Arranged Future → YoonMin (ÇEVİRİ)

20 To Go Or Not To Go?

Arranged Future

Yazar: inuko678

"Seninle bir şey hakkında konuşmalıyım Juntao hyung," Yoongi aralarındaki daire kapısı açıldığı an ağabeyine söyledi. Juntao'nun kaşları şaşkınlıkla kalktı, "Öyle mi? En azından önce içeri girebilir miyim?" küçük kardeşinin evinin içini göstererek sordu. Yoongi başını salladı ve ağabeyine girmesini işaret ederken yol açtı. "Vay canına, siz ikiniz gerçekten de tamamen... sade görünüşü seviyorsunuz... değil mi?" Juntao mobilya eksikliğine dikkat çekerek konuştu.

Yoongi ağabeyine kızgın bakışlarını gönderdi, "Bunların hepsi için yerimiz yok, göremiyor musun hyung?" eklemeden önce savundu, "Zemin için fazla mı zenginsin?" Juntao kahkaha attı ve ellerini teslim olarak kaldırdı, "Zemin gayet iyi, Yoongi-ah," yere otururken yanıtladı. Yoongi kafasını salladı ve diz çökerek yerdeki ağabeyinin önüne oturup sabırsızlıkla sordu, "Sana şimdi ikilemimi anlatabilir miyim?"

"Kulaklarım dinlemeye hazır," büyük olan gülümseyerek söyledi, "Ah, ama bekle, sana babamın beni görmeye geldiğini söylemeyi unuttum." Yoongi'nin kaşları kafa karışıklığıyla düştü, "Ne? Nerede yaşadığını bildiğinden bile haberim yoktu. Neden gelmiş?" kollarını çaprazlayarak sordu, kendisinin problemi o an için ikinci plana atılmıştı.

"Başarılı olduğum bir görevde beni kutlamak için," büyük olan cevapladı. Küçük olan başını salladı, "Asıl amacı neymiş?" şüpheyle sordu. Juntao kafasıyla onayladı, "Aynen, ben de yalnızca adilik yaptığını düşünmüştüm ama oldukça samimiydi. Dedi ki, aynen aktarıyorum, 'Bu senin için doğru yol olmayabilir ama zorlukların üstesinden gelip ilerlediğin için seninle gurur duyuyorum.'" babasının taklidini en iyi şekilde yaparak söyledi. Yoongi tekrar başını salladı, bu sefer şaşkına dönmüştü, "İnanılmaz," yorumladı, "Bu onun için devasa bir adım."

Bunu yüksek sesle itiraf etmezdi ama birazcık kıskanmıştı. Eski kafalı, kontrol manyağı babası tarafından onaylanmak için nelerini vermezdi. "Yah, kıskançlığın yüzünü boyadığını görebiliyorum Yoongi-ah," Juntao kardeşini işaret ederek kahkaha attı. Yoongi gözlerini devirdi, lanet olsun, bu kadar şeffaf mıydı? Hepsi Jimin'in suçuydu, Yoongi'nin ifadesiz yüzünü zayıflatıyordu. "Merak etme kardeşim," Juntao küçük olanın dizini okşayarak onu yatıştırdı, "Babamın listesinde sıradakinin sen olduğundan eminim." "Bunu söylemene sebep olan nedir?" Yoongi acı bir şekilde mırıldandı.

Juntao omuz silkti, "Senin hakkında sorular sordu," kolaylıkla dile getirdi. Yoongi yine şok olmuştu, "Ne?" yavaşça yaklaşırken inanamayarak sordu. Juntao kafasını salladı, "Senin hakkında tamamen kayıtsız görünmeye çalıştı ama işin hakkında sorular sordu, ne sıklıkla çalıştığını, ne tür çekimler yaptığını ve fotoğraflarının sık sık dergilerde yayınlanıp yayınlanmadığını," açıkladı, "Bizi tanımaya çalışıyor olabileceğini düşünüyorum." "Vay canına," Yoongi tekrar başını sallayarak mırıldandı.

Bu gerçeküstü bir şeydi. İlk önce annesiyle tekrar bir araya gelmişti, şimdi de babası onun hakkında sorular soruyordu. Sonunda yelkenleri suya mı indiriyorlardı? Kendini tutamayıp gülümsedi, 'Bunun bir sonraki buz devrine kadar olabileceğine ihtimal vermemiştim,' inanamayarak düşündü.

"Lanet, tamamen konunun dışına çıkmamıza sebep oldum. Özür dilerim," Juntao güldü, "Ne hakkında konuşmak istiyordun?" Yoongi kafasıyla onayladı, "Doğru," neredeyse kendi sorununu unutmuştu. "Tamam, bugün hayatımın fırsatının teklifini aldım, hyung," başladı, "Patronum beni yaz için Amerika'ya göndermek istiyor." "Bu muhteşem," Juntao heyecanla cesaretlendirdi, "Ama neden?"

"Dergi Amerika'daki hip-hop kültürü hakkında araştırma yapıyor. Patronum üç fotoğrafçıyı üç şehre gönderiyor: Atlanta, New York ve Los Angeles. Benim LA'e gitmemi istiyor," küçük olan açıkladı. Juntao başını salladı, "Tamam, güzel, ama neden hip-hop? Ve neden sen? Sen yalnızca çaylak bir fotoğrafçı değil misin?"