>> Bölüm 21 ( OYUN)

149K 8.2K 3.5K
                                    

Barış elini yavaşça ensesine koymuş hala şaşkın şaşkın bakarken birden Bedirhan amcaya döndü.

" Şey onlar tiyatro gösterisi için çalışıyorlar. Altuğ burada olmadan önce hoca onların ikisini seçmişti. Repliklerini çalışıyorlar.Değil mi İzel?"

Barış'ın benim afallamış durumumu görüp bu kadar hızlı bir şekilde olayı düzeltme çabası takdire şayandı. Bedirhan amcanın yüzündeki gülümseme gitmeden başını öyle mi der gibi salladı.

" Eee ... şey .. siz yanlış anladınız.. Biz Altuğ ile çalışıyorduk. Şey için. İşte şey. Tiyatro için."

Allah'ım korkudan dolayı bütün konuşmayı elime yüzüme bulaştırıyordum. Biraz nefes alıp normal davranmaya çalışsam iyi olacaktı. Böyle hiç gerçekçi durmuyordu.

" Altuğ bana hiçbir şey söylemedi bu konuda?"

Bedirhan amca hala inanmamış gibi bakıyordu. Bu babamın kulağına giderse beni keserdi. Barış'a göz kaş işareti yaparken Barış kaşlarını çatmış bir bana bir arkamdaki Altuğ'a bakıyordu. Ondan yardım gelemeyecekti sanırım. Kendim bir şeyler söylemeliydim.

" Gerçekten efendim. İsterseniz sizin için küçük bir gösteri yapabiliriz tekrar. Ama şuan gerçekten gitmem gerekiyor. Bir saatten beri çalışıyoruz.Belim ağrıdı."

Yutkunarak Altuğ'a baktım. Altuğ babasının gözlerinin içine kızgın bir şekilde bakıyordu. Derin bir nefes alıp konuşmaya başladığında birden ortamda gerginlik oluştu.

" Baba sana yanımda kalmamanı söyledim. Bana kimseye söylemeyeceğin konusunda da söz vermiştin."

Konunun bir nebze değişmesine içten içe sevinmiştim ama Bedirhan amcanın bakışları Altuğ'un söyledikleri yüzünden hüzünle doldu. Altuğ'un babasına karşı bu kadar saygısızca sesini yükseltmesi hiç hoşuma gitmemişti. Biraz ona doğru dönüp fısıldayarak onu uyarma gereği duydum. Bedirhan amca üstündeki eşofmanı düzeltip bakışlarını ciddileştirdi.

" Barış'la denk geldik ve açıklamam gerekti. Hem arkadaşın senin için endişelenip buraya kadar geldi. Yanında kalma konusuna gelince bunu yapacağım anlıyor musun?"

Tehditkar ses tonu biraz beni korkutmuştu. Haylaz koşup benim kucağıma fırladığında dikkatler tekrar bana çevrildi.

" Bu köpek Yasmin'in değil mi? Senin burada olduğunu bilmiyor. Bu köpek nasıl buraya geldi?"

Bedirhan amca merakla benim yanıma yaklaşıp elimdeki Haylaz'ı aldı ve onun tüylerini okşamaya başladı.

" Şey efendim. Onu bana Yasmin gönderdi. Yasmin beni tanıyor ve geçmiş olsun demek için göndermiş. Ben de şaşırdım."

Bedirhan amcanın gözleri büyürken bir bana bir Altuğ'a baktı.Sonra gözlerini yavaşça kıstı. Bakışlarında şüphe taşıyordu.

" Yasmin seni tanıyor demek. Siz gerçekten tiyatro yaptığınıza emin misiniz?"

O anda kalp atışlarım hızlanmaya başlamıştı ki Altuğ'un sesini tekrar duydum.

" Gerçekse ne olmuş bir sorun mu var baba? Bu zamana kadar kiminle takıldığım seni ne zamandan beri ilgilendiriyor."

Hemen iki elimi hayır anlamında sallayıp Altuğ'un omzunu sinirle dürttüm.

" Efendim. Altuğ sanırım biraz sinirli ne konuştuğunu bilmiyor. Gerçekten öyle bir şey yok.Ah lütfen babama söylemeyin."

Derin bir nefes verdiğimde başımı hızla öne eğdim. Altuğ'u bir kaşık suda boğacaktım. Kesinlikle boğmalıydım. Ağlayacak kadar aptal bir durumdaydım ve şimdiden biraz gözlerim dolmuştu. Yanlış anlaşılmak istemiyordum.

MUM OLMAK KOLAY DEĞİL (1)Where stories live. Discover now