OYUN BOZAN✔ Final Oldu ( İnatçı Aşıklar Serisi 1 )

18. BÖLÜM "WhatsApp"

Geç geldi bölüm farkındayım. Ama Facebook Grubunda ve Wattpad profilimde neden yeni bölüm gelmediğini yazmıştım. Benim yaklaşık bir 10 senedir Sinüzüt hastalığım var. Öyle çok kötü değil ama kışa girilen aylarda feci geçmeyen baş ağrıları yakamı bırakmıyor. Şu an bile hala baş ağrısı içinde, söz verdiğim için bu bölümü yazdım. Diğer bölümlerimden biraz kısa oldu ama devamı gelecek en kısa zamanda İnşallah.

Bir de açıkcası çok mecburi bir durum olmadığı sürece Duyuru yazmak istemiyorum. Facebook ve Wattpad'den beni takip edenler görecektir bir sorun olduğunda oralardan paylaşacağım. Bu arada lafı açılmışken halen Facebookta Baharyeliden Hikayeler / KAÇAK / OYUN BOZAN / KIZIL BELAM adlı gruba davetlisiniz. Orada yeni tüyolar, başka hikayelerimden alıntılar, sohbetler ediyoruz. Sizi de beklerim. Hatta bu gün aklımda ne zamandır olan bir kurguyu paylaştım. Yazdıkça alıntıları da oradan paylaşacağım.

Ha! Facebook Grubun da olanlar hikayelerimle ilgili paylaşımlarınızı sabırsızlıkla beklediğimi iletmek isterim. Hadi biraz canlansın grup. Sadece bir kaç kişiyle olmaz ama değil mi? :-)

maviivam 'ı bilmeyen yoktur. Harika romantik hikayeleri var ve çoğu seri ve tamamlanmış. Bir Leyla Masalı, Yasemen, Son Hıçkırık gibi Romantikliğin dibine vurmuş bir birinden güzel hikayeler. Okumanızı şiddetle tavsiye ederim. Bir çok hikayesi kütübanemde dilerseniz ordan da bulabilirsiniz. Bu bölüm sana Semra'cım. Facebookta yeni bir grup açtı oda bu arada. ;-)

Bir de bu gün bir canımcımmm arkadaşım ZeynepDoganBalci 'nın doğum günü. İyi ki doğdun canım. Ömrün boyunca mutluluklar dilerim Allah'tan sana. Bu bölüm sana da gelsin canımcımmm. Tanımayanlar için BELA MISIN KIZIM SEN? romantik komedisini desem anlarsınız belki.

KEYİFLİ OKUMALAR :-)

---------------------------------------------------------------------------------------------------

18. BÖLÜM "WhatsApp"

Akşam yenen yemeğin ardından kötü bir süpriz yaşayan iki erkekte, Halit beyin hatrına kızlara dokunamamıştı. Kızlar, Halit beyin korumacı kanatlarının altında koruma altında iken, anneler bu durumdan hiçte hoşnut değillerdi. İşin komik tarafı ve Yusuf'un bir taraftan işine gelen, diğer taraftan gururunu kıran şeyse Zeynep hanımın zerre kadar Ahu'ya değil kızmak, kötü bir bakış dahi atmamasıydı. Ama kendi kızı için geçerli değildi bu. Aynı durum Şermin ve Ahu cephesin de de böyleydi. Kızlar annelerinden iyi bir azar yerken, sadece bununla sıyırdıkları için mutlulardı. Sorsalar onlara yine yapacaklarına adları gibi emindi terasta oturan herkes. Halit bey yapılan küçük şakayı onaylamasa da oldukça hoşuna gittiği gerçeğini inkar edemezdi. Karısının imaları, Yusuf'un Ahu'ya yakın tavırları, Ahu'nun Yusuf'a bakışları derken Yusuf'un düştüğü durum kız babası olarak onun, deyim yerindeyse içinin yağlarını eritmişti. Yusuf'u sever, arkadaşının emaneti olarak korur, kollardı ama bu oğlan kızına ne zaman ki göz koymuştu, işte o zaman diğer damat adaylarından farklı olarak bir muameleyi haliyle hak ediyordu. Kendisi belki çok bir şey yapamayabilirdi ama kızının minik şakalarına engel olmaya hiçte niyetli değildi.

Erkekler cephesinde güzel başlayan ama damakta acı bir tat bırakan hosafın memnuniyetsizliğiyle ki, asıl sebep düştükleri traji komik durumdu. Nasıl olupta kızların oyununa geldiklerini erkeklik gururuna yediremiyorlardı. İkisi de ileri bir zamana öteledi bu küçük şakayı. Her şeyin bir sırası vardı elbet sıra onlara da gelecekti. Vedalaşıp geceyi sonlandırdılar. Ahu, Yusuf'la çok fazla göz göze gelmemeye dikkat ederek kısa bir iyi geceler dileyip, babasının kollarına sığındı. Aynı durum ağabeyiyle aynı eve gidecek olan, Beste için de geçerliydi. Halit bey, onun durumuna da el atmış ve kısaca Yusuf'a çatık kaşlarıyla bakıp, "Sakin ola ki, kızımı üzmeyesin! külahları değişiriz Yusuf" diye çift yönlü mesajını iletti. Zeka küpü olan Yusup, bu içinde açıkça iki kızımı da üzme, yoksa elimden çekeceğin varın ince ayarlı söylenişiydi. Zaten Yusuf'ta Beste'nin değil, Ahu'nun derdindeydi. Her gecenin bir sabahı olduğu gibi, her yapılanın da bir bedeli olacaktı elbet.