Siz: bu fotoğrafı gördükten sonra senden nefret etmeliydim.
Siz: senden nefret ediyorum. (02.44)
Siz: edemiyorum. (03.30)
Siz: neden edemiyorum?
•
Kendimi dışarı attığımda ise elim kapı kolunda kaldı. Koldirorun başında duran beden benim hayalim mi...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
26.02.2024⭐️
⭐️*: birşey fark ettim.
⭐️*: yüz yüze başka, burda başka birisin. Yüz yüze?
⭐️*: yüz yüze mi geldik (08:38)
Siz: çişim geldi. (15:23)
Çilek reçeli sürdüğüm ekmeğimi kocaman ısırıp hemen sağ çaprazımda oturan anneme baktım. Aşırı aşırı aşırı tripliydi. Evet hala. Alisa canım kardeşim, kavonozdaki reçelim beni idare etmiş; hep birlikte özgelerde kaldığımızı söylemiş. Annem özgeyi severdi. Bu sayede annem bir şeylerden işkillenmesin diye özgelerde kalmış. Eve döndüğüm günün akşamı, kalmaya bize gelmişti ve ona olan biten herşeyi anlatmıştım. Belki bir tık meriç abiye yalan söyledim diye kızar sanmıştım ama katiyen kızmamış üstüne üslük sanki o anları benimle yaşamış gibi heyecandan gebermişti.
"Alisa beni bekliyor ben çıktım." Pembe pileli eteğimi düzelterek ayağa kalktım. "Geç kalma." Dedi arkamdan annem. Allah bilir. Evden çıkmamla kapıda yasemin ablanın arabasıyla beni bekleyen alisayı gördüm hatta tek onu değil yanında da meriç abi vardı. Anlık olarak duraksayıp bana tedirginlikle bakan kıza bakıp göz kırpıştırdım. "Alisa?" Dedim arka kapıyı açıp otururken. "Abimde bizle." Bunu öyle çok somurtarak söylemişti ki meriç abi dönerek ona ters ters baktı. "Mutluluktan göbeğin çatlıycak ya o kadar gülme öyle kardeşim."
"Sevgilin sıkıldı ve seni kedi yavrusu gibi bıraktı."
Tayko*: o allahın cezas pislik öyle bir huzursuz etti ki beni
Tayko*: içime öyle bir kurt düşürdü ki
Taylo*: acaba dedim
Telefonu kapatıp küçük bebek pembesi çantamın içine attım ardından ellerimi öndeki koltuklara dayayarak boşluktan öne çıktım. "Meriç abi?" Dedim mırıl mırıl. "Hı?" Dedi sanki duyucağını şeyi biliyormuş gibi. "Sen gelmesende biz rahat rahat eğlensek?" Başını çevirmeden yandan yandan bana baktı. "Ben olunca rahat edemiyor musunuz hanımefendi?"
"Edemiyoruz! Allah aşkına edemiyoruz gelme! Bak yaş almış başını gidiyor. gel seni bir kahvehaneye bırakalım yeni arkadaşlıklar edin he?" Alisaya öyle bir bakış attı ki ben bile yerime sinip sustum. "Tamam öyleyse gel." Dedi cılız bir sesle. Bükemediğin eli öpüceksin arkadaş.
