AH BE HOCAM!?+18

özel bölüm (1M)

⚠️BÖLÜM HİÇ BİR ŞEKİLDE HİKAYENİN GİDİŞÂTINA ETKİ ETMEYECEK⚠️

BALKON KONUŞMASI YAPACAĞIM.
1 milyon şaka gibi. Hepinize teşekkür ederim güzellerim. Buna layık olacak bir düşünce olduğunu hiç bu kadar benimsememiştim. Heyt be Fırat hocam nelere kadirsiniz.

Niye böyle diyorum çünkü hikaye Fıratla başladı. Ve evet hikayeyi Fırat ile yazacaktım. En baştaki fikrim kesinlikle buydu. Sonradan herkes Kıraçı sevmeye başladı ve Kıraç bir anda yan karakterden ana karakter oldu. Sadece yan karakter olarak yazmıştım. BEN KIRAÇI İKİNCİ ERKEK OLARAK YAZMIŞTIM. Belki Fıratı sevseydiniz ben yine de Kıraç ile yazacaktım. Bunu hiç bir zaman bilemeyeceğim. Çok ironik.

Neyse.

Biraz sonra okuyacaklarınız Arsenle alakalı ama tamamen farklı bir pencereden değerlendirmenizi rica ediyorum. Hikayede gıcık, takıntılı biri olabilir ama burada şu an öyle değil.

Tekrardan söylüyorum.

⚠️BÖLÜM HİÇ BİR ŞEKİLDE HİKAYENİN GİDİŞÂTINA ETKİ ETMEYECEK⚠️

Birde şarkı ile okunmanızı öneriyorum.
"Love you Like Me." William singe.

İyi okumalar
...

"Arsen." Yeşil ormanı andıran derin gözlerini bana çevirdi. Gözlerinde kaybolmak istemem normal mi? "Söyle yavrum."

Oturduğum koltuktan kalktım. Yavaş adımlarla yanına giderken topuklularımın çıkardığı ses odada yankılandı. Parmaklarım masanın kenarlarına değdirerek masanın etrafından yanına ulaştım. Üzerimdeki mini elbiseye vahşi bakışlar atarken onu parçalamak istediğini biliyordum.

Bilerek giymiştim. Parçalaması için. Akşamki parti mi? Siktir et. Arsenin kollarında çığlık atmak daha cazip geliyor. Bir bacağımı diğerinin önüne atıp masaya yaslandım. Ellerimi kavuşturup ona bakmaya başladım.

Gözleri bacaklarıma inerken bir anda gözlerime baktı. "Aklımı mı çelmeye çalışıyorsun?" Gözleri istekle bakıyor elleri yumruk olmuş bir şekilde masanın üzerindeydi. "Öyleyse bile." Yaklaşıp tam sandalyesinin orada durup eğildim.

"Beni suçlayabilir misin?" 

Göğüslerime kaydı bakışları. Başını diğer tarafla çevirip eliyle şakaklarını ovaladı. "Anlaşma imzalamam gerek, adamlar buraya gelecek. Böyle giyinmek zorunda mıydın yavrum?"

Omuz silktim. Görmese de bana karşı koyamadığı anlaşılıyordu. Elim sandalyesinin koluna dokundu. Dönen sandalye mi? Severim.

Ufak bir hamle ile onu kendime çevirince kaşlarını kaldırdı. Yeşil gözleri koyulaşmış saçları dağıtılmayı bekliyordu. Kalçamı kıvırarak önünde eğildim.

Dilini dudaklarında gezdirdi. "Bu kadar cesaretli davranmanı neye borçluyum?" Başımı yana yatırdım. Elimi siyah kotunun fermuarına götürdüm. Küçük fermuarı uzun tırnaklarımla tutmakta biraz zorlandım.

"Benimle seviş." Yaptığım hamleden vazgeçip fermuarı bıraktım. Baş parmağımın tersi ile şişkin duran noktasını okşadım. İleri ve geri. Sonra diğer parmaklarımda katıldı. Arsenin tıslamaya benzer nefesini duydum.

"Her akşam benimsin zaten." Ellerimi tutup beni kucağına çekti. Ani hareketi ile kucağında dengede durmak için bacaklarımı iki yanında sallandırmak durumunda kaldım. Elbise bacaklarımı net bir şekilde gözler önüne seriyordu.

Bacaklarımı sardı elleri. İki eli de hızla yukarı çıkarken zevkle ona baktım. Tam şişkinliğine otururken kapı çaldı. "Gitmesini söyle." Dedim. Gözlerini kısıp bana bakan civcivime karşın dudaklarına uzandım. "Söyle."