YP / BÖLÜM / 40

176K 5.4K 831
                                    

"Aras burası..."

"Burası ne?"

"Japonya da Eyfel Kulesi var mıydı?"

"Ne zaman mantıklı soru soracaksın?"

"Ne zaman beni kandırmaktan vazgeçeceksin. Hani Japonya'ya gelmiştik. Dostlarımız nasıl burada?"

"Ya hani bu kadar çok konuşuyorsun ya. Konuşmadan önce düşünmeyi akıl etmiyor musun? Toplantı yerimizi Paris'e almış olamaz mıyız?"

"Neden böyle bir şey yapasanız ki?"

"Müşteri memnuniyeti diyelim."

...

"Aras iki gün oldu. Sibel'le beni bu odaya tıktın. Hani toplantıdan sonra gezecektik."

"Toplantı daha bitmedi."

"Sıkıldık bu odanın içinde.", deyip dudak büzdüğümde ayna karşısında kravatını çekiştirerek düzeltmeyi bırakıp yanıma geldi. Dağınık saçlarımın ve uykudan yeni uyanmış mahmurlu gözlerimin arasından elini yanağıma uzatıp baş parmağıyla yanaklarımı okşadı.

"En kısa zamanda."

...

"Aras iki hafta oldu. Neyi bekliyoruz anlamıyorum. Senle beraber gezecektik hani? Sadece Cihat'la çıkıyoruz. Ve nedense Cihat selam bile vermiyor. Yalnız hissediyorum kendimi. Bu şehre gelmekle hata yaptım."

"Öyle deme güzelim."

"Ne dememi bekliyorsun Aras. Ben eve gitmek istiyorum. İşlerini bitirince gelirsin.", derken çıkarttığım valize kıyafetlerimizi tek tek dürerek koymaya başladım.

"Ayza tamam dur toplama kıyafetlerini."

"Üzgünüm."

"Tamam dur toplantılar bitti."

"Sana inanmıyorum.", derken hala bir dolaptan kıyafet çıkartıp bir yatağın üzerinde ki valize seri bir şekilde koyuyordum.

Sıkılmıştım. Aras benimle ilgilenmiyordu. İşleri yoğundu hak veriyordum ama kaldıramayacağı bir sorumluluğu almamalıydı. Benimle ilgilenmeyecekse beni getirmemeliydi. Sadece toplantısına odaklanmalıydı.

Cihat'la da konuşamıyordum. Aklımda ki soruları bir türlü dökemiyordum Cihat'a.

"Sadece sen ve ben artık güzelim.", dediğinde ona sırtımı dönmüştüm. Yavaşça gelip belime sarıldı ve boynuma öpücükler kondurmaya başladı.

Elimde ki kıyafeti yatağın üzerine bırakıp ona döndüm.

"Sıkıldım Aras. Madem bana ayıracak vaktin yoktu neden getirdin?"

"Bu gün anlayacaksın."

"Ne?"

"Burak.", diye bağırdığında aniden kapıdan içeriye dalan Burak'a şaşkın gözlerle bakarken Aras'la sarmaş dolaş olan pozisyonumuz yeni aklıma donk etti. Utancımdan hemen ellerimi çekip arkama saklarken Aras da bana bakarak sırıtıyordu.

"Hazırlıklar bitti mi?"

"Hala sürüyor efendim."

"Ayza hanım sıkılmış. Daha fazla beklemek istemiyor."

"Anlaşıldı.", deyip dışarı çıktığında Aras'a döndüm.

"Ya ben uykumda yanlışlıkla Burak diye bağırsam, ya ağzımdan kaçıverse. Burak hemen içeriye mi dalar?", dedim gözlerimi kısıp meraklı gözlerle bakarak.

YENİ PATRONUMWhere stories live. Discover now