Arranged Future → YoonMin (ÇEVİRİ)

14 The Interview And...

Arranged Future

Yazar: inuko678

"Pekala Yoongi, öz geçmişin fazlasıyla kurumsala yönelik görünüyor ama portföyün şu ana kadar gördüğüm en iyilerden biri olabilir," Kalp ve Seul dergisinin CEOsu, Bay Han, kalın siyah portföyün kaliteyle parlayan sayfalarını çevirirken iltifat etti, "Doğal ışıkları ve gölgeleri kullanışını gerçekten beğendim. Ve inanılmaz bir özne çeşitliliğin var; çok yönlülük her zaman iyi bir şeydir."

Yoongi gururla gülümseyip bacaklarını çaprazladığı sırada söyledi, "Teşekkür ederim, Bay Han."

"Kendin hakkında rahat bir atmosfere sahipsin, bunu sevdim," Bay Han sandalyesinde arkasına yaslanırken konuştu, "Ama söyle bana, neden bir meslek olarak fotoğrafçılıkla yetinmek istedin? Biliyorsun, ailenin varlıklı ve başarılı şirketini yürütmek yerine?" Yoongi içinden gözlerini devirdi, bu sorunun geleceğini biliyordu... herkes her zaman bu soruyu sormak istiyor gibi görünüyordu.

"Çünkü, bana göre, bu yetinmek değil," basitçe cevap verdi, "Benim açımdan yalnızca şirketi yürütmek daha kolay ve mali açıdan daha mantıklı duyuluyor olabilir ama yapmak istediğim bu değil. Fotoğrafçılığı seviyorum Bay Han, bundan bir kariyer yapmak için rahat, zengin çocuk yaşam tarzımdan tamamen uzaklaşacak kadar çok. O yüzden ben buna yetinmek demiyorum, ben buna mükemmel mesleğimi tercih etmek diyorum."

"Fazlasıyla takdire şayan, Bay Min, kendinize bu kadar güvenmeniz," Bay Han parmaklarını birbirine kenetlerken söyledi. Yoongi omuz silkti ve bu ifadeyi başını sallayarak kabul etti, doğruydu. "Öyleyse görmem gerekenlerden geriye kalan tek şey sizden getirmenizi istediğim temsili fotoğraf," röportör rica etti.

Yoongi kafasını salladı ve oturduğu koltuğa dayalı olan geniş portföy kılıfına uzandı. Çerçeveli bir portreyi çıkarıp teslim etti. "Bu çocuk birkaç fotoğrafınızın öznesiydi. Kim o? Ağabeyiniz mi?" Bay Han Jimin'in gri tonlamalı profil çekimine işaret ederek sordu, kafasının arkasındaki tutulan güneş, silüetine ışıldayan bir parıltı vermişti. Yoongi sırıttı ve kafasını salladı, "Hayır, bu benim erkek arkadaşım: Park Jimin," o da aynı şekilde fotoğrafa işaret ederken düzeltti.

Bay Han kaşlarını şaşkınlıkla kaldırdı, "Erkek arkadaş mı? Cidden mi?" fotoğrafa bir kez daha bakarken sordu. "Bu bir sorun mu?" Yoongi otomatik olarak savunma moduna geçti. Bay Han başını salladı, "Hayır, gerçekten umursamıyorum. Sadece diğer herkes kendi portrelerini getirdi. Bunun nereye gideceğini görmek için meraklıyım," açıkladı.

"Ben bunun biraz beyhude olacağını düşündüm," Yoongi açıkça belirtti, "Elimde tuttuğum parça buraya gelmeme yardımcı olan tamamlayıcı parçaları temsil ediyor. Her şeyden öte, genel olarak, kim olduğum yerine daha çok bugün olduğum kişinin temsili gibi." Bay Han başını anlayışla sallayıp istekte bulundu, gerçekten merakı uyanmış gibi görünüyordu, "Neden benim için biraz daha açmıyorsunuz?"

"Pekala, arka plan olarak kullandığım resim aslında ağabeyim Juntao tarafından yapıldı. Bunu benim için çizmiş, beni nasıl gördüğünü yansıtıyor. Nasıl beni anlattığını tam olarak anlayamasam da fotoğraf için taban olarak kullandım çünkü ağabeyim bana beklentilerden sıyrılıp beni mutlu eden şeyi yapmanın sorun olmadığını gösterdi. Ebeveynlerimin şirketinin asıl varisi oydu ama bunun yerine bir ressam olmaya karar verdi. Bana şımartılmış, zengin bir çocuk olmaktan kendi başının çaresine bakmaya geçmenin ne kadar zor olduğunu anlattı, ama aynı zamanda bana buna değdiğini de söyledi. İhtiyaç duyduğum bilgeliği sağlıyor çünkü daha önce benim olduğum yerde bulundu, bir kariyerin kırılma noktasında," Yoongi açıkladı.

Bay Han başıyla onayladı, "Açıkçası ağabeyinizin çalışmalarının birçoğunu gördüm," açığa vurdu, "şuradaki duvarda asılı duran onun çalışmalarından biri." Yoongi üstünde renkli tablo olmadan sıkıcı olan beyaz duvardaki neon boyaların sıçratıldığı resmi görmek için adamın işaret parmağını takip etti. "Vay canına," Yoongi önüne dönerken söyledi. "Bunu beklemiyordum," gururlu bir sırıtış ve omuz silkme eşliğinde düşündü.