Kaçak

3.1

İyi okumalar 💖🧚🏼‍♀️

Öncelikle hepinizden çok özür dilerim. Uzun zamandır bölüm gelmemesinin sebebi çok fazla sınavımın üst üste gelmesiydi. Üç sınavım kaldı onları da atlattıktan sonra daha aktif bölüm gelecek söz... Bu bölüm de aslında beş yıldır Defne'nin nasıl yaşadığını göstermek adınaydı. Gelecek bölümlerde Bora'nın da daha fazla sahnesi olacak 💖💖

Sabah üzerimde kilolarca yük taşıyormuş gibi hissederek uyandım. Sanki omuzlarım yüzlerce taşın altında eziliyordu.

"Defooo bugün kalkarsın herhalde" diye bağıran taş mı?

"Lan Ela kalk üzerimden yatakla bütünleşti vücudum. Kaldırmak için spotula falan getir." diye boğuk bir sesle bağırdım.

Ela gülerek yatağın diğer tarafına geçti ve bu seferde dürtmeye başladı. Kolumun oyulduğuna emin olduğumda kalktım. Duş aldığım için eski kıvırcık haline dönen saçlarımı gözümün önünden çekip kulağımın arkasına sıkıştırdım.

"Canım kankam sabahın köründe üzerime atlamanı neye borçluyuz?" dedim gözümü ovuşturarak.

"Sabahın körü dediğinde saat 12. Millet akşam yemeğini yedi bizimki sabahın körü diyor." dedi Ela onaylamaz bakışlarıyla bana dönerek.

"Oha o kadar oldu mu ya? Yaklaşık 12-13 saattir uyuyorum yani." dedim kendime şaşırarak.

"Oldu tabi Defne hanım. Siz uyurken dünya tersine döndü neler neler yaşandı." dedi Ela elini 'ohooo' şeklinde sallayarak.

"5 yıldır herkes Karsu'yu kullanmaya başladı, hala Defne Defne diyen bir sen varsın bir de başımın üç büyük belası... Neyse anlat bakalım ne olmuş bu kadar?" dedim merakla ona dönerek.

"Defnesin be tabi Defosun sen Karsu dersem sana Defne dediğim onca yıla ihanet olur. Neyse neyse anlatıyorum hazır mısın?" diyip heyecanla ellerimi tuttu.

"Hazırımmm." dedim heyecanla kelimeyi uzatarak.

"Melodi 2 yıl önce İstanbul'a taşınmıştı yaa, şimdi de eve geldi ve anneme yaşattığı her şey için özür dileyerek evde bizimle birlikte yaşamak istediğini söyledi. Ama bak görmen lazım bir ağlamalar, bir özürler falan var ya ev kırmızı odaya döndü bir ara bende hop kaçtım buraya" dedi Ela heyecanla tek seferde konuşarak.

Melodi yani Ela'nın ablası 2 yıl önce Ankara'dan dönmüştü ve ailesiyle yakından ilgilenip vakit geçirmesine rağmen hala eve dönmek için kendini hazır hissetmediğini söylemişti.

"Ohaa neden onca yıl sonra böyle bir karar vermiş peki?" dedim geçenlerde üç saat boyunca dönmesi gerektiğini anlatan ben değilmişim gibi.

"Bilmem söylemedi ama bir arkadaşını dinlediğini söyledi." dedi Ela omuz silkerek.

"Ee sen anlat bakalım Defne hanım. Bulut'tan duydum şerefsiz geri dönmüş. Allah'ım bir de yüzsüz gibi seninle konuşmaya mı çalıştı o? Resmen çıldırtamaya çalışıyor." dedi Ela bir anda duygu değişimi yaşayarak.

"Geri dönmüş evet ve biliyor musun karşıma geçip pişkin pişkin açıklama yapabileceğini söyledi. Resti çektim tabi ama bizim şirketle iş yapacakmış. Uraz kabul etmek istemiyor ama işine benim yüzümden taş konsun istemiyorum tabi ki." dedim ne yapacağımı bilememenin verdiği bir çaresizlikle.

"Niye iş yapmasın ki? Hatta sen iş yapmaları için çabala ki onun yaptığı gibi kaçıyormuşsun gibi görünmesin. İşle yakından ilgilen duvar gibi dur karşısında ki yılsın gitsin." dedi Ela düz bir sesle.

"Yapabilir miyim ki?" dedim tereddütle.

"Niye yapamayasın Defo sen bugüne kadar neler neler atlattın bunu da başarırsın." dedi Ela güven dolu bir sesle.