3.2

46 2 2
                                    

İyi okumalar 💖🧚🏼‍♀️

Maria'nın yanından geldikten sonra bir süre çalışmış ve abimle vakit geçirmiştim. Geç saatlere doğru sabah uykumu aldığım için uyuyamayacağımı fark edip üstüme bir kapüşonlu alıp dışarı çıktım. Yürüyüş yapıp yorulduktan sonra uyumaktı hedefim.

Kulaklıklarımı takıp uzun uzun yürüyüş yaptıktan sonra durdum. Bora ile eskiden sürekli vakit geçirdiğimiz parka gelmiştim. Derin bir nefes alıp kaldırdım kafamı. Gökyüzü simsiyahtı ve etrafta pek kimse yoktu. Göğsüme sıkışan ağrı ile birlikte biraz ilerleyip bir ağacın dibine bıraktım kendimi.

Yanıma gelen kedi ile zihnimde anılar tavaf etmeye başladı. Yetimhaneden çıktıktan sonra bir parkta sabahlarken de bir kedi gelmişti yanıma. Bora geldikten sonra o kedi gitmişti yanımdan ama sanırım şu an sadece ben ve bu minik vardı. Tüyleri beyaz olan kedi fazlasıyla tatlıydı ve galiba üşüdüğü için iyice sokulmuştu yanıma.

Anlamadığım bir şekilde gözlerimden yaşlar süzülmeye başladı. Beş yıldır arka plana attığım bütün duygular tüm çıplaklığı ile karşımdaydı. Deli gibi özlediğim adam yakınımdaydı ama artık olamazdı biliyorum. Yaşadığımız her an gözümün önünden bir film şeridi halinde geçip giderken kalbimin ağrısına katlanamadığımı anladım. Ondan nefret etmek istiyordum, hemde hiç kimseden etmediğim kadar.

Hırsla gözyaşlarımı silip ağacın dibinden kalktım. Minik arkadaşımı da yanıma alıp emin adımlarla eve doğru yürümeye başladım. Ne yapacağımı biliyordum ama emin değildim. Yarım saatin sonunda kendime düşünme fırsatı vermeden eve girip Uraz'ın odasına doğru koşar şekilde adımladım. Hızla kapıyı açtığımda içeride mışıl mışıl uyuyan Urazla karşılaştım.

"Uraz kalk hemen!" diye bağırıp nazikçe uyandırdım abimi.

"Karsu! İyi misin, ne oldu bir şey mi oldu neyin var?" diye bağırmama karşılık hızla kalkıp endişeyle yüzüme baktı Uraz.

Garibim korkmuştu galiba.

"Tancıoğlu şirketinin elimizden almaya çalıştığı ihale ile ben ilgilenmek istiyorum. Eğer bu dosyayı bana verirsen söz Melodiye senin hakkında kötü hiçbir şey söylemem." dedim yavru köpek bakışlarımla.

Kapüşonlunun cebinden kafasını uzatan minikte bana katılıyor gibi cılız bir sesle miyavladı. Miniğin miyavlamasıyla Uraz'ın gözleri cebime indi daha sonra tekrar yüzüme çıktı.

"Onu nereden buldun?" dedi Uraz şaşkın ve anlamamış bir sesle.

"Veriyor musun dosyayı?" dedim sorusunu es geçerek.

"Karsu emin misin? Bak ona karşı durmak düşündüğün kadar kolay olmayabilir." dedi Uraz uyarıcı abi sesiyle.

"Eminim, hiç olmadığım kadar eminim. Ne olursa olsun ona karşı kazanmak istiyorum." dedim emin ve ciddi bir sesle.

"İhale senindir o zaman. Ama şu miniği götürsen iyi olur kedilerle aram süper değil." dedi Uraz bakışlarını miniğe döndürerek.

"Biliyorum, dışarıda yanımıza kedi geldiğinde kaçmandan belliydi zaten." dedim gülerek.

"Hiçbir zaman kaçmadım. Şimdi dışarı çık çünkü saat üç bir kediden korkmadığımı açıklamak için doğru bir saat değil." dedi Uraz beni eliyle ittirerek.

"Çıkmayacam işte." diyip omuzlarımı silktim küçük bir çocuk gibi.

Sonrada miniği yavaşça yumuşak halının üzerine bırakıp Uraz'ın diğer tarafına kıvrıldım.

"Küçükken birlikte uyumak için fazla küçüktüm ama şimdi tüm zamanların acısını çıkarabiliriz." diyip ona döndüm dolu gözlerle.

"Ya beni bulamasaydın? Ya beni bulamasaydın ve ben bütün güzel duygulardan habersiz bir robot kalsaydım güzel kardeşim." dedi Uraz ve dolu gözlerle baktı gözlerime.

KaçakWhere stories live. Discover now