BÖLÜM 3-PLAN

41 4 0
                                    

"Lan daha hızlı sürün şunu kan kaybediyorum!"

feryadım hastane koridorlarında yankılanırken aslında canım çokta acımıyordu.

Hayallerimi süsleyen o kırmızı ferrari rüyalarımada girmişti.Boyası bile beni kendine aşık etmişti.Ve beni tanıyanlar bilirki siyahtan sonra tek sevdiğim renk kırmızıydı.

O gecenin sabahı kafamda bir planla kalkmıştım.Kafam rahattı.Lavaboya giderek elimi yüzümü yıkamış,kahvaltı masasına oturmuştum.Sonrasında herkes kendi işine odaklanmıştı.Yarım bıraktığım gazetedeki bulmacanın son beş kelimesinide bulup bitirdiğimde rahatlamıştım.Aklım kalsın istememiştim çünkü burdan yarım saat kadar sonra gidicektim.

Sandalyeyi çekerek lavobaya gitmeden önce etrafa şöyle bir baktım.Kimse bana bakmıyordu.Hızlıca lavoboya girip kapıyı kapattım.Sıra sıra dizilmiş lavobo dolaplarını karıştırarak kesici alet aradım.Bütün dolaplara baktığımda en sonunda bir dolabın içinden jilet buldum.

Gayet rahat bir tavırla güzelce tıraş oldum.Aaa o da ne?İşim bittikten sonra ne aksiki tıraş bıçağı yere düştü!Ve ne hikmetse ben düşen bıçağı görmeyerek üstüne bastım!

Canım o kadar acımamıştı çünkü ben zaten acıya alışık bir insandım.Sağ ayağımın altından kanlar akarken sanki bunu görmemişim gibi lavobodan çıktım.Beni gören ilk kişi Ahmet amca olmuştu.Sandalyeye oturana kadarda gözlerini üstümden ayırmamıştı. Bakışları en sonunda yerdeki kanlı ayakizlerine gidince ayağa kalktı.

"Koşun biriniz yardım çağrın!"

Bana doğru geldiğinde sanki canım çok acıyormuş gibi acıyla söylenmeye başlamıştım.

Ve şuan bir elim sedyeye kelepçeli bir şekilde yanımda iki jandarma ve hemşirelerle sedyede ilerliyordum. Canım acıyormuşcasına bağırırken doktorda gözlerime ışık tutuyordu.

"Ne kadar zamandır bu hâlde?"

Odaya girdiğimizde bir jandarma dışarda beklerken diğeri içeri girdi.Hay lanet şey!

Doktor ayağıma müdahâlede bulunurken jandarma köşedeydi.

"Ay burası ne dar geldi bana ayyy" sesimle beraber serum takan hemşire duraksadı.Doktora baktı.Doktorsa ayağımla işini bitirmiş eldivenlerini çıkarıyordu.

"Serum onu uyutur hastayı yanlız bırakalım"dedi.

Jandarma hariç herkes odadan çıkınca dik dik ona baktım.

"Kardeş sen yorulmuyonmu gidip dinlensene"bana dik dik bakıyordu.Sesi çıkmadı.Üstüme yorgunluk düşüyordu.

"Beni bir salsana sen?"dedim.Göz devirip sabır çekti.

"Doktor yanlız kalmam gerektiğini söyledi hatırlatırım"Tekrar sabır çekerek önce kelepçemi kontrol edip normalden bir tık daha sıktı.Etrafta göz gezdirerek doğruldu.

"Kapıdayım haberin olsun.Yanlış hareketinde aldığın ceza uzar"odadan çıkınca yüzümü buruşturdum.

"Yonloş horokotondo cozon ozor"göz devirdim.Serumu kolumdan çekip çıkardım.

Dilimin altına sıkıştırdığım küçük bir metalini çıkardım.Sırf yer kaplamasın diye metal çubuğu birkaç defa yuvarlak şeklinde dolamıştım.Elimle iyice açarak düzelttim.Kelepçeyle uğraşmaya başladım.

Yaklaşık yarım saat kadar sonra kelepçeden kurtulunca yatakta doğruldum.Ayağımın altı acırken yüzümü buruşturdum.Kapıya yaslanarak etrafı dinledim.

"Bizi bunla sınıyorlar valla"

"Sabır çekmekten cennetlik oldum galiba"

"Ben kahve alıcam istermisin?"

ORENDA(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin