15. Bölüm: TUZAK

116 19 75
                                    

3 Hafta Sonra

Bağımlılıktan kurtulduğum için özgür hissediyordum artık. Hana hariç diğerleriyle konuşuyordum. Barışmıştık ama ne Hana ne de ben gururumuzdan özür dilememiştik.

Sabah erkenden kalkıp parka gittim. Kimsenin olmamasının rahatlığıyla spor yaptım. Tek ayağımın üzerinde ne kadar süre dengede durabileceğimi test ederken boynumda bir nefes hissettim.

"Sende yap hadi Wong," diyerek tek ayak üzerinde durmaya devam ettim. Wong mızmızlanarak "Yapmama gerek yok," dedi.

Dengemi bozup Wong'un kolunu tuttum. Yanıma çekip "Hadi!" diye uyardım. Birlikte dengede dururken telefonum çaldı. Mun arıyordu. Wong dik dik bakıp "2 dakika çok zaten bize," diye mırıldandı.

3 haftada Wong sürekli camıma gelmeye ihmal etmemişti. Hediyelerini de eksik etmemişti. Ona ve hediyelerine o kadar alışmıştım ki onlar olmayınca artık garip hissediyordum.

Mun, kötü ruh yakalamaya gittikleri yeri söylemişti. Dediği yere gitmeden önce Wong "Ari," diye seslendi.

"Efendim?"

"Bir hafta önce sana bir sormuştum. Hatırlıyor musun?" diye sordu. Peki, sen bana karşı ne hissediyorsun Ari?

Ondan süre istemiştim ama bir haftadır bir şey dememiştim. Bugün demek zorunda mıydım? "Bugün mü? Yarın ondan sonra ki gün olmaz mı?"

"Avcılar seni bekliyordur." dedi ve ardından gitti. Kırılmış olmalıydı ve onu sevmediği düşünüyordu. Onu seviyordum. Onu ilk sevdiğim andan beri vazgeçmemiştim. Unuttum diye düşündüğüm zamanlar da onu görmediğim içindi.

Bunu ona da demek isterdim ama aşırı geriliyordum! Bende kolayca demek isterdim.

Avcıların yanına gittiğimde avcılar yoktu. Biri bile yoktu.

Sadece kötü ruhlar vardı. 2 kötü ruh ve ben. 

Mun aramamış mıydı?

Sakinliğimi koruyarak kötü ruhlarla dövüşmeye başladım. İkiside beklediğimden güçlülerdi. 3. Seviyede olmalılardı.

Nefes nefese kalmış halde onlara baktım. Erkek olan gülümseyip "Telefonun tam da bizim geçtiğimiz sokakta düşmesi ne güzel oldu değil mi? Telefonu alıp aradık ve bir baktık avcı. Tanışmamız ne güzel oldu. Bu ikizim. Ses taklit edebiliyor." dedi yanındaki kızı gösterip.

"Onun sesini hiç duymadınız ki?"

"Duymama gerek yok. Galerisindeki video yeterli oldu." diye lafı üstlendi kız. 

Wigen'e ulaşmaya çalışırken kötü ruhlar bir anda yorgunluğumu fırsat bilip Güneş'in olduğu yere kapattılar.

Şapkamla korunmaya çalışsamda sol gözüme çok fazla ışık geliyordu. Lanet olsun. Bu aklıma hiç gelmemişti! Nasıl bilebilirdim ki kötü ruhların ses taklit edebileceğini?

Akşam üzeri sol gözüm bulanık görmeye başlamıştı. Aşırı ilerlememişti bulanıklığı ama artık bulanık görüyordum. Biraz daha kalırsam kör olabilirdim.

Cama doğru çıkıp oradan inmeye çalıştım. Ama lanet olası Güneş tüm ışıklarını bu cama vuruyordu resmen! Geri yere inip sinirimden çığlık attım.

Kapıya tekme atacağımda kapı açıldı. İçeri giren Wong'a baktım. Wong kızarmış gözüme bakıp "Hızlı olsan iyi olur." diye fısıldadı.

Hızlıca evden çıkıp dışarda bir yere oturduk. Wong "Avcılar neden gelmedi?" diye sordu.

"Mun'un telefonu bir yerde düşmüş. Onlarda bulup sesini taklit etmiş. Tuzağa düşmüşüm yine."

Wong sol gözüme dikkatle baktı. "Sol gözünün rengi değişmiş. Kırmızı olmuş." Kafamı onaylar şeklinde salladım.

"Bulanık görüyorum. Sağ gözümle seni görüyorum sadece. Sol taraftan bulanıksın." diye açıkladım. Wong "Düzelmez mi?" diye merakla sordu.

"Büyük ihtimalle hayır. Genetik gibi bir şey." Genetik olduğundan emin değildim ama öyle denmişti bana da.

Avcılar geliyordu. Wong'a diyeceğimde Wong anlamıştı bile. "Görüşürüz." diyerek ayağa kalktı.

"Wong," diyerek bende ayağa kalktım. Wong diyeceğim şeyi beklerken aniden dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Wong şaşırsada sonradan karşılık verdi.

Avcıların yaklaştığını görünce "Yaklaştılar. Seni de görürler." diyerek onu uyardım.

"Gece camını açık bırak." dedi ve gitti.

Avcılar geldiğinde Hana ilk önce beni süzdü. Daha sonra yaklaşıp "Kötü ruhlar kaçtı mı?" diye sordu.

"Evet," diye yanıtladım.

"Anılarından kim olduklarına bakayım. Belki haftalardır yakalamaya çalıştığımız kötü ruhlardır." diyerek elini uzattı.

Elimi geriye çekip "İkizdiler. Biri kız biri erkek." Anılarımı olursa Wong'u görürdü. Hem o hemde benim için kötü olurdu.

--------------------------------------

NASILSINIZZZZ

The Uncanny Counter Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin