2.0

128 5 0
                                    

20 bölüm oldu bizim saftirik aşık olduğunu daha önceki bölüm anladı...

İyi okumalar 💖🧚🏼‍♀️

Uzun uzun hazırlandıktan sonra evden çıkıp okula yürümeye başladık. O sırada Ela da Bulut ile ilk tanışmasını anlatıyordu. İkimizde Bulut'a fazlasıyla ısınmıştık ama Ela onu biraz değişik bulmuştu. Biz biliriz o değişik bulmaları diye düşünüp içimden sırıtmaya başladım.

"Defne içinden gülüp durma görüyorum. Sadece değişik buldum çocuğu bir şey yok" dedi Ela kesin bir sesle.

"İnsan olma ihtimalin sıfır senin ya. Nasıl içimden güldüğümü görebilirsin ki" dedim abartılı bir sesle.

"10 yıldır neredeyse her gün yan yanayız Defo bence artık şaşırma" dedi Ela bana üstten bir bakış atarak. Kız boy avantajını sadece bana bakarken kullanıyordu.

Okula vardığımızda sınıfta kimsenin olmadığını gördük. Sınıfa gelen ve kendi kendine yayık ağzıyla bir şeyler söyleyen Ceren gördüğümde kaşlarımı çattım. Neredeydi bu millet?

"Ceren nerede bu sınıf" dedim pek sevgili arkadaşıma.

"Senin için kavga eden sevgilini izliyorlar şekerim yoksa haberin yok mu" dedi Ceren samimiyetsiz bir şekilde.

"Ne sevgilisi be ne saçmalıyorsun sen? Neredeler adam akıllı söylesene" dedim öfkelenerek.

"Spor salonundalar git kendin gör her şeyi ben mi açıklayacağım" dedi ve nereden çıkardığını bilmediğim törpüyle tırnaklarını törpülemeye başladı.

Tavırlarına karşı gözlerimi devirdim ve koşar adımlarla çıktım sınıftan. Hızla merdivenlerden inip spor salonuna ulaştım. İçeriden gelen yüksek sesleri duyduğumda daha da hızlanıp içeri girdim ve önce spor salonunun ortasındaki koca çemberi gördüm. İnsanları iterek en başa geldiğimde ise Borayı ve Bora'nın altında üst üste yumruk yiyen Kadir'i gördüm.

"Ne yapıyorsun sen bırak" diye bağırıp Bora'nın kolundan tutmaya çalıştım ama kim olduğuma bile bakmadan ittirdi.

Kadir'in yüzü kan içindeydi ve Bora durmaksızın vurmaya devam ediyordu. Arkada çubuk kraker yiyip çikolatalı süt içen Bulut'u gördüğümde ona doğru koştum ve bağırdım.

"Bulut tutsana Borayı, Kadir bayıldı neredeyse" dedim ve Bulut beni fark edip ellerini iki yana 'bana bulmaşa' şeklinde kaldırdı.

"Yenge beni hiç karıştırma hem aslan kardeşim haklı zaten bırak vursun" dedi Bulut onaylayan bakışlar atarak.

"Eğer şimdi Borayı çekmezsen kantinciye söylerim bir daha çikolatalı süt getirmez. Müdüre gider alerjim var kaldırın derim" diye inanmasını umduğum boş bir tehdit savurdum.

"Yapma yenge ne alaka ya" dedi Bulut ağlayan bir ses çıkararak.

Ciddi olduğumu gördüğünde 'iyi tamam ama ödeşiriz' bakışı atıp Borayı iki dirseğinden de yakalayıp tek hamlede kenara çekti. Bu yaptığına karşılık bende koşarak Borayı kaldırıp koşar adımlarla spor salonundan çıkardım. Dışarı çıkana kadar giydiği kapüşonlunun kolunu bırakmadım ve çıktığımızda bırakıp bağırmaya başladım.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen ya? Ağzı yüzü kan içindeydi çocuğun, söylesene amacın neydi? Biraz daha vursan bayılacaktı" dedim kendimi tutamayıp öfkeyle bağırarak.

"Hak etti. Bakıyorum da sen çok korktun Kadircik için" dedi Bora tehditkar bir sesle.

"Ne demek hak etti Bora? Cani misin sen ya tutmasam öldürene kadar vuracak mıydın yani" dedim hayal kırıklığı ile.

KaçakWhere stories live. Discover now