6 Priorities

6.9K 505 115
                                    

Arranged Future

Yazar: inuko678

Normalde Yoongi, Jimin'in yatakta kendisine arkadan sarılmasını sorun etmezdi, çocuk sarılma konusunda dünya çapında en iyisiydi. Ne yazık ki bu sabah, Jimin'in tutuşu onu çok sıkıyordu. Tam genç olana bırakmasını söyleyecekken çıplak sırtını yasladığı Jimin konuştu, "Sonunda uyandın mı hyung?" "Evet," Yoongi boğuk sabah sesiyle cevapladı. "Üzgünüm," Jimin büyük olana daha sıkı sarılırken mırıldandı. "Uyanır uyanmaz mı?" Yoongi Jimin'in kolunu ezilmiş göğsünden çekerken sordu. "Neden?"

Jimin'in yattığı yerden kolunu gevşekçe Yoongi'nin omzuna atmasını sağlayabilecek kadar yükseldiği sırada bir duraksama oldu, "Bugün ailemin ölüm yıldönümü," genç olan somurturken söyledi. Yanağının sağ tarafını Yoongi'nin yüzüne bastırdı. 'Demek bu yüzden bu sabah fazlasıyla yapışkan,' büyük olan düşündü.

"Onları ziyaret edecek misin?" sorduğunda Jimin'in başını salladığını hissetti. "Seninle gelmemi ister misin?" Jimin tekrar başını sallayarak onayladı, fakat bu sefer biraz daha yavaştı. "Şimdi mi gidelim?" son sorusunu sorduğunda Jimin bir kez daha başını salladı. Yoongi elini yastığının altından çıkararak küçüğün çenesinin altına koyduğu elini tuttu ve elini oradan çektiği sırada söyledi, "İlk sen duş al Jiminnie, benim birini aramam lazım."

Jimin büyük olandan ayrılıp doğruldu ve Yoongi'yi sırtının üstüne devirdi. "Teşekkürler hyung," küçük bir gülümseme eşliğinde, basitçe söyledi. Uyandığı zaman dağınık olan saçı Yoongi'nin her zaman görmekten mutlu olduğu bir şeydi, "Önemli değil," eli kendi saçını karıştırmak için uzandığında cevapladı. Jimin, kalkıp banyoya ilerlemeden önce eğildi ve büyük olanı yumuşakça öptü.

Yoongi gülümseyerek yattığı yerden doğrulup hasırın yanında, yerde bulunan telefonunu aldı ve kilidini açmak için baş parmağını ekranda kaydırdı. Ailesi ondan bugün şirketin saygın ortaklarından biriyle buluşmasını bekliyordu ama Jimin'in depresif halinden kurtulduğundan emin olmak bundan daha önemli görünüyordu. Yaşlı ortakla başka bir gün buluşabilirdi, konuşacakları, yapılan anlaşmalar ve gelecekte Yoongi'nin şirketteki rolünün ne olacağından ibaretti. Kesinlikle bununla uğraşmadan bir gün geçirebilirdi.

Babasının telefon numarasını tuşladı ve sesli mesaja yönlendirildiğinde hiç şaşırmayarak hızlı bir mesaj bıraktı, "Selam baba, ben Yoongi. Bay Kim'le olan görüşmeye katılamayacağım. Daha sonra eve gelirim."

---------------------------

Jimin ve Yoongi, yumuşak çimlere oturmadan önce Jimin'in ailesinin mezar taşlarının önünde saygıyla eğildiler. Jimin taze çiçekleri annesinin mezarının üstüne koyduğunda Yoongi onu takip ederek elinde tuttuğu buketi Jimin'in babasının mezarına bıraktı. "Selam anne ve baba," Jimin küçük bir gülümseme eşliğinde söyledi, "Benim, oğlunuz Jimin." Yoongi sessizce Jimin'i izledi, yalnızca manevi destek olmak için buradaydı, konuşup konuşmaması gerektiğini bilmiyordu.
"Buraya son gelişimin üstünden biraz zaman geçtiğini biliyorum, aslında tam bir yıl oldu, ama bu benim için zor. Sizi çok özlüyorum, umarım beni affeder ve anlarsınız." Jimin ailesiyle konuştuktan sonra Yoongi'ye baktı, "Başka ne söyleyeceğimi bilmiyorum hyung." Yoongi elini Jimin'in omuzlarından birine yerleştirerek talimat verdi, "Onlara neler yaptığını anlat, koskoca bir yıl geçti, seni çok özlediklerinden eminim."

Jimin kafasını salladı ve ailesinin mezar taşlarına döndü, "En son geldiğimden bu yana pek fazla şey olmadı," geçirdiği bir yılı anlatmaya başladı, "Şimdi yirmi yaşındayım ve üniversiteye gitmemeye karar verdim. Hayal kırıklığına uğramayın, birkaç uygun işte çalışıyorum, yani gün boyunca evde yan gelip yatmıyorum. İleride mesleğim olarak neyi seçeceğime daha sonra karar vereceğim."

Arranged Future → YoonMin (ÇEVİRİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin