>>Bölüm 27( İZİN VERMEK)<<

129K 7.6K 1.3K
                                    

Yemeklerimizi yerken Altuğ'un annesi kafasını bana çevirip kulağıma fısıldadı.

" Özür dilerim pot kırdım sanırım."

Altuğ'un annesi benden özür dilerken gözlerim bir an kendi annemle buluştu. O lokmasını yavaş hareketlerle çiğnerken bakışlarının neyi ima etmeye çalıştığını anlamaya çalışıyordum. Bütün yemekler boğazıma birer birer dizilirken elimden çatalı yavaşça bırakıp başımı önüme eğdim. Bu durumu yaşamak çok üzücüydü.

" E İzel sen ne olmak istiyorsun? Abin iyi bir mimar olacak gibi duruyor?"

Bedirhan amca bana soru yönelttiğinde başımı biraz kaldırıp önce babamın sakin yüzüne sonra Bedirhan amcanın meraklı yüz ifadesine baktım. Boğazımı temizleyip derin bir nefes aldım. Biraz olsun diğer konudan uzaklaşmak rahatlatıcıydı.

" Şey ben babamın işini devam ettirmek istiyorum. Onu daha da büyütüp babamı gururlandırmak istiyorum. Bu yüzden çok çalışmak zorundayım. Hedefim şimdilik bu gibi..."

Konuşurken babamın hüzünlü bakışları anneme doğru kaydı. Annemle babam birbirlerine üzgün bir şekilde bakarken onların bakışlarını okumak zor değildi. Belki durumu bilmesem onların ne düşündüğünü bilmem tabi ki zor olabilirdi ama onların yüz ifadesinden her şey anlaşılıyordu. Bedirhan amca da babamın durumunu bildiği için bana bir şey çaktırmamak için zorla gülümseyip önündeki ete uzandı.

" Bunu başaracağını biliyorum. Akıllısın yapabilirsin. Babanın da buna mutlu olacağını düşünüyorum. Altuğ da bu konuda çok ciddi mesela.Bana yardım etmek istiyor. Bir baba için çocuğunun böyle bir şey istemesi harika bir duygu."

Küçük bir sohbetin ardından babamla Bedirhan amca konuşmaya devam ederken annem ve Altuğ'un annesi konuşmaya başlamıştı. Bakışlarımı bazen Altuğ'a çevirsemde abime yakalanınca hemen başımı öne eğiyordum. Bu günün hemen geçmesini istiyordum. Yasmin abimi dürterken ona durmadan bir şeyler sormaya çalışıyordu. Abim Yasmin'le konuşmaya başladığında Altuğ'a doğru baktım. Gözlerini benden ayırmadan anlamlı bakışlarını benim gözlerime sabitliyordu. Bu kadar belli etmesi beni daha çok geriyordu. Ona bana öyle bakmaması için küçük bir baş işareti yapıp kaşlarımı çattım. Bu hareketim onun yüzünde küçük bir tebessüm oluşturmuştu.

İmkanım olsa onu dövmek isterdim ama bu çok da mümkün görünmüyordu. Yemekler bittiğinde annem babama erken ayrılmamızı tembihleyip durmuştu. Annemin gözü sürekli benim üzerimde Altuğ'a karşı nasıl davrandığımı tartıp biçiyordu. Abim Altuğ'un yanına ilerleyip onunla bir şeyler fısıldaşmaya başladığında abimin sert yüz hatları ortaya çıkmıştı. Babam kesinlikle annemi dinlemeliydi ve buradan erken ayrılmalıydık. Yasmin yanıma gelip beni kendi odasına götürmek istediğini herkesin içinde bağırarak söylediğinde kimse bir şey söylememişti. Elimden tuttuğu gibi beni kendi odasına çıkarırken arkadan babamın söylediği bazı sözlerinin uğultusunu duydum.

" Abim senden hoşlandığını söylediğinde ne hissettin?"

Yasmin odasının kapısını açarken bir anda durdu. Aklına bir şey gelmiş gibi beni Altuğ'un odasının önüne sürükledi.

" Çok sessiz olmalısın sana bir şey göstereceğim."

İşaret parmağını dudaklarına götürürken gözlerindeki muziplik beni güldürmüştü. İçeriye girerken o kadar küçük adımlarla ilerliyorduk ki birden bir köpek havlayınca aklımı kaçıracakmış gibi hissettim.

" Haylaz. Şimdi sırası değil şişştt. Abime söyleme!"

Yasmin hızlı adımlarla orta boyutta bir dolabın yanına giderken durmadan kapıya doğru bakıyordu. Dolabın yanına geldiğinde yavaşça kapağını açıp içinden uzun rulo şeklindeki kağıtlardan bir kaç tane aldı. O küçük kollarıyla onları tutmakta zorlanıyordu. Onun için hemen Yasmin'e yardım ettim. Yasmin rulolardan birinin lastiğini hızlıca çıkartıp ruloyu hızlıca açmaya çalışırken eli bazen kaydığı için rulo tekrar kapanıyordu.

MUM OLMAK KOLAY DEĞİL (1)Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora