dedim ve Mevlide hanımın yüzünde mimik oynamadan masasının önündeki sandalyeyi işaret etti.

"Geç otur Defne" demesiyle birlikte sandalyeye oturup boş boş yüzüne bakmaya başladım.

"Seni ne için çağırdımı az çok tahmin ediyorsundur bence. Yarın itibari ile 18 oluyorsun yani artık burada kalman mümkün değil" dedi müdüre hanım ondan ilk defa duyduğum yumuşak bir sesle.

KaçakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin