The Noble and Most Ancient

39

8 Ağustos 1977

  Bellatrix ile olanlardan sonra bir süre Potter'lar da kaldık ve geri dönemeyeceği anlaşılınca tekrar eve geçmek istedik. Hogwarts'a dönmeye çok az kalmıştı ve bu süre içinde kütüphanede zaman geçiriyordum. Burası herkesin elde etmek isteyeceği türden bir servetti.

Öğle saatleriydi ve kütüphanede bir şeyler okuyordum, rafların çoğunluğunu bitirmiştim. Yine de hala okunacak raflar dolusu kitap vardı.
Herhangi bir raftan bir kitap elime aldım ve açtım.

  "Kurtadamlar mı?"
Sayfaları çevirdikçe bir sürü ilginç bilgi vardı, bir sayfa daha çevirdikten sonra bulmak için her şeyi yapabileceğim o sayfayı buldum.
Isırılmış Birini Nasıl Kurtadam Lanetinden Kurtarırsın?

  Başlığı tekrar tekrar okumaya başladım, heyecandan kalbimin attığını hissediyordum. Aynı sayfada bir iksir tarifi vardı ve kitapta bahsedilene göre iksiri içen bir kurtadamın artık dönüşmeyeceği, kısacası kurtadam olmayacağı yazıyordu.

  Heyecanla kitabı kapatıp elime aldım ve koşmaya başladım, "Sirius! Remus'u kurtarabiliriz!"
Sirius sesimi duyunca hızla odasının kapısını açtı,
"Ne oldu? Nefes al."
Nefesimi düzenledikten sonra kitabı eline tutuşturdum. "Bunu kütüphanede buldum! Son kaldığım sayfayı aç!"
Sirius hızlıca sayfayı çevirdi ve yazanı okudu.
"Pole! Bu inanılmaz bir şey!"

"Bir sonraki dolunaya 20 gün var eğer hemen iksiri yapmaya başlarsak, sonraki dolunayda Remus normal biri olabilir. Burada dolunaydan bir gün önce iksiri içmesi gerektiği yazıyor."

"Peki.... ya işe yaramazsa?"
"Yarayacak, bu kitap bu evdeki kütüphaneden. Onlar işe yaramayan bir kitabı buraya koymazdı. İksirim iyi, bilirsin. Yapabilirim, sadece yardım etmen lazım."
Sirius başını salladı ve gereken malzemeleri bulmak için mutfağa gidip dolapları karıştırdık.

"Burada iksirin 17 günde kaynadığı ve tam işe yarar kıvama geldiği yazıyor." dedi Sirius kenarda kitabı okuyordu, ben ise malzemeleri çıkartıyordum.
"Çok iyi! Zamanımız var."

                                          ***

  O gece iksir için gereken her şeyi tamamlamıştık, geriye sadece beklemek kalmıştı. Odama geçtim ve aynadan Remus'u aradım.

  "Nasılsın Aylak?"
"İyiyim, bir şey mi oldu? Çok mutlusun."
"Evett! 2 hafta sonra bize gel, senin için özel bir sürprizim var."
"2 hafta sonra dolunay haftası olduğunu biliyorsun."
"Evet, bu yüzden."
Remus anlamamış şekilde bakıyordu
"Sadece dediğimi yap."
"Peki."
Bütün gece konuştuk, bir süre sonra gülme sesimden dolayı uyuyamayan Regulus odaya gelip kızdığında aynayı kapatmak zorunda kaldım.

25 Ağustos 1977

Sabah iksir için son dokunuşları yapıyordum. Kaynamıştı ve neredeyse hazırdı, mutfakta ateşin önünde kazanı karıştırırken sıcaktan kaynıyordum. Bir yandan da minik kurdum ve tatlı(?) kardeşlerim için kurabiye pişiriyordum. Yüzüme bir parça un bulaşmıştı, saçlarımı da elime geçen ilk şeyle (sanırım bu bir kurdeleydi) bağlamıştım. Kapının açıldığını, Sirius ve Remus'un konuştunu duydum. Hemen iksiri bıraktım ve saçımdaki kurdeleyi açıp içeri koştum.

  "Çekil şuradan Sirius!" Sirius'u ittirerek Remus'a sarıldım ve Sirius bana göz devirdi.
"Abelia ile buluştuğumda sana da aynısını yapacağımdan emin olabilirsin."
Remus ile beraber ona güldük, eliyle yüzümdeki unu sildi. "Neler yaptın sen böyle?"
"Pek çok şey, hem pişirmede hemde iksir yapımında iyiyim." dedim ve Sirius'a göz kırptım şimdi ikimizde sırıtıyorduk.

"Ne iksiri?" dedi Remus ve Siriusla beraber gülmeye başladık.
"İçeri gel Aylak."

İkisini kütüphaneye çıkardım, anahtarı çevirdim ve içeri girdik. Masanın üzerinde açtığım kitaplar duruyordu. "Burada yaşamak istiyorum." dedi Remus
"Asosyal olabilirsin, çünkü Pole oldu." dedi Sirius
kenardan bir kitap alarak kafasına vurdum.

  Masaya geçip oturdum, Sirius ve Remus ise iki yanımda ayakta duruyorlardı.
Remus eline iksiri yaptığımız kitabı aldı "Bu ne?"
Sirius ile beraber ona bakıyor ve farketmesini bekliyorduk.
Remus bir süre okuduktan sonra şok içinde kaldı.
"Sen.... ciddi misin?" dedi ve bana baktı. Hızla kitabı fırlattı ve beni kucağına alarak sımsıkı sarıldı.
"Pole, ne diyeceğimi bilmiyorum."
"Bir şey demene gerek yok."
"Aylak'ımız için her şey." dedi Sirius

27 Ağustos 1977

Akşam oldu, iksir artık tamamen hazırdı. Gecenin geçmesini bekleyecektik.
"Burada gece ateş yapabileceği yazıyor, önemli bir şey değil. Üzerinden etkileri atmak için." dedi Regulus kitabı bana göstererek.
Başımı salladım ve iksiri şişeye doldurup Remus'a içirdim.
Yatağa uzandı, bende kenarına oturup elini tuttum ve iksir çabucak uykusunu getirmişti.
"Nasıl hissediyorsun?"
"İlginç bir şekilde iyi."
İkimizde güldük, "Muhtemelen ben yanında olduğum içindir." dedim ve Remus sırıttı.

Gece az da olsa ateşlenmişti, uyuduğu için onu uyandırmadım ve yanında bekledim. İşe yaramıştı, Remus iyiydi. Dönüşmemişti, ve bir daha ömrü boyunca böyle bir acı çekmeyecekti.

28 Ağustos 1977

Remus'un başında beklediğim için oldukça yorgundum, yine de buna değerdi. Sabah erkenden uyanıp kutlamak için bir pasta yaptım ve dördümüz kahvaltıda krema dolusu tatlıyı yedikten sonra mide bulantısıyla oturduk.

Hava kararmıştı, Regulus ve Sirius uyumuş olmalıydı. Remus ile bahçeye çıktık ve çimlere yatıp Ay'ı izlemeye başladık.
"Bu hep yapmak istediğim bir şeydi." dedi Remus
"Artık özgürsün."
"Sayende, teşekkür ederim Pole. Hayatımda olduğun için."
"İksir profesörü olup kariyer yapacağım sanırım."
İkimizde güldük.
"Bu işte iyisin. Bütün dolunay ağrılarım gitti."
Doğruldum ve onu öptüm, "Ağrı kesici Bayan Black."
"Lupin!"
"Soyadını 2. olarak alabilirim."
"Remus Black diyorsun yani?"
"Daha iyi."
İkimizde gülmeye başladık.
"Nefesini de kesebilirsem." dedi ve beni geri öptüğünde karşılık verdim.
"Polaris Black - Lupin"
"Beğendim."
"Bende."

---------------
☆Yazar'dan
Şarkı: Sweater Weather - The Neighbourhood

Pole, Remus'u kurtardı!!! Bu bölümü gerçekten çok sevdim. İlk defa beraber Ay'ı izleyebiliyorlar, herhangi bir acı olmadan.

ve Abelia'cım. Odun Sirius sana bu şarkıyı armağan etmemiş olabilir hahahah.