1.5

129 5 0
                                    

İyi okumalar 💖🧚🏼‍♀️

Defne'den
Sınıfa girdiğimizde İsotun çoktan köfteyi yoğurmaya başladığını gördük. Sınıfta da olsa hijyen hijyendir diyerek eldivenlerini, saçlarını kapatan şapkasını takmıştı. Bu nedenle de sorun etmeden yiyorduk yaptığı köfteyi. Yoksa yemeyecek çok kişi vardı, biri de ben...

"Hadi bakalım İsot bileğine kuvvet yoğurursun artık tüm ders" dedim omzuna iki defa vurarak.

"E sizde masaları birleştirip getirdiklerinizi kurun bari bir ben mi çalışacağım? Bir de ne öğretmenler ne diğer sınıflar duymamalı yoksa ne olduğunu biliyoruz. O yüzden kapının arkasına üç beş sıra falan koyun da kimse gelmesin" dedi İsmail hepimize şef edasıyla görevler vererek.

"Parti dediğiniz çiğ köfte partisi miydi? Bak şimdi daha çok sevdim bu sınıfı" dedi Bulut sıraya oturup arkasına yaslanarak.

Sınıftaki bazı gözlerin ona döndüğünü görünce ayağa kalkıp masayı kurmaya yardım etti. Komik çocuktu muhtemelen ayak uydurması uzun sürmeyecekti.

"Sen bir şey yapmasan da olur otur ben diğerlerine anlatırım" dedim Boraya dönerek. Yaralarının acımasını istemiyordum.

"Sorun yok zaten en fazla ne yapacağım ki" dedi Bora ve kapının arkasına sıraları taşımaya başladı.

Diğerleri de masaları birleştirip getirdiklerini kurmaya başladılar. Erkekler her zaman ki gibi içecek ve tabakları alarak sıyrılmıştı olaydan, tabi Kadir dışında. Sınıfın aşçısı oydu ve böyle günlerde en güzel tatlıyı ya da yemeği o yapardı. Bugünde sarma sarıp çiz kek yapmıştı aşçımız.

Bir iki saatin sonunda çiğ köfte hazır olunca çiğ köfteyi şekillendirip ortaya koyduk ve yemeğe başladık.

"Kadir gerçekten yapıyorsun bu sporu harika olmuş sarmalar. Tarifini kesinlikle istiyorum içinde değişik bir şey var sanki" dedim bir sarmayı daha ağzıma atarak.

"Sen iste yeter havucum sana veririm tarifini ama kimseyle paylaşmak yok" dedi Kadr gülerek.

"Devlet sırrı herhalde bizimle paylaşılmayan bu tarif. Hem bizim ondan farkımız ne bizimle neden paylaşmıyor" dedi Bora hem ciddiyetle hemde alaya almaya çalışarak.

"Defoya özel değil istersen sana da veririz şakasına dedim de hayırdır" dedi Kadir ciddiyetle.

"Kıskandı yenge kıskandı" dedi yanımda oturan Bulut kulağıma eğilerek. Sonra da bir şey dememiş gibi önüne dönüp ağzına bir çiğ köfte attı.

Tam Bora Kadire cevap verecekken Bulut bağırıp olaya el attı.

"İsmail kardeşim sende bana bir torpil geçer şu çiğ köftenin tarifini verirsin. Blendırla olur bu değil mi ben saatlerce yoğuramam sıkılırım" dedi Bulut harika bir fikir bulmuş gibi.

Bora'nın yanımda ağzının içinde bir şeyler mırıldandığını duymuştum ama ne dediğini anlamadım.

"Sakın" diye bağırdı İsmail "sakın çiğ köfteye öyle bir eziyet çektirme bak bulurum seni" dedi İsmail ciddiyetle.

"Belki de sıkılmam ya yoğururum ne var ki" dedi Bulut korkuyla gülümseyerek.

Sonra herkes genel sohbete devam ederek yemeğini yemeye devam etti. Bir saat boyunca oturup tıkındıktan sonra ertesi dersin matematik sınavı olduğunu hatırlatıp kalktık ve sınıfı eski haline getirdik. Tam bitirip yerlerimize geçinde sınıfımızın en sevdiğim üyesi içeri girdi.

"Ya siz yine mi kokuttunuz burayı bıktım sizden şikayet edeceğim ya" diye cırladı Ceren tiz sesiyle.

"Ceren nolursun bağırma gerçekten sırf sen bağırma diye sen sınıfta değilken yapıyoruz yine yaranamıyoruz" dedi sınıftan bir kız ve herkesin kıkırdamasını sağladı.

KaçakWhere stories live. Discover now