1∝10

1.4K 104 10
                                    

Multimedia: Partiye giden Aaron Cole. Maalesef son kısma uygun bir gif bulamadım, ah o parlayan gözler! Sonunda ne demek istediğimi anlayacaksınız...

*

Uyuşmuş gibi hissediyordum. Bir de yeni yeni uyanmaya başlamış olmanın yorgunluğu vardı üzerimde. Melezlerle ve ne kadar enerji dolu olduklarıyla ilgili konuşmalarımı da geri almak zorunda kalıyordum burada. Sanırım her zaman o kadar da enerji dolu olamıyordunuz, özellikle de masum insanların ölümünü düşünürken, öfkeli bir şekilde uykuya dalmaya çalışmışsanız.

Yataktan kalkmak bile zor gelirken, nasıl iyi bir köle olabilirdim ki! Aaron görseydi şu halimi, eminim beni yataktan sürükleyerek nasıl uyanılacağını gösterirdi. Aaron'u düşündükten sonra beynime salınan korku; ruh halimi ve enerji seviyemi düzeltmeye yetecek kadar enerjimin olmasını büyük bir açlıkla istedi, fakat gözlerim bile kapanmak için yalvarırken bu çok zor olurdu.

Kısa bir an, Aaron'u unutmamaya yetebilecek kadar kısa bir an, "Acaba o elektriğin damarlarımda akışını tekrar hissedebilir miyim?" diye düşündüm. Verdiği tadı ve hazzı tekrar alabilecek olmamın heyecanı sardı dört bir yanımı. Fakat bu düşüncenin görünüp kaybolması bir olmuştu, çünkü bunu isteyerek yapamıyordum -ki yapabiliyor olsam bile Aaron'un olduğu bir ortamda buna cesaret edemezdim.

Daha Aaron'un olduğu bir ortamda çocukları bile aklımdan geçirmeye çekiniyordum.

Üstelik eminim Aaron bunu fark etmiş olsa, kullanacak bir ortam bile bulurdu. Birilerinden, özellikle de; kurbanlık bir koyun niyetine seçtiği benden yararlanmaması gibi bir seçenek de olmazdı zaten. Sahi, Sky'a soramamıştım ve muhtemelen sormak için yeterli cesareti hiçbir zaman bulamayacaktım ama, onun da bir yeteneği olabilir miydi? O hasta haliyle böyle bir şeyi yapabilecek gibi gözükmüyordu, olmuş olsaydı da eminim hastalık bunu bastırırdı ama onda bu özel yetenekten yoksa bile, Aaron'un tanıdığı diğerlerinde olabilir miydi?

Ve bu özellik ya da her neyse, başıma açtığı ve açabileceği onca şeyden sonra; gerçekten bir yetenek sayılır mıydı, yoksa sadece bir lanet miydi?

Kimseye bunu sormaya gerçekten cesaret edemeyeceğime göre, bunun cevabını bir gün kendim öğrenmem gerekiyordu. Sormuş olduğum bir durumda da bunu nereden bildiğim de ayrı bir sorgulama konusu olurdu Aaron tarafından.

Acaba daha önce böyle bir şeyi görmüş müydü?

Bunun cevabını bilmiyordum fakat belki onun ağzını arayabilir, ufak birkaç şey kapmaya çalışabilirdim. Aaron'dan bahsediyorduk; muhtemelen ağzından kaçırdığını düşündürecek kadar zekiydi, ve bana da sadece söylemek istediklerini anlatacaktı.

Düşüncelerim kendime çevrildiğinde ise içimde her zamankinden farklı olarak iddialı bir tarafın çıkmaya başladığını hissediyordum. Sanki güç ve özgüven, çevreme görünmez bir duvar örüyordu. Yeni uyanamamışlığın izlerini atmaya başlamıştım bu düşünceyle. Aaron'un sandığının aksine, basit bir piyondan çok daha fazlası olabilme imkânım vardı çünkü. Belki onun yönlendireceği bir piyondum bir yere kadar, fakat onun bildiğinden kat kat fazlası olmam da vardı.

Ve belki bu özellik başıma sadece 2 kere gelmişti ve belki bu konuyla ilgili hiçbir deneyimim de yoktu ama nedense Aaron'u şaşırtabileceğimden emindim. Henüz, daha önce bunu görüp görmediğini bile bilmiyordum ama; muhtemelen benden böyle bir şeyi beklemezdi.

Bu bir yetenek ya da özellik olarak adlandırılacak bir şey değilse bile, bir gariplikti. Anormallikti. Oysa Aaron'a göre basit bir kuklaydım. Kuklasının neler yapabildiğini gördüğünde emindim o da şaşıracaktı.

Kusurlu Mekanizmalar (ASKIDA)Där berättelser lever. Upptäck nu