BÖLÜM 22-AŞIKSIN

25 1 0
                                    

Emirhandan

Sessizlik eşliğinde yemeğimizi yerken onu izliyordum.Kafasındaki düşünceleri dinliyor gibiydi.Benim hakkımda neler düşündüğünü bilmiyordum ama tahmin edebiliyordum.

Kötü olmak benim suçum değildi. Ben böyle doğmuştum.Kötü bir insan olarak dünyaya gelmiştim.Her türlü boka karıştığım için kimseyle doğru düzgün iletişimim yoktu.İnsan nasıl doğarsa öyle yaşarmış.Bende öyleydim. Öldürdüğüm insanların sayısı belirsiz, kimliğim sahte,yaşadıklarım büyük birer yanlıştan ibaretti.

Ben buydum. Çemberin içindeki sekiz gibiydim ben. Kimseyi çember içine sokmazken insanlar beni düşürmeye çalıştı.Ben düştüm ve sonsuzluk oldum. Sonsuzluğum birer kötülükken insanlar bundan şikayet etti.Beni kendileri düşürürken,düştüğüm yerdeki kötülüğe onları çektim diye yine suçlu ben oldum.Bu yüzden benimle sorunu olan her cesedin üstünde çember içinde sekiz vardı.Sekiz kural,sekiz acımasızlık ve sekiz dönüm noktası.

"Kalkalımmı?"dediğimde dudaklarını silerek bana döndü.Başıyla onaylayınca kalktık.Çantasını takarak saçlarını düzeltti.Bense onu izliyordum.

Çok güzeldi.Gerçek manada çok güzeldi hemde.Alışılmışın dışındaydı.Gözlerim o kadar çok kirli yüzler görmüştüki o bütün yüzlerden daha temizdi.

Bana anlamaz bakışlar atarken omuz silktim.Elimi uzattığımda tuttu.Minicik eli vardı.Elimin içinde kaybolsa bile varlığı bana yeterdi.

Hamburgerciden çıkarak motorsiklete doğru ilerledik.Önce kaskları taktık. Sonra onu belinden tutarak motora bindirdim.Ardından ben binince motorsikleti çalıştırdım.

"Arkadaşının evi nerde?"

"Ben sana tarif ederim"

Sürmeye başladım.Hızlıca yol alırken yarım saat sonra dediği yere geldik. Durduğumda motordan indi.Kaskı çıkarırken tenha sokağa bakıyordum.

"Hangisi?"

"Ben kendim giderim merak etme sen hemen ilerde zaten"dik dik ona baktım.

"Açelya farkındamısın bilmem ama tenha sokaklardayız sen tek bırakamam"

"Zaten hemen şurası birşey olmaz"

Bana yalvaran bakışlar atarken dayanamadım.Başımı belli bellirsiz onaylarmış gibi salladığımda gülerek bana sarılınca çok geçmeden bende kollarımı ona doladım.Saçlarının kokusu kaska rağmen burnuma dolarken içime çektim.Benden ayrılınca gülümsedi ve arkasını döndü. Bense o eve girmeden gitmeyecektim.

Sokağa doğru yürümeye başladı.Üç kez arkasına bakarak benimle göz göze geldi.Sonra sağa dönerek bir evin merdivenlerini çıktı.Ağaçtan dolayı sadece Açelyayı görürken eve dair hiçbir şey göremiyordum.Kısa sürede kapı açılınca Açelyanın mutlu yüzünü gördüm.Sonra bir adım öne atınca görme şansım sıfırlandı.Sadece sarı loş bir ışık göründü kısa süre.Sonrası karanlık.

Bir süre bekledim.Eve girdiğinden emin olduktan sonra telefonu çıkarıp mesaj kısmına girdim.

"Çıkmadan önce söyle seni alırım"

"Damammm"

"Damam?"

"Damam işte"

Gülümsedim.Bu kızı hiç anlamıyordum. Telefonu cebime atmadan önce mesajı beğendim.Motoru çalıştırıp son sürat sürmeye başladım.

Urazın evine geldiğimde motoru parkedip kaskı elime aldım.Evin ışıkları yandığına göre Uraz içerdeydi. Anahtarla kapıyı açtım.Televizyonun sesi bütün evi doldururken botlarımı çıkarıp içeri geçtim.

ORENDA(+18)Where stories live. Discover now