1∝9

1.8K 119 14
                                    

*Beth Crowley - Worrior*

Oyalanmaktan sıkılmıştım, daha doğrusu artık oyalanmayı bırakmak zorundaydım çünkü biraz daha oyalanırsam tek sıkılan ben olmayacaktım, topuklarım olacaktı. Bir saat kadar önce Aaron gelmiş ve hazırlanmam gerektiğini söylemişti, geç kalmam sonucunda neler olacağını da söyleyerek tabii. Aaron Cole tehdit etmeden bir iş yapmazdı, fakat şu da vardı ki bu sefer bana ihtiyacı vardı.

En azından ben öyle düşünüyordum.

Sonuçta yeni birini bulacak kadar zamanı yoktu, zamanı geç, Aaron'un o kadar sabrı bile yoktu. Ve bu sefer o çok sevdiği tehditlerden birini yutacaktı. Ya da sadece öyle olmasını umut ediyordum.

Resmi kıyafetler aldım yanıma ilk önce, sonra da rahat birkaç parça. Zaten başka bir şeye de ihtiyacım yoktu, duşumu almış, çocukları kontrol etmiştim. Tabii çocuk görevinin içinde karınlarını doyurmak ve kavga etmediklerinden emin olmak da vardı ama sorun olmamıştı. Üstelik çocuklara yokluğumda uslu duracaklarına dair söz verdirmiştim.

Ve işin en kafa patlatıcı yanı da benim için endişelendiklerini bilmemdi. Sırf bu yüzden bile bu işten paçayı sıyırmam gerekiyordu. Yakalanamaz; elime yüzüme bulaştıramazdım.

Ve daha ne yapacağımı bile bilmiyordum. Bir de işin bu kısmı vardı.

Aşağıdan gelen korna sesine kaşlarımı çatarak pencereden dışarıya baktım. Aaron arabasının içinde oturmuş ve pencereme bakar bir şekilde beni bekliyordu. Tamam, işte bu kötü olmuştu. Aaron'u denemek istiyordum ama bunun sonuçlarından da bariz bir şekilde korkuyordum. Sonuçta, ilk önce işini hallettirebilir, sonra yine tehdit ettiği gibi topuklarıma sıkabilirdi. Aaron'du bu, yapardı, inanıyor; inanmaktan da öte onda bu potansiyeli görüyordum.

Onu sinirlendirmemek için hazırladığım orta büyüklükteki çantayı alarak hızlı adımlarla aşağı indim, daha doğrusu sadıkların olduğu bir binada olduğumu düşününce kapıdan çıkamadan duraksamak ve hareketlerimi kontrol altına almak zorunda kaldım. Özellikle de gündüz vaktiyken buna daha dikkat etmem gerekiyordu.

Binadan çıkarken attığım adımların mekanikliğini fark etmiş olacak ki arabasını yavaş yavaş ilerletmeye başladı Aaron, bunu düşünmediğine şaşıracaktım az kalsın ama Aaron Cole'du o, gereksiz bir rahatlığı vardı bazı konularda. Muhtemelen umursamamıştı, ne de olsa başı belaya girecek olan bendim, değil mi?

Ara sokaklardan birine girene kadar bu araba takibi sürdü. Böyle bir arabayı ara sokaklarda görme şansı çok fazla olmayan insanlar arabayı incelemek için ayağa kalkarken ben yüzümü göstermeden arabaya binmeye çalışıyordum. Neden şu arabanın camlarına film falan taktırmıyordu?

Biner binmez arabayı sürmeye devam etti, zaten binmem için durmamıştı bile. Yavaş hareket eden araca binmiştim, ne rezillikti! "Geç kaldın," dedi Aaron sağa dönüş yaparken. Oysa ben geç kalmamın derdinde değil, onu gördüğüm anda psikolojik olarak sızlamaya başlayan sol bileğimin derdindeydim. Orası parmak kalınlığında morarmıştı, sanki birisi gerçekten iplerle uzun süre bağlamış gibiydi ve canım yanıyordu. Aaron'u gördükçe daha çok acıyordu.

Bileğimi düşünmemeye çalışarak çantayı arabanın arkasına attım ve arabanın içindeki dijital saate baktım, bir 10 dakika kadar geç kalmıştım. "Eve geleceğini sanıyordum, seni bekledim." Açıklama yapıyor olmam muhtemelen Aaron'un göğsünü kabartacağı için de ekledim. "Sen de geç kalmıştın bir ara, ona sayarsın artık." Yapmacık bir gülümseme belirdi suratımda.

Onaylamayan bir tavırla iç çekti Aaron. Bu tavırlarım ona çocukça geliyordu belki de. Sonuçta o nelerle uğraşıyordu değil mi? Daha profesyonelce davranmam gerekiyordu ona göre. Ne de olsa burada oyun oynamıyorduk, burada insanların hayatları söz konusuydu. Fakat birilerini kurtarmak için burada olmayı geç, Aaron'un yapabileceği şeyleri düşününce bile bu arabada oturma sebebimi sorgularken buluyordum kendimi. Onunla aynı arabada oturmayı da geçtim, onu görmeye bile tahammülümün olmaması gerekiyordu ama işler öyle yürümüyordu.

Kusurlu Mekanizmalar (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin