Profilimde ki Çocukluk Aşkım kitabımı da beklerim =)
ARKADAŞLAR BEĞENİP BEĞENMEYECEĞİNİZİ BİLMİYORUM AMA YENİ BİR ROMAN YAZMAYA BAŞLADIM. ÇOCUKLUK AŞKIM. PROFİLİME GİRERSENİZ GÖRÜRSÜNÜZ ZATEN. İLK BÖLÜMÜNÜ YAYINLADIM. OKUYUP YORUMLARINIZI ALMAK İSTİYORUM. MERAKLA BEKLİYORUM. EĞER YORUMLARINIZ OLUMSUZ YÖNDE OLURSA HİKAYEYİ HEMEN SİLİP SADECE YENİ PATRONUMA ODAKLANACAĞIM. AMA OLUMLU YÖNDE OLURSA BENİM İÇİN YENİ BİR UMUT OLACAK. KİTABIMIN ADI; ÇOCUKLUK AŞKIM.
HER ŞEYE RAĞMEN OKUMANIZI VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM. VE BENİM UMUDUM OLDUĞUNUZ İÇİN HERKESE TEŞEKKÜR EDİYORUM =) KEYİFLİ OKUMALAR =)
Pis pis bakışlarımın arasında Aras'ın beni çıldırtmaya çalışan hallerini gördükçe iyice sinirlerim atıyordu.
"Ya tamam. Kes artık gülmeyi. Valla çalışamıyorum."
"Ya daha sana iş öğretilmedi ki? Sen napıyorsun orada?", dediğinde hemen facebook hesabımdan çıkıp Aras gelene kadar geçmişi sildim ve holdingin kullandığı muhasebe işletim sistemine giriş yaptım.
"Ben şirketin kullandığı programı çözmeye çalışıyorum bir kere tamam mı?", dediğimde mause'yi elimden almış google chrome geçmişine bakıyordu. Kafası kafamın bir milim önündeydi. Ama yine de zafer gülümsememi yüzüme taktım.
Bana döndüğünde boğazımı temizlermişçesine "Ihım, ıhım.", yapıp gülümsememi hemen yüzümden attım. Hiç çaktırmıyordum. Oyunculuğun da gelişme var Ayza. Bravo. Girdin gözüme.
Kaşlarını çatıp;
"Az önce facebook da olduğunu gördüm.", dediğinde anlamayan yüz ifadesiyle ona baktım.
"Ama sen nasıl?"
"Bilgisayarım bütün bilgisayar giriş sistemlerinin ana kartı.", dediğinde başımda diklenmiş ellerini kalça kemerlerinde birleştirmişti. Hesap sorarcasına bakıyordu. Cevap bekliyordu.
"O zaman sen de işi öğret."
"Sekreteri kovmasaydın şu anda burada sana bilgi edinmen de yardımcı oluyordu?"
"Neyi seks yapmasını mı?", deyip kaşlarımı çattım ve bilgisayar ekranına döndüm.
Yavaşça kulağıma eğilip;
"İddiayı ben kazansaydım emin ol o konu hakkında sıkıntı çekmeyecektin. Çok şey kaybettin.", dediğinde kulağımı gıdıklayan nefesinin yavaş yavaş boynuma kaydığını hissettim. Titremiştim.
Put gibi olduğum yerde duruyordum. Aras ise arkamdan at kuyruğu olan saçlarımın arasında nefesini gezdiriyordu.
Nefes alışlarını boynumdan aşağı iş gömleğimden içeri girdiğini hisseddince yavaşça yerimde kımıldandım. Heyecandan neredeyse kanım donacaktı.
İrkildiğimi hissedince ellerini omuzlarıma koyup arkamda diklendi ve;
"Evet. Sana işi öğretme vakti.", dedi.
Derin bir oh çekip ellerimi klavyenin üzerine götürdüm ve kafamı geriye yaslayıp tam arkamda dikili duran Aras'ın yüzüne baktım.
"Kırmızı ruj mu? Ciddi misin? Bu kadar çok kaşınıyor musun?", dedi pişmişçe sırıtarak.
Kızaran yüzümü eğip, bilgisayar ekranını bakıp saklamaya çalışarak;
"Bari ofiste yapma şunu.", diye tısladım.
Kafasını yavaşça omuzuma işaret parmağını da bilgisayar ekranına götürdü.
"Önce EtaSQL işletim sistemine giriyorsun.", dedi. Omuzumun üzerindeki kafasına yan gözle bakıp heyecanımı bastırmaya çalışarak üşüyen ellerimi titrek bir şekilde mause'ye koyup işaret parmağıyla gösterdiği programa giriş yaptım.
