15 Hypertension

4K 306 58
                                    

Arranged Future

Yazar: inuko678

"Çok iyi hissettiriyorsun Yoongi hyung," Jimin erkek arkadaşının üstündeyken inledi. Yoongi kendini beğenmişçe sırıttı, "Öyleyse çabuk ol ve hareket etmeye başla," kafasının arkasına yastığı tıkarken emretti. Jimin kahküllerini geriye taradı ve tereddütle kalçalarını ileri itti, aldığı his bunun ardından ne geleceğine dair duyduğu beklentiyle ayak parmaklarının kıvrılmasına yol açtı.

Ve tam güzel bir ritim tutturmuşken Jimin, Yoongi'nin kalçalarını onu durdurmak için düz bir şekilde aşağı doğru çekerken, "Bekle, bekle, telefonum çalıyor," dediğini duydu. Jimin ellerini büyük olanın bileklerine yerleştirdi, "Eee, ne yani?" Yoongi'nin ellerini kalçalarından iterken sızlandı, "Bırak çalsın." Yoongi erkek arkadaşını dirseklerinden kavrayıp onu hızla göz hizasına çekti, "Yah Park Jimin, acil bir durum yoksa kim neden beni sabahın üçünde arıyor olabilir?" onu serbest bırakmadan önce sordu.

Jimin somurttu ve kollarını çaprazladı, "İyi, aptal telefonuna cevap ver," mırıldandı, "Ama içinden çıkmıyorum." Vurgulamak için kalçalarını tekrar ittirdi, şu anki bağlarından fazlasıyla hoşnuttu.

"İyi, ama hareket etme," Yoongi işaret parmağı eşliğinde uyarıcı bir ses tonuyla söyledi. Jimin şirince yüzünü buruşturdu ve büyük olanın gözünün önündeki eline vurdu. Yoongi gözlerini devirip şarjdaki telefonuna uzandı ve baş parmağını ekranın üzerinde kaydırdı, "Merhaba," sevgilisinin göğsünde sevgiyle bir parmağını gezdirirken cevapladı. Jimin avuçlarının üzerinde doğruldu ve erkek arkadaşının göğsüne ve boynuna öpücükler kondurdu.

"Evet, Min Yoongi'yle görüşüyorsunuz," cesaret vermek istercesine erkek arkadaşının saçlarına asıldığında telefondakine konuştu, bu çocuk öpülecek yerleri çok iyi biliyordu. Henüz duyduğu sözcüklerle gözleri genişçe açıldı. "Ne?" dik oturabilmek için Jimin'i içinden iterken telaş içinde sordu. "Hyung, sorun ne?" Jimin dengesini tekrar kazandığında sordu, konuşmayı duyabilmek için başarısız bir teşebbüsle kulağını sevgilisinin telefonunun arkasına dayadı.

Yoongi kaşlarını çatıp erkek arkadaşının suratını uzaklaştırdı, "Ah evet, birazdan orada olacağım. Teşekkürler," aramayı sonlandırmadan önce mırıldandı. Yoongi telefonunu hasırın üstüne fırlatarak Jimin'e baktı, yüzü korkuyla kararmış ve ağırlaşmıştı. "Babam yine hastanede," dirseklerini çarşafla kapattığı dizlerine yasladı.

"Öyleye hadi gidelim," Jimin erkek arkadaşının koluna sarılırken söyledi. "Sen gelmek zorunda değilsin Jimin," büyük olan kafasını sallayarak teklif etti, "Sen ve ebeveynlerimin birbirinizden hoşlanmadığınızı biliyorum." Jimin omuz silkti, "Onlar hala senin ebeveynlerin. Birbirimizden hoşlanmıyor oluşumuz umurumda değil, senin için orada olmak istiyorum," çenesini büyük olanın omzunda dinlendirirken kelimelerin ağzından dökülmelerine izin verdi.

---------------------------

"Ah, öyleyse sana da telefon ettiler, ha? Juntao erkek kardeşini yanında Jimin'le köşeyi dönerken gördüğünde sordu. Yoongi aceleyle ağabeyine yaklaşırken kafasını salladı, "Evet, bu sefer ne oldu? Başka bir kalp krizi mi?" endişeyle sorguladı. Juntao başını iki yana salladı, "Bilmiyorum, buraya demin kendi başıma geldim," bir elini Yoongi'nin omzuna koyarken söyledi, yorgun görünüyordu... gecenin bir yarısında acil bir telefon aldığınızda böyle oluyordu.

Juntao'nun gözleri sessizce erkek arkadaşının arkasında dikilen Jimin'e kaydı, "Sen Jimin olmalısın," erkek kardeşinin sevgilisine sıcak bir el uzatırken söyledi, "Benim adım, Min Juntao." Jimin Yoongi'nin omzunun üstünden uzandı ve mutlulukla tokalaşmayı kabul etti, "Sonunda sizinle tanışmaktan memnun oldum," yüzündeki küçük gülümsemeyle konuştu. Yoongi elini Jimin'in kolunda dinlendirerek aynı şekilde ağabeyine gülümsedi, "Onunla farklı şartlar altında tanışamadığın için üzgünüm."

Arranged Future → YoonMin (ÇEVİRİ)Où les histoires vivent. Découvrez maintenant