3

798 16 0
                                    

11

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


11.02.2024⭐️

Aynaya bakarak sürdüğüm bordo renk rujumu iyice yayarken bir anda alisa'nın telefonu çalmaya başladı. "Ya, bir bırakmadı ya!" Diye söylendi öfke içinde. Yan bakışlarla ona baktım. "Kim o?"

"Abim! Duydu buraya geliceğimizi on kere oldu arıyor, bıktım vallahi." Küçük tavşanlı cep aynamı kapatıp el çantama attım. "Polis hormanları." Diye mırıldandım bıkkın bir şekilde. Adam o kadar çok mesleğine kendini adamıştı ki gittiğimiz çarşıda ki insanların bile geçmişini araştırıp hırlı mı hırsız mı diye öğreniyordu. Kendini savunuş biçimi ise inanılmaz derece şaka gibi haklıydı. Yanınızdan geçen katil mi, hırsız mı ne bilelim? Sokakta kılıçla doğranan insanları gördükçe meriç abiye hak veriyordum. Rujumu kapatıp onu da çantama attım. "Meriç abi de gelseydi ya?"

"Ya bırak! Dağıtırdı ortamı, güvenlik yerine o dikilirdi kapıda. Tövbe de." Yüzüne gelen perçemlerini itelerken gözüm arkasında ki bir noktaya takılı kaldı. Baktım. Göz kırpıştırdım. Biraz daha baktım. "Özge mi o?" Dedim şüpheyle kıstığım gözlerimi ordan çekmeden. Görüşümü netleştirmeye çalışıyordum. Miyop olmak zordu vesselam.
"Aha vallaha o." Dedi alisa oraya baktığı gibi. "İremle barıştı mı bunlar?" Diye sordum. Sonuçta magazin gibi kızdı. Bütün öğrendiklerimi ondan alıyordum. Yüzünü buruşturarak iki yana salladı. "Yok barışmamışlar. Erenle sevgili şuan. İrem okul değiştirmiş kavgadan sonra." Elimin altında ki fantayı açıp pizzayı elime aldım.

Kıza kaç dakikadır bakıyorsak telepatik yöntemlerle göz göze geldik. Bizi gördüğü gibi gülümseyip oturduğu masadan kalkarak bize doğru gelmeye başladı. "Bizimle oturmasını teklif ediyorum?" Diye sordu alisa kaçamak bir bakışlar. "Et." Dedim. Rahatsız olmazdım. Severdim özgeyi. "Kimleri görüyorum miray, alis!" Elimde pizzayı bırakıp yağlı parmaklarımı peçeteyle sildim. Açtığı kollarının arasına girmeden hemen önce alisa kaş göz yaparak yanımı göstermişti. " gel gel geç otur karşıya. Sipariş vermiş miydin?" Alisa bana bıkkınlıkla baktı.
Omuzlarımı banane dercesine silktim. Ben tek oturmayı severdim kıza kendini fark ettiren oydu.

"Ne kadar değişmişsiniz." Dedi alisa'nın yanına otururken. Gözlerinde şuana dek bir art niyet göremediğim için ona içtenlikle gülümsedim. Dakikalar geçtikçe kalabalıklaşan ortamda gezdirdiğim gözlerim pek bir şey seçemesede amaçsızca bu eylemime devam etmiştim. Pizzamın son diliminide ısırırken özge'nin koyu renkte ki gözleri bana sabitlendi. "Sen nasılsın? Bizim hazar defterleri kapandı mı?"

Ağzıma doldurduğum koca bir nefesle yanaklarım şiş bir halde ona bakmaya başladığımda bu halime sırıtarak baktı. Göz devirdim. Oturduğum yerde biraz daha yayılıp kafamı hala hazırlanan sahneye çevirdim. Mavi ışıkların hakim olduğu kısımda mikrofonlar kurulmaya devam ediyordu. "Hadi canım, kapanmadı mı?!" Yanıtsız bırakışım onun için bir yanıttı. Hayır deyipte inkar etmedim. Doğruyu anlamıştı bir nevi. "Görüşüyo musunuz?"

"Saçmalama! nasıl birine dönüştüğünü duymadın mı?" Dedi alisa ters bakışları özgeye dönerken. "Gördüm. Geçen gün ki storsi, gerçekten rezalet bir insan." Alisa ona katılırcasına mırıltılar çıkartırken geriye attığım başımı kaldırıp kapıdan girenlere dikkat kesildim. Seni tanıyordum..Tanıyor muydum? Yüzlerini tam göremesem de yaklaştıkça yüzü daha bir netleşti. Gördüğüm yüzlerle yayıldığım yerden apar topar dikleştim. "Alisa?" Dedim dehşet içinde. Etrafa attığım hızlı bakışlardan işkinlendiği için masanın üzerine eğilerek "noluyor?" Dedi. "Tarık ve egehan burda!" Sesim onlara ulaştığı an ikiside panikle etrafına bakınırken telefonumu çıkararak hazar'a mesaj attım.

Siz: nerdesin sen?

Siz: lütfen aktif ol.

Siz: evde misin?

"Sakin ol burada değildir." Dedi alisa temkinli gözleri hala etrafta gezinirken. Ama olamıyordum işte. Panik gözlerimin önüne öyle bir serilmişti ki elim ayağım titremeye başlıyordu. "Onu karşımda görmeye hazır değilim. Altı senedir görmüyorum. Zamanı değil. Hazır değilim." Her bir kelimemden sonra başımı iki yana sallamam midemi bulandırmıştı ama, çantamı alarak ayağa kalkmayı başarabilmiştim. Tarık ve egehan hazar'ın kardeşiydi. Onlar burdaysa, o da burdadır. Elimin üzerine alisa'nın eli kapandı. Telaşımı alıp götürmek istercesine gözlerime bakarken kulaklarım onların söylediklerini duyamıycak kadar sağırdı. Başımı çevirip etrafıma bakındım sonra mavi ışıklı yere, tam sahneye. Elimin üzerinde ki alisa'nın eli hareketsizleşirken sarı saçlar gördüm. Anlında olan o ufak çizgi halinde ki yarası mavi ışık yüzünden pek belirgin durmasada onun hala orada olduğuna adım kadar emindim. Yeşil ama mavinin çoğunluk olduğu, tam çözemediğim renkte ki gözleri görmek beynime sanki bir balyoz darbesi indirilmiş gibi irkilmemi sağlamıştı. Bir elimle kalktığım sandalyeye tutundum. Gözleri ela değildi. O gözlere öylesine ela deyip geçemezdim. Yanağında; burnuna yakın olan beni, ve çenesinde ki başka bir beni. "Çıkıyoruz yürü." Adım atamıycağımı tahmin ettiği için koluma girip neredeyse sürüklercesine beni çekiştirirken hala ona bakıyordum. Elinde ki ince çubukları kaldırarak önünde ki davula bir kere vurdu. Baterist miydi? "Önüne baksana gerizekalı!"

Alisanın öfkeli haykırışı bize çarpan çocuğa yönelirken iyice çıkışa yaklaşmıştık. Kafamı arkama çevirerek ona bakmaya devam ettim. Kafasını kaldırdı. Terden alnına yapışmış saçları onu rahatsız etmiyor muydu? İçimde büyüyen istek o kadar çoktu ki adımlarım birbirine karıştı son anda kendimi toparladım. "Miray?" Dedi alisa kolumu daha sıkı kavrayıp. Kalablıkta dolaşan gözlerle saniyelik belki de saliselik göz göze geldik.

"Sıçayım abim gelmiş!"

 "Sıçayım abim gelmiş!"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


******************

******************

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Görmedin Yarı TextingWhere stories live. Discover now