2.4

106 5 0
                                    

İyi okumalar 💖🧚🏼‍♀️

Hastaneye ulaştığımızda bir kez daha Bora'nın Bulut'a ne kadar değer verdiğini görmüştüm. Haberi verdiğim andan beri telaşla bir oraya bir buraya koşturuyordu. Şimdi ise hastanede girişteki sekretere Bulut'u soruyorduk. Kadın bir oda numarası verdiğinde hızla asansörlere yönelip odanın olduğu katı tuşladık. Bora'nın elini tuttum.

"Merak etme iyi olacak. Hem hastanedeyiz eminim ellerinden geleni yapıyorlardır" dedim baş parmağımla elini okşayıp varlığımı hissettirmeye çalışarak.

Bora elimi kaldırıp bir öpücük konudurdu ve "Umarım dediğin gibidir" diye mırıldandı.

Asansör durduğunda hızla inip koridorun sonunda gördüğümüz Elaya doğru koştuk.

"Ela, Bulut nerede iyi mi" dedim hızla.

"Ben elmalı turta yapmıştım ödev yapacağımız için ama alerjisi olabileceği aklıma gelmedi hiç. Birden boğazını tutup kızarmaya başlayınca ben de hemen ambulansı aradım. Alerjisi olduğunu da burada öğrendim ama normal bir alerjik reaksiyon değilmiş, normalin üstündeymiş" dedi Ela gözyaşlarının arasında hıçkırarak konuşarak.

"Sen nereden bilecektin ki böyle bir şey olduğunu kendini suçlama" dedi Bora.

"Bulut odada şimdi galiba uyanmıştır" dedi Ela eliyle önümüzdeki odayı göstererek.

Odaya girdiğimizde Bulut serumla uğraşıyordu ve sanırım çıkarmaya çalışıyordu.

"Napıyorsun lan bırak serumu" dedi Bora ve Bulut'un elini serumdan çekti.

"Annem gibi 'o serum bitecek Bulut' da de istersen" dedi Bulut sesini incelterek. Yorgun görünüyordu ama ona rağmen şaka yapmayı bırakmıyordu.

"Ben Fatma teyzeye haber vermeyi unuttum" dedi Bora alnına vurup ve hızla telefonunu çıkarıp bir şeyler tuşladı ve telefonu kulağına koydu. Sonra da Bulut'a tereddütle bakıp odadan çıktı. Bir şey yapacağından şüphelenmişti anladığım kadarıyla.

"İyi misin" dedim ona dönerek.

"İyiyim ya Ela nerde gitti mi" dedi Bulut.

"Dışarıda bekliyor aslında" dedim kapıyı göstererek.

"Ee niye gelmedi içeri" dedi Bulut anlamayarak.

"Utanıyor ve kendini suçluyor olabilir" dedim sıkıntılı bir şekilde tebessüm ederek.

"Kendini mi suçluyor niye ki? Çağırır mısın onu lütfen" dedi Bulut kaşlarını çatarak.

Odadan çıkıp Elayı çağırdığımda hala kendini suçluyor olduğunu gördüm. Ela odaya girdiğimde bende Bora'nın yanına gidip koluna girdim ve asansöre yöneldim.

"Nereye gidiyoruz" dedi Bora bana bakarak.

"Ela odaya girdi bırakalım da konuşsunlar" dedim ve asansör geldiğinde binip onu da kendimle birlikte içeri çektim.

"Bende Bulut'un annesini aradım da abartmaz inşallah" dedi Bora tam tersine inandığını belli ederek. Abartmaktan kastının ne olduğunu anlamamıştım ama bir şey demedim.

"Kantine gidelim bari bizde sonra çıkarız yukarı" dedim.

"İstersen seni ve Elayı eve bırakabilirim. Bizde serum bitince çıkarız zaten" dedi Bora bana bakmaya devam ederek.

"Yok ya iyiyim ben, hem Ela da kendini suçladığı için gitmez asla" dedim kafamı iki yana sallayarak.

Asansör durduğunda ikimizde indik ve kantine doğru yürümeye başladık. Atıştırmalık bir şeyler alıp bir masa bulup oturduk.

KaçakWhere stories live. Discover now