1 When You're Rich

23.2K 1.1K 282
                                    

Arranged Future

Yazar: inuko678

Zenginken hayatın eğlenceli, heyecan dolu ve tasasız olduğunu söylerler. O zaman neden Min Yoongi, sabahın üçünde bir barda oturarak depresyonunu cin bardaklarıyla atlatmaya çalışıyordu? O çekiciydi, gençti ve babasının multi-milyon dolarlık şirketinin başına geçmek için sıradaydı, o zaman neden mutsuzdu? Nemli ve soğuk alnındaki teri sildi ve kendisine yeni bir bardak göndermesi için barmene işaret verdi. Bulanık görüşüne rağmen önündeki boş içki bardaklarını saydı; yedi. İnanılmaz sarhoş olup yüzünü hissedemeyeceği raddeye gelmesine üç bardak kalmıştı. Kafasını geriye attı ve sekizinci bardağını dikti.

Kızarmış yanaklarını tokatladı ve kendini kalan iki bardağa hazırladı. Telefonu cebinin içinde çalınca yeni bir içki için karşısındaki gençle anlaştı ve aldığı mesajı kontrol etti.

'Neredesin? Geç oldu. Lütfen eve gel.'

Ailenin altın varisinin başına bir bela almasından endişelenen, baskıcı annesinden gelen bir mesaj. Bilirsiniz, başına bela alması, ailenin imajı için iyi olmazdı. Telefonunu cebine geri itip son bardağını kafasına dikti. Hesabı ödedi, son derece yüklü bir bahşiş bıraktı ve bardan dışarı ilerlerken sendeledi. "OOMPH," sıcak bir bedene çarptığında ve ikisi de soğuk zemine düştüklerinde karşısındakinden gelen sesi duydu.

"Çok üzgünüm," diğeri ayağa fırladığında bu cümleyi tekrarlamaya devam etti. Yoongi, kızgın olmak istiyordu. Karşısındaki eziğe nereye gittiğine dikkat etmesi için bağırmak istiyordu. Fakat bir sorun vardı, o da karşısındakinin yüzünü görür görmez onu hemen hatırlamış olmasıydı. "Park Jimin?" uyuşmuş suratına soğuk elini bastırırken mırıldandı.

Daha yeni kimliği ortaya çıkmış çocuk özürlerinin arasında durup önündeki düşen sarhoşu hatırlamaya çalıştı ve pembe dudakları bir gülümseme ile kıvrılırken kendisine sorulan soruya yeni bir tanesiyle cevap verdi, "Min Yoongi?" Aşağıya, Yoongi'nin önüne eğildi ve bir elini onun dizine yerleştirdi.

"İyi misin hyung? Özür dilerim, seni görmedim."

Yoongi'nin odaklanabildiği tek şey başının ne kadar çok döndüğü ve dizinin üzerindeki elin nasıl sıcak olduğuydu. Barmenlerden biri açık eşikten onlara seslenmek için başını çıkardı, "Hey, siz çocuklar girişi kapatamazsınız." Yoongi barmene dik dik baktı, o bir çocuk değildi.

"Ah özür dileriz, arkadaşım içkiyi birazcık fazla kaçırmış. Onu şimdi eve götürüyorum," Jimin, Yoongi'yi kaldırımdan kaldırırken barmeni bilgilendirdi.

"Nereye hyung?" Jimin, büyüğü bardan uzaklaştırırken sordu. Yoongi kafasını salladı, "Eve değil." Jimin yürümeyi bıraktı ve yanındaki, omuzlarına tutunan, tutarsız adama baktı.

"Pekala, özellikle gitmek istediğin başka bir yer var mı?"

"Eve değil," büyük olan tekrar kafasını sallayarak cevapladı. Jimin başıyla onayladı, "Eve değil," kabullenerek diğerini kaldırım boyunca yürüttü.

---------------------------

Yoongi sızlanarak kanlanmış gözlerinden birinin açılmasına izin verdi, ardından diğerini araladı. "Günaydın uykucu kafa," enerjik ve tiz bir ses onu selamladı. Gözleriyle sesin sahibini aradı ve bakış açısına yatağının yanında, yerde, elinde kahve dolu bir kupa tutarken gülümseyen Jimin girdi. Ama bekle, burası onun yatağı değildi. Burası bir yatak bile değildi, bir hasırın üzerinde uzanıyordu.

Doğruldu ve kuru gözlerini ovuşturdu, "Neredeyim ben?" çatallı sesiyle mırıldandı. Boğazı kuruydu, dudakları çatlamıştı ve başı zonkluyordu. "Benim evimdesin," Jimin cevapladı, gülümsemesi yüzüne çocuksu bir parıltı veriyordu.

"Neden?" Yoongi parmaklarını karışmış saçlarından geçirirken sordu, "Biz yoksa... seninle?" Jimin büyük olanın sorusuyla kahkaha attı, "Hayır, dün gece bana çarptığını hatırlamıyor musun?"

Yoongi kahveyi genç olanın elinden kaptı ve sıcak sıvıdan büyük bir yudum aldı. Bu kuru boğazından ve çatlak dudaklarından kurtulmasına yardımcı olmuştu, ne yazık ki baş ağrısı hâlâ yerindeydi.

"Fena sarhoş olmuştun ve seni buraya getirdim, çünkü eve gitmek istemediğini söyledin," Jimin boş kupayı büyüğün elinden alırken açıkladı. Evet, şimdi anılarının hepsi geriye geliyordu, "Teşekkürler," genç olana bir kafa sallama eşliğinde söyledi. Jimin yeni bir gülümsemeyle ışıldadı, "Önemli değil, kalkabilecek kadar iyi hissediyor musun? Çok geçmeden işe gitmem gerek."

"Nerede çalışıyorsun?"

"Bugün mü?" Jimin tişörtünü çekiştirerek kafasından çıkartırken sordu. "Sokağın aşağısındaki Amerikan lokantasında."

Yoongi zorlukla yutkundu, Jimin hep bu kadar çekici miydi? Onu son gördüğünde lisedeydi ve kesinlikle böyle kaslara sahip olduğunu hatırlamıyordu.

"Peşini bırakmasam sorun eder misin?" kayıtsızca sordu. "Birkaç kupa kahve kullanabilirim." Jimin iliklediği gömleğiyle büyük olana bakmak için döndü, "Tabii, eğer gerçekten istersen. Ama önce ailenle görüşmen gerekmiyor mu?" Yoongi homurdandı, "Neden?"

Jimin büyük olanın telefonunu pencerenin kenarından alıp ona uzatırken, "Annen ve babandan yaklaşık otuz tane cevapsız araman var çünkü," diye yanıtladı.

Yoongi şarjı bitmekte olan telefonuna baktı: 30 cevapsız arama, 8 sesli mesaj ve 14 mesaj. 'Vay be,' inanamayarak aklından geçirdi. Jimin, çoraplarını giymek için büyük olanın yanına oturdu, "Senin için cidden endişelenmiş olmalılar." Yoongi dirseklerinin birbirine değmesini görmezden geldi ve kafasını salladı, "İyi olacaklardır," hafif rahatsızlıkla söyledi. 'Umarım beni rahat bırakırlar.' Jimin'in, ses tonundaki ani değişimden kafası karıştı ama omuz silkerek düşünceleri kafasından attı. Bu onu ilgilendiren bir şey değildi sonuçta. Siyah önlüğüyle çantasını aldı, "Hadi hyung," kapıya ilerlerken neşeyle söyledi. Yoongi aceleyle botlarını giydi ve apartmandan çıkarken önündeki genci takip etti.

Ç/N: Merhabalar! ^-^ Nasıl oldu bilmiyorum ama Yoonmin çevirmeye karar verip azıcık araştırma yaptım ve en iyi ficin bu olduğunu duydum o yüzden yazarından izin alıp çevirmeye başladım. Hikayeyi çevirirken okuduğum için fazla yorum yapmak istemiyorum ama sanırım gerçekten iyi hikaye bu.~ Oylara göre devamını paylaşıp paylaşmayacağıma karar vereceğim, hikaye okunmadıktan sonra çevirmemin anlamı yok sonuçta, yani okursanız oylayın lütfen. İyi okumalar! *---*

Arranged Future → YoonMin (ÇEVİRİ)Where stories live. Discover now