7

500 13 0
                                    

12

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


12.02.2024⭐️

İnkar etmek için ağzım açılıp kapansada dakikalardır tek kelime bile edememiştim. Kim olarak ona karışıcaktım ki? "Geldik." Dedi arabadan inerken gözlerimi kısarak önünde durduğumuz yere baktım. Arabadan indiğimde hala arkama bakmadan kaçmam gereken ses susmamıştı. Soğuk hava suratıma hızla çarparken adımlarımı hızlandırarak hazar'a yetişemeye çalıştım.

Burası bir gece kulübü olmalıydı. Kapının başında ki sarmaşıklar ışıklarla sarımalanmış, yeşil renkte sarmaşık yazılı neon bir taleba vardı. İçerde ki hareketli müzik şuan bile kulaklarıma dolarken yüzümü buruşturdum. Aslında şu dakika arkamı dönüp gitseydim asla durdurmazdı ama yine de burada onun yanında durmayı seçiyordum. Hazar kapıyı açarak içeriye girdi daha sonra arkasında durduğum için bana dönerek sıkıca kolumdan kavradı. Müzikten onu duyamayacağımı anlayıp kulağıma eğilirken "bana bak." Dedi. "Sadece yanımdan ayrılma, senden başka bir şey istemiyorum. Ha çok eğleneceye karışmak istersen sana engel olmam sen bilirsin. Sadece seni evine bırakana kadar sağ ol bana yeter." Kaşlarımı çatarak suratına baksam da tekrardan kafasını çevirerek beni de içeriye soktu.

Ne eğlencesinden bahsediyordu bu? Sanki kafa dağıtmaya gelmiştim buraya. Bileğimi tutan eli daha da sıklaşırken hiç durmadan kalabalığın içine girdik. Kapıda görevli olmaması beni şaşırtmıştı. Ne yani reşit olmayanlar bile girebilir mi buraya? Müziğin sesi çoğalırken leş gibi bir koku aldım. Ne olduğunu bilmiyorum ama çoğu sigara ve ter kokusu içeriyordu. Mekan küçük bir yerdi. Mavi ve beyaz ışıklarla aydınlatılmış oturma yerlerinde yer yer ışıklı sarmaşıklar vardı.

Sevmemiştim burayı. Bileğimi kavrayan koca el kalabalıktan sıyrılıp kenarda ki koltuklu alanlara yöneltti beni. Ona uydum. Toplasan loca olarak sadece beş tane yer vardı, biz en baştakine gidiyorduk. Gözüme tanıdık bir sima çarptı sanki. gözlerimi kısıp daha iyi baktım. Bu egehan'dı. Masanın en sonunda yanında ki turuncu saçlı bir kıza kolunu dolamış, kalabalığa çevirdiği gözleri bizi bulduğu gibi ilk önce hazar'a baktı kaşları çatıldı sonra ise beni fark etti. Kaşları biraz daha çatılırken yüzümde dokaşan gözleri ufak bir aydınlanmayla kocaman açılmıştı. Çattığı kaşları şaşkınlıkla havaya kalkarken onun hemen yanında ki tarık da bizi fark etti.

Masaya ulaştığımızda şaşkınlıkla yüzümde dolaşan gözler biraz daha artmıştı. Masanın tam ortasında oturan iremi o an fark ettim. Beynimde şimşek çarptı sanki, merak dolu mavi gözleri üzerimde dolanırken bileğimi tutan eli görür görmez kaşları çatıldı bakışlarına bir nefret ekledi. "Hazar?" Dedi egehan bakışları ikimizin arasında gidip gelirken. "Miray?" Dedi tarık da. İkisine de dudaklarımı bastırarak baktım. "Noluyor burada?" Dedi egehan sonunda.

"Arka tarafa geçiyorum." Bileğimi kavrayan el bir an olsun çekilmezken egehan ayağa kalkarak kaşısına, yani karşımıza geçti. "Ne arkası oğlum daha yeni almadın mı? Miray ne alaka." Rahatsız bakışlarla gergin bir şekilde bana bakınca istemdışı biraz daha hazarın arkasına sıyrılıp elimi tutan eline baktım. "Arkaya diğerlerinin gelmesini engelle." Şaşkın bakışlar devam ederken irem rahatsız edici bir tavırla sırıttı gözleri alayla üzerimizde dolaştı.

Görmedin Yarı TextingWhere stories live. Discover now