19 Happy Birthday Mom

3.4K 258 18
                                    

Arranged Future

Yazar: inuko678

"Yani senin annenin doğum günü, benim anneminki ile aynı gün?" Jimin hafifçe kıkırdayıp inanamadığını bir baş sallamayla gösterdi. Kimin aklına gelirdi? Büyük olanı ceketinin önünden çekiştirerek mezarlığa yönlendirdi, ikisinin de ellerinde taze pembe lalelerden oluşan şirin buketler vardı. Pembe laleler Jimin'in annesinin favorisiydi. "Çılgınca bir tesadüf, Jiminnie," Yoongi küçük bir çocuk gibi sürüklenmeye razı olurken mırıldandı.

"Bugün senin anneni de ziyarete gitmeliyiz, hyung," ailesinin yattığı yere yaklaştıkları sırada Jimin önerdi, "Ona da mutlu yıllar dilemeliyiz, bilirsin." Yoongi erkek arkadaşının teklifini görmezden gelerek buketini Jimin'in annesinin mezarına yerleştirdi, "Doğum günün kutlu olsun, Park anne," küçük bir eğilme eşliğinde saygıyla konuştu. "Saeng-il chukha hamnida," Jimin neşeyle söyleyebilmek için elinden geleni yaptı, ama çok zordu. Ailesini çok özlüyordu, sahip olduğu tek şey onlardı (Yoongi'den önce). Alt dudağını ısırıp asık suratıyla şarkıyı söylemeye son verdi.

Yoongi, o da annesinin mezarına buketini koymak için eğildiğinde elinin küçük olanın sırtından kayıp düşmesine izin verdi. Jimin, buketten üç tane laleyi alıp onları babasının mezarına yerleştirmek için döndü, "Seni unuttuğumu düşünme baba," çenesini ve ellerini büktüğü dizlerinde dinlendirirken söyledi, "Sadece annem bugün doğum günü olduğu için biraz daha fazla alıyor." Ailesinin ayrı ayrı mezar taşlarına kazınmış isimlerine ileri geri bakarken gülümsedi.

Jimin dönerek erkek arkadaşına baktı ve yakındı, "Babama merhaba demedin, Yoongi hyung." Yoongi hafifçe eğildi, "Merhaba," biraz tuhaf bir şekilde selamladı. Sevgilisinin yanına eğilerek yüzündeki gülümsemeyle sordu, "Mutlu musun?" "Onlarla konuşsan daha mutlu olurdum," Jimin yanıtladı, sesi umut dolu çıkmıştı. Onlarla konuşan tek kişi olmak istemiyordu.

Yoongi iç çekti, ruhlarla konuşmak hakkında Jimin'le aynı şeyleri hissetmiyordu, ama erkek arkadaşı için deneyecekti. Onun mutlu olmasını istiyordu. "Size ne diyeceğimi gerçekten bilmiyorum, oğlunuza göz kulak olma konusunda elimden geleni yaptığım ve mutlu olduğundan emin olduğum dışında," küçük olanın rahmetli ebeveynlerine anlattı, "Onun için endişelenmenize gerek yok, söz veriyorum."

Jimin gururla gülümsedi ve onaylarcasına kafasını salladı, "Bana gerçekten iyi göz kulak oluyor." 'Ama ben de sana göz kulak oluyorum, hyung, senin bunu fark etmediğin zamanlarda bile,' içinden geçirdi.

---------------------------

"Jimin, beni nereye götürüyorsun?" Yoongi koyu saçlı küçüğe merakla sordu, "Ve, en önemlisi, neden arabamı terk ediyoruz?" Çift batıya doğru, şehrin yukarısına giden bir trenin konforlu bir köşesinde oturuyordu; Yoongi'nin dirseği geniş pencere pervazına yaslıyken, Jimin bağdaş kurmuş bir şekilde onun yanındaki koltukta oturuyordu. Yoongi'nin arabası mezarlığın otoparkında çoktan unutulmuştu.

Jimin haylazca büyük olana yan gözle baktı ve sırıttı, "Anneni ziyarete gideceğiz," erkek arkadaşının omzuna dirseğini yerleştirirken açıkladı, "Ve trene bindik böylece kaçamayacaksın." Yoongi iç çekti ve sevgilisinin kolunu üstünden itti, "Ne halt yemeye beni kaçırıyorsun?" rahatsızlıkla sordu, "Annemi görmek istemiyorum."

"Neden?" Jimin astığı suratıyla aegyo yaparken sordu. "Çünkü o ve babam tüm yıl boyunca pislikten başka bir şey olmadılar," büyük olan cevaplayıp inatla kollarını çaprazladı.

Jimin daha önce dirseğini koyduğu yere çenesini yasladı, "Evet, ve bunun sebebinin bir kısmı benim hatam," birazcık suçlu hissederek ekledi, "Kendi işime bakıp müdahale etmeseydim, ailenle aran hâlâ iyi olurdu." "Doğru," Yoongi kolaylıkla onayladı, Jimin'in belli can sıkıntısına rağmen, ve ekledi, "ama o zaman hâlâ sinirli, perişan, mutsuz ve tatminsiz olurdum."

Arranged Future → YoonMin (ÇEVİRİ)Where stories live. Discover now