Arranged Future → YoonMin (ÇEVİRİ)

4 The Next Morning

Arranged Future

Yazar: inuko678

Yoongi, göğsünde rahatça uzanan bedene baktı. Jimin kendisine daha sıkı sarıldığında, genç olanın koyu saçları yüzünden gıdıklanmıştı. Sabahları, hâlâ uyumakta olan Jimin'in yanında uyanmaya alışabilirdi. Genç olana karşı hissettiklerinden tam olarak emin değildi ama emin olduğu bir şey varsa o da, geçen gecenin tüm zamanların en iyisi olduğuydu.

Eğer öpüşmeleri sırasında elektrik çarptığını düşündüyse, sevişmeleri aklının uçmasına sebep olmaktan başka bir şey yapmamıştı. Jimin'in bacakları beline sarılıyken kendini onun içine ittiğinde ne kadar harika hissettiğini hatırlayarak gülümsedi. Genç olanın ne kadar esnek olduğunu fark ettiği anı zihninde baştan oynattı, Jimin'in altında kıvrılıp gerilmesi varlığından bile haberinin olmadığı derinliklere ulaşmasını sağlamıştı. 

Genç olanın dudaklarının arasından kaçan güzel inlemeler ve cesurca bağırdığı anlar aklına gelince tekrar aldığı zevki hatırladı, Jimin ne istediğini biliyordu ve bunu söylemekten utanmıyordu. Yoongi Jimin'in konu seks olduğunda en az kendisi kadar titiz olduğunu fark etmişti. Jimin'in kontrolü eline almasına izin vermekle kesinlikle hiçbir problemi yoktu ve bu tamamen iyi bir fikirdi, genç olan onu bir şampiyon gibi sürmüştü. Aydınlık göz gülümsemesinin altında keşfedilmemiş bir seks canavarı yatıyor olması Yoongi'yi eğlendirmişti. Onun bu halini kaç kişi görmüştü? İlk olmak için dua etti.

Jimin'in kıpırdandığını hissetti ve genç olan ona bakarken bakışlarını ona çevirdi. "Merhaba, Yoongi hyung," Jimin gülümseyerek sevimlice selamladı. Yoongi kahkaha atmasına engel olamayınca, "Yah, neden gülüyorsun?" hızlıca hâlâ kahkahalarla gülen büyüğün üstüne çıkarak sordu. Genç olan Yoongi'nin sabah kahkahasını sevdiğine karar verdi, sesi normalde olduğundan daha derindi ve gözleri mutlulukla hilal şeklini almıştı, bir cevap beklediği sırada kendini gülümserken buldu. "Söyle bana," suratını asma çabası başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

Yoongi kafasını salladı, "Dün gecenin ardından nasıl bu kadar resmi bir selam verebilirsin?" bir eli Jimin'in kalçasında ve diğeri rahatça yastığının altında dururken sordu. Jimin, yanakları kırmızının en koyu tonuna bürünürken kendini savundu, "Dün gece başka bir Jimin vardı." Yoongi kaşlarını yukarı kaldırıp sordu, "Oh, o zaman diğer Jimin'le öylece yer değiştirebiliyorsun?"

Sorusunu yanıtlamasını beklerken gözlerini genç olanın yüzünde gezdirdi ve onun sabahları nasıl göründüğünü çekebilmek için kamerasının yanında olmasını diledi. Jimin'in gözleri ve dudakları normalde olduğundan daha şişkindi, gözleri daha koyu görünüyordu ve seksi saçları her yere dağılmıştı. Yoongi gördüğü şeyden gerçekten memnun olmuştu, ama yeniden, yalnızca genç olanın yüzünü genel olarak çok beğendiğini fark etti.

Jimin'in omzunu silktiğini hissettiğinde hayal aleminden çıkabilmişti, "Emin değilim, bu onun ortaya çıktığı ilk seferdi," genç olan dürüstlükle cevapladı. Yoongi kafasının içinde Jimin'in bu yönünü gören ilk kişi oluşunu kutladı, duaları kabul edilmişti. Ellerini genç olanın dirseklerine yerleştirip onu tatlı bir günaydın öpücüğü için çekiştirdi, Jimin'i özgürce öpebilmesi harikaydı. "Bu Jimin'i daha sık görmeyi isterim," dudaklarına fısıldadı. Jimin sırıtarak onayladı, "Ben de, o eğlenceli." "Ama her zamanki Jimin'i daha çok seviyorum, biliyorsun." Yoongi çabucak söyledi, Jimin'in kendisini yalnızca seks için istediğini düşünmesini istemiyordu.

Jimin kafasını sallayıp yüzüne ciddi bir ifade yerleştirdikten sonra sordu, "Peki şimdi ne olacak?" Yoongi çarşafın altından Jimin'in poposunu avuçladı. "Bu sabah tekrar mı yapmak istemiştin?" unutkanlıkla sordu. "Hyung, söylemek istediğim bu değildi," Jimin büyüğün ellerini uzaklaştırırken söyledi. Yoongi'nin üstünden indi ve bağdaş kurarak yanına oturdu, "İkimize ne olacak diyorum. Hâlâ arkadaş mıyız? Seks arkadaşları mıyız? Yoksa daha fazlası mı?" sorguladı. Yoongi doğruldu ve kolunu yukarıda duran dizinin üstüne attı, "Dürüst olayım mı?" Jimin'in başıyla onaylaması üzerine devam etti, "Hiçbir fikrim yok."

Bunun üzerine Jimin'in yüzü düştü ama aklına gelen soruyu altındakine yönelttiği sırada tekrar aydınlandı, "Benimle bir randevuya çıkmak ister misin hyung?" "Randevu mu?" Yoongi teklif karşısında dili tutulsa da sordu. Jimin kafasını sallayarak açıkladı, "Seninle yalnızca arkadaş olmak istemiyorum ve daha birbirimizi erkek arkadaş olarak adlandırmak için çok erken olabilir, o yüzden yapabileceğimiz en mantıklı şey randevuya çıkarak nasıl sonuçlanacağını görmek gibi görünüyor. Bu şekilde birbirimizi daha yakından tanıma şansını elde edebiliriz."

Yoongi bir randevu nasıl olur gerçekten bilmiyordu, daha önceki sevgililerinin çoğuna yalnızca birkaç hafta dayanabilmişti. Ama Jimin farklıydı ve eğer büyük olanı daha yakından tanımasını sağlayacaksa, bu randevu işini gerçekten denemek istiyordu, "Um pekala, bir randevuya çıkacağız," hevesini kırmamak için emin olamayarak onayladı.

"Harika hyung," Jimin havalı bir şekilde sevinçle konuştu. "Ben ödeyeceğim." "Emin misin?" Yoongi sordu, Jimin'in fazla parası olmadığının farkındaydı ve paranın üstünde otururken ödemeyi kendisinin yapması çok daha kolay olurdu. Jimin gülümsedi ve başıyla onayladı, "Evet, sana fakir yoldan eğlenmeyi göstereceğim." Yoongi omuz silkerek teslim oldu, "Tamam Jiminnie, sen öde." "Harika," Jimin tekrarladı ve işe gitmeden duş almak için ayağa fırlamadan önce büyük olanın yanağına bir öpücük kondurdu.

Yoongi gülümseyerek yüzüstü uzanmak için döndü. Telefonunu kavrayıp mesajlarını kontrol etti. 'Gerçekten kaçmayı ve ortadan kaybolmayı kesmeni diliyorum, Yoongi, önemli toplantıları kaçırıyorsun. Şu anda neler olduğunu bilmeden, gelecekte şirketi nasıl idare edebileceğini düşünüyorsun? Derhal eve gel, üzerinde tartışacağımız konular var, senin ani kaçamağın da buna dahil. Eksiksiz bir açıklama ve bir özür bekliyorum.' Oh harika, babasından sesli mesaj formunda bir uyarı.

Telefonunu kapattı ve parke boyunca kaydırdı, "Bugün onlarla uğraşmak istemiyorum, yalnızca ben eve dönmeye karar verene kadar yokluğumun üstünü örtmek zorunda kalacaklar," bir omuz silkme eşliğinde kendi kendine mırıldandı, gerçekten aldırış etmemeye başlıyordu.

Ç/N: Bu kadar geciktirdiğim için üzgünüm, okulum başladı ve tamamen boş geçirdiğim tatilin ardından geçtiğimiz günlerde fazlasıyla yoğun ve yorgundum. Umarım anlayışla karşılarsınız ve bölüm hoşunuza gider. *--*