>> Bölüm 47 ( SEVGİ)<<

105K 7K 4.2K
                                    

Tekrar telefonum çalmaya başladı. Mektubu hemen cebime koyup kimin aradığına baktığımda babam olduğunu anladım.

" Tuğberk acele edelim."

Tuğberk'le evden çıkıp arabaya bindiğimizde babamla konuşuyorduk. Bana adresi söylerken annemede iletmemi söyledi. Bedirhan amcaların evine giderken durmak bilmeyen bir telefon trafiğine yakaladım. Birisi arayıp kapattığımda diğeri arıyordu. Bütün konuşmalarımdan Tuğberk'in Osman dedenin kim olduğunu anladığını düşünüyordum. Bedirhan amcanın evine gelir gelmez evin önündeki kalabalığı bir çok basın kuruluşlarını görmüştüm. Korumalardan dolayı içeri girmemiz o kadar zor olmuştu ki az kalsın aralarında ezilecektim.Bahçeden içeri koşarak giderken tabutun başında ağlayan ve ortalığı birbirine katan Yasmin'i gördüm.

" Abim nerde! Sende onun gibi bizi bırakıp gidiyor musun!"

Yasmin resmen ciğeri patlayacak gibi bağırıyordu.

" Dede! Onu benden aldın! Dede şimdi kendinde gidiyorsun! Bu yaptığın haksızlık! "

Yasmin'i bu halde görünce bir anda ayaklarım daha ileri gitmemiş tam kalabalığın ortasında donup kalmıştım. Yasmin hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Tuğberk elini omzuma koyduğunda iyi olup olmadığımı sordu. Yasmin'in dağılmış saçları ağlamaktan kıpkırmızı olmuş gözleri kanımı dondurmuştu adeta. Yan tarafta babamdan destek almaya çalışan Bedirhan amcayı gördüm. Yasmin kalabalığın arasında birden beni görünce durmuş ve nefes nefes kalmış o haliyle bana bakıyordu.

" İkiniz de yalancısınız. İkinizde yalancısınız. Nerde o!"

Yasmin'in pskolojik sorunları olduğunu düşündüm. O an aklıma Barış'ın söylediği şeyler geldi. Yasmin iyice delirmiş görünüyordu. Lisedeyken her dakika yanında olan abisine o kadar alışmıştı ki onu unutması çok zordu. Altuğ'un bize geldiğinde abisine zarar veriyorlar diye nasıl çığırdığını ve koşarak onun kucağına atlayıp hüngür hüngür ağladığını hatırlıyordum. Yasmin sinirle benim üstüme doğru gelirken adımlarım geri geri gitmeye başladı.

" Beni kandırdınız! Beni kandırdınız! Hepnizden nefret ediyorum."

Önüme birden Tuğberk geçmiş Yasmin'i durdurmaya çalışırken onunla büyük bir mücadeleye girmişti. Yasmin Tuğberk'in yüzüne bir tane tokat geçirdiğinde çenem titremeye başlamıştı. Benim elimden gelen hiçbir şey yoktu. Ağlamamaya çalışıyordum.

" Yasmin kendine gel!"

Tuğberk sert bir şekilde ona bağırdığında herkes buraya doğru baktı. Herkes bizim şovumuzu izliyordu. Tuğberk birden Yasmin'in arkasından kollarını dolamış onun hareket etmesine izin vermemişti.

" Şimdi dedenin huzur içinde ölmesine izin ver sakin ol tamam mı? Kimsenin suçu yok. Yakında abin gelecek tamam mı? Sana onu getireceğim tamam mı?..."

Tuğberk'in bizim nişanlanmamız hakkında yalan söylediği gibi yine Yasmin'e yalan söylediğini gördüm. Yasmin daha çok debelenecekken Tuğberk onu engellemişti.

" Bana dön. Gözlerimin içine bak."

Yasmin'in sakinleştiğini gördüğümde içim rahatlarken Tuğberk onu kendine döndürmüştü.

" Abin geldiğinde sana sıkıca sarılıp..."

Onu kendine çekti ve sıkıca sarıldı. Başını okşarken Yasmin'i sakinleştiriyordu.

" Böyle başını okşayacak. Sonra abin sana ne diyordu?"

Onları izlerken Tuğberk'e minnettar gözlerle baktım. Yasmin başını hafifçe kaldırmış Tuğberk'in gözlerinin içine üzgün bir şekilde bakmıştı.

MUM OLMAK KOLAY DEĞİL (1)Where stories live. Discover now