Oyun Bozan ÖZEL BÖLÜM

18.1K 1K 74
                                    

Sahura kalkamadan 1 M şerefine özel bölüm yayında efenim.
Buyrun
Keyifli Okumalar 😄😄

Not: Hikayede Ramazan ayında değiliz he 😁😂 ____________________________________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Not: Hikayede Ramazan ayında değiliz he 😁😂
____________________________________

Oyun Bozan Özel Bölüm

"Baba lütfen şu kızına bi'şey der misin? Kendi Laptop'u dururken benim tabletimi kullanıyor" diye ileride gazetesini okuyan babasına seslendi Ahmet. Bir değil iki değil ablası sürekli kendi işlerinde onu kullanıyordu. Artık buna bir dur deme vakti gelmişti.

Velede bak diye düşündü kız. Bacak kadar boyuna bakmadan ablasını şikayet ediyordu birde.

"İspiyoncuya bak ya! Ablanım oğlum ben senin. Yemedik tabletini bücür, al"

Küçük çocuk sıkılganca iç çekti. Ablasıydı sözde! hatta geçen hafta itibariyle ondört yaşına girmişti ama hâlâ çocuk gibi davranıyordu. Bu kızları hiç anlamıyordu zaten. Ne nazları bitiyordu ne de istekleri!.. Her şeyin en iyisini istedikleri yetmezmiş gibi yetinmeyi de bilmiyorlardı üstelik. Neyseki onun bu taraklarda bezi yoktu. Ne futbol seviyordu ne de diğer çocuklar gibi bilye oynamayı. Hangi aptal bir topun peşinde koştururdu ki? Yada ele avuca bile sığmayan o minik kaygan şeylerle işi olmazdı. Kitaplar ve tableti ona yeterde artardı. Ayrıca illa oyun oynaması gerekiyorsa pekâla zeka içerikli oyunları tercih ederdi küçük çocuk. Top peşinde koşturmakta neyin nesiydi?

"Ben sadece sınırlarımızı belirliyorum abla. Ben senin odana girip facede konuştuğun çocuğu diyor muyum? Hayır. O halde tabletimi bu işlerine alet etmezsen seninle gayet iyi anlaşabiliriz bence!"

Ulan bu velet boyuna posuna bakmadan ona şantaj mı yapıyordu birde? Tedirgince salonda telefonla konuşan babasına baktı.

"Bana bak velet? O gevşek ağzından tek kelime duyarsam valla ne kadar bilimsel zımbırtın varsa çöpe atarım ona göre! İyi ki bi' kere kullandık tabletini he!"

Yusuf telefonunu kapatıp salon kapısında tartışan iki kardeşe baktı. Yine neyi paylaşamıyorlardı Allah bilir.

"Siz yine ne için tartışıyorsunuz?"

"Baba ablam..." demeye kalmadan Peri kardeşi Ahmet'in ağzına lafı tıkadı.

"Yok bi'şey baba. Her zamanki mevzular, konuştuk hallettik biz zaten dimi canım kardeşim. Oyy çok seviyorum ben seni ya" der demez eğilerek kardeşinin yanağından öptü.

Ahmet ani gelen sulu öpücükle yüzünü buruşturup eliyle yüzünü sildi. "Of abla ya!"

Yusuf iki kardeşin bu haline gülümseyip uzaklaştı. "Kavga etmek yok. Sakın!" diye de uyarmayı ihmal etmedi.

Kızı Peri annesinin çok geliştirilmiş halinin kopyasıyken oğlu Ahmet kime çekmişti, hiç bir fikri yoktu. Daha beş yaşındayken okumayı söken çocuk yaşından büyük tepkiler veriyordu. Sürekli kitaplar okuması, ki artık çocuk kitaplarıda kesmiyordu. Hele ki son dönemlerde kafayı bilimle bozmuş kendince deneyler yapıyordu. Neyseki hepsi zararsız şeylerdi. Yine de bu duruma şaşmadan edemiyordu. Kendi çocukluğundan iyi bilirdi o asla böyle şeyler yapmazdı. Bildiği kadarıyla karısı zaten yaramaz, huysuz prensesin tekiydi çocukken. Ne dayısının, ne de halasının huyuna benzemeyen oğlu ile ailesinde tek bir benzerlik yoktu. Bazen acaba hastanede mi karıştı diye düşünmüyor değildi. Doğumunu hatırlayınca olmayacak şeyde değildi hani!

OYUN BOZAN✔ Final Oldu ( İnatçı Aşıklar Serisi 1 )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin