27.

272 16 15
                                    

"rahat yemek yer misin?"

Itır göz devirdi,"Lan rahatım rahatım!"

Aybars,"Ciddi misin?"diyerek şaşırdı. "Ne kadar kibar yiyorsun."

Itır,"Aybars ben zaten kibar biriyim lan."dedi ciddiyetle. "Asıl sen nasıl yemek yiyorsun?"

Aybars anlamadı,"Normal?"

"Sonic hızında."

Aybars,"Evet,"diyerek güldü,"Ama hani mesai başlayacak ya Itır, son on beş."dedi saatine bakıp. "Hızlı yemek gerekiyor."

Itır gözlerini belertti ve önündeki dört tavuk parçasına bakıp ikisine hızla çatal batırıp Aybars'ın tabağına koydu.

Aybars,"Bana verme!"dedi ilk tavuk tabağına girince. "Of Itır of."

Itır,"Ye hadi."dedi kafasını salladı. "Hızlı ye gecikiyoruz!"

Aybars oflayarak tavuğu yerken,"Ben beyaz et sevmem Itır."diye homurdandı.

Itır güldü,"Bir şey olmaz. Osmanlı padişahı gibi sürekli kırmızı et yersen hasta olursun." Sonra gözlerini kısıp adamı izledi. "Gerçi bu bıyıkla padişahlara benziyorsun."

Aybars kızın büyük çekik gözlerine baktı.  "Sen de."

Itır yüzünü ekşitti. "Ben niye padişaha benziyorum ya!"

"Yok, başka, yani-" Aybars susup dudaklarını birbirine bastırdı. "Boşver."

Sonrasında öyle böyle yemek bitmiş arabaya geçtiklerinde yolun yarısında Aybars'ın arabaya bağlı olan telefonu çalmaya başladı.

Aybars ile Itır aynı anda ekrana baktıklarında Aybars bıkkın bir telaşa düşmüş, Itır kaşlarını çatmıştı.

Aybars ne yapmalıydı?

Meşgule mı atmalı?

Itır yanlış anlar mıydı?

Açarsa?

Ne duyacağını nereden bilebilirdi ki?

Sakince meşgule attı.

Itır bunu kafasında bir köşeye not etti.

Zeynep.

Aybars, Zeynep adında bir kızı meşgule atmıştı.

Itır o meşgule atınca kaşlarını kaldırarak adama döndü.

Aybars,"Efendim?"diyerek kafasını ona çevirdi.

Itır tekrar önüne baktı,"Hiç."dedi.

Aybars,"Emin misin?"diye sordu.

Itır,"Aybars hocam,"dedi dalgayla otuz iki diş sırıtıp ona döndü,"Siz ve ben, biz diye bir şey yok." Gözlerini kırpıştırdı. "Haberin o-"

Aybars aniden öne atılıp kızın yanağını öpünce susup,"Lan öpme!"diye bağırdı ve hemen geri çekildi.

Geri çekildi ama resmen bayılacaktı.

Gözlerini sımsıkı yummuş derin bir nefes alırken Aybars korktu."Itır yeni tedavi oldun, en az bir ay iyi olman gerekiyor."

Itır elini havaya kaldırıp,"Ben iyiyim."diye fısıldadı.

Ay aman Allahım.

Sevdiğinden karşılık bulmak nasıl güzel bir histi böyle?

Kalbi dayanabilecek miydi?

Ya zihni?

Her şeye rağmen?

Aybars hızla hastaneye girip arabayı park ettikten sonra gözleri kapalı bir şekilde tutan kıza döndü ve eliyle yanağını tutup,"Itır?"dedi. "İyi misin?

Itır kafasını salladı.

Gözlerini açtı ve gözünün önünde duran Aybars ile kalbi yine heyecanla çarpmaya başlamış elini kaldırıp adamın yüzünü itmişti.

"Uzak dursana ya."

Aybars dişlerini sıktı. Itır kötü olmasa niye diye bağırırdı.

Niye diye haykırmak istiyordu.

"Tamam."diye homurdandı resmi bir şekilde.

Kapıyı açtı ve arabadan inerek onun tarafına geçti ve kapıyı açtı.

Itır'ın elini tuttu ve dışarıya doğru yavaşça çekti.

Itır kafasını kaldırıp adama baktığında,'Çok yakışıklısın.'dememek için dişlerini sıktı.

Aybars hiçbir güzel kelimeyi hak etmiyordu.

Koluna girdiği adamla ve yürürken başı ağrıya ağrıya ilerleyen Itır ve deli gibi hoşlandığı kadına dokunmanın mutluluğunu yaşayan Aybars'ı o an iki kişi gördü.

Bunlardan biri Aybars'ın eski nişanlısı, sevgilisi Zeynep'ti.

Diğeri Muazzez Hanım ve Çiğdem'di.

Muazzez gülerek,"Bunlar da iyice,"diyince Çiğdem,"Hiç sormayın hocam,"dedi. "Aybars hocam, çok telaşlanıyor. Bir şey oluyor diye stres yapıyor, devamlı tahlillerin açıyor düşünüyor."

Muazzez,"Bak sen."diyerek gülümsedi.

Onları dinleyen Zeynep ise sinirden küplere bindi.

Yanındaki bu kız da kimdi!

Aybars neden onun için bu kadar telaş ediyordu!

Bunun hesabını kesinlikle soracaktı!

**

Itır tüm gün telefonu çalan ama asla açmayan Aybars'a kaçak bakışlar atarken sessizde olduğundan ekranın yanmasıyla fark edilen telefon yine çalmış ve Muazzez Hanım,"Aybars kuzum,"dedi. "Kim bu seni devamlı arayan yahu, bir an durmadı."

Kıvırcık saçları son derece kısa ve topluydu. Gözlüğünü bir an olsun boynundan çıkartmazdı.

Itır merakla Aybars'a döndü. Aybars kafasını Muazzez Hanım 'a çevirip,"Mühim biri değil,"dedi.

Itır, Muazzez Hanım 'a döndü. Yaşlı kadın ile göz göze gelince Muazzez Hanım gözlüğünü çıkarttı,"Siz ikiniz peki?"diye sordu.

Aybars kaşlarını çattı.
"Nasıl yani hocam?"

"Aranızda ne var?"

Itır derin bir nefes aldı. utanmış ve yorulmuştu.

Düşünmekten.

"Biz,"diyip sustuğunda Aybars,"Aramızda sevgi var."dedi ciddiyetle.

Itır gözlerini belertti ve hocasının yüzüne bakmaya utandı. Muazzez Hanım gülümsedi. "Buna çok sevindim ama zaten aranızda sevginin oluşunu sizleri el ele göz göze görünce görüyordum. Benim sorum aranızdaki ilişkinin adı ne?"

Itır,"Hocam ben-" diye utanarak cümleye başladı. Ancak Aybars sözünü kesti,"Itır benim kalbimin sahibi."diye girdi.

Itır gözlerini belertince onun bu halini gören Çiğdem tebessüm etti.

Kız resmen utanç duygusunun kendisi olmuştu.

"Buna sevindim."dedi Muazzez Hanım. "Zaten birbirinize çok yakışıyorsunuz." Düşündü. "Birbirinizin değerini bilin, özellikle sen Aybars, benim güzel kızım çok değerli."

Sana İhtiyacım Var Where stories live. Discover now