1∝14

1.3K 95 3
                                    

#Naughty Boy ft. Dan Smith Bastille - No One's Here To Sleep#

Vademin bu kadar erken dolmasını beklemiyordum.

Evet, Aaron Cole ile çalışmayı, pardon, onun için çalışmayı sonunda resmi olarak kabul etmiştim. Yani henüz resmi değildi fakat onay kelimeleri ağzımdan dökülmüştü, değil mi? Bu Aaron Cole gibi bir adam için bir işi resmiyete bindirmeye yeterdi de artardı bile. Sadece bunun bu kadar çabuk olmasını istemiyordum. Bu kadar çabuk olmasını kabullenemiyordum. Aaron'dan biraz daha kaçabileceğimi sanırken, aslında nasıl bir oyunun içinde olduğumu gerçekten fark edebilmiş miydim?

Ona karşı çıkarken gerçekten sonumun bu olacağını görememiş miydim peki? Aaron Cole, sırlarıyla çıkıp gitmeme asla izin vermezdi. Ve ben de çocuklar varken Aaron'un beni mahvetmesine izin veremezdim. Yine de damarlarıma enjekte edilmiş bir virüs gibi çepeçevre kuşatıyordu beni Aaron. Hem iç, hem de dış darbelerle yıkıyor, ya da yıkmaya çalışıyordu. Ona, benim bunları kaldırabileceğimi düşündüren şey neydi ve neden benim bundan haberim yoktu?

Bütün her şeyin cevabının Aaron'da olduğunu biliyordum ve onu görmek istemememe rağmen, bir yanım onsuz hiçbir cevaba ulaşamayacağım konusunda oldukça netti. Aaron Cole, acı çekmiyordu. Ben de bir melezdim fakat acıyı hissedebiliyordum. Aaron Cole tam olarak neydi? Bunları öğrenmem gerekiyordu.

Üstümde dün gecenin izlerini taşıyan spor kıyafetlerim vardı. Aaron'un yanında bu tarz şeyleri giymemeye dikkat etmem gerektiği gerçeğini daha net fark ediyordum. Fakat belki de bundan sonra Aaron'u hiç görmezdim? Eğer aileden biri olduysam, bu onlarla yaşayacağım anlamına gelirdi. Aaron'un statüsüne ait değildim.

Kıyafetler için dolaba yöneleceğim sırada odadaki kıyafetlerin toplanmış olduklarını fark etmiştim. Fakat dolabı açınca bunu düşündüğüm için kendime gülesim gelmişti. Elbiseler de dâhil, kıyafetlerin hepsi buraya atılmıştı. Sadece yerden toplanmıştı yani. İçimden bir ses bu çalışmanın Aaron'a ait olduğunu söylüyordu. Kıyafet yumağının en alt kısmından dizleri hafifçe yırtık bir kot pantolon ve tişörtü çekiştirdim. Kıyafet yumağı dağılmadan dolabın kapağını kapamayı başarabilmiştim.

Merdivenlerden aşağı inerken evi saran sözsüz müzik kulaklarıma ulaşıyordu. Etraf aydınlıktı ve saat öğleden sonra 2 civarı olmalıydı. Yatakta oyalandığım süre boyunca çokça zaman geçmiş, zaman kimse için durup, soluklanmamıştı. Dudağımdaki sertleşmiş koyuluğa dokundum. Bu yara Aaron'un eseriydi fakat yaraya dokundukça yeni yeni fark ediyordum ki kabuğu kaplayan yumuşak, kremsi bir tabaka kalmıştı kenarda. Aaron Cole, krem mi sürmüştü? Üstelik dudaklarıma? Ben bilinçsiz bir şekilde yatarken parmaklarının bana dokunmuş olduğu gerçeği ürpertiyordu beni.

Sanırım Cora varken böyle bir şeyi yapmazdı. Gerçi, Cora varken neler yapabildiğini de görmüştüm ama, Aaron'un bunu yapmış olabileceğine ciddi bir şekilde reddediyordu zihnim. Bu, tiksindiriciydi. Uyurken beni izlediği, hatta daha fazlasını yaptığı ve yapabileceği gibi bir düşünceye kapılmak istemiyordum. Kontrol bendeymiş gibi davranmak çok daha rahatlatıcıydı.

Merdivenlerin başında öylece dikilirken, "Buraya gel," diye seslendi Aaron mutfak tezgâhının oradan. Üstündeki takım elbisesi hâlâ duruyordu fakat bu sefer beni şaşırtan şey bacaklarının yanında bir valizin bulunmasıydı.

Tüm düşünceler aklımdan silinirken, "Yolculuk nereye?" diye sordum. Cevap vermeyeceğini tabii ki de biliyordum.

"Her şeyi söylemediğimi söylemiştim." dedi Aaron önüme bir kâğıt uzatırken. "Bizden biri olduğunun resmi belgesi, imzala."

Kusurlu Mekanizmalar (ASKIDA)Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum