6.Bölüm

8K 529 66
                                    

Gözlerini sabahın erken saatlerinde açtı. Yarım bir günü ve tüm geceyi deliksiz uyuduğuna inanası gelmedi. Yatmaktan uyuşan bedenini yattığı yerde esneterek gerindi. Kaç gündür jimnastik yapıp vücudunu germemişti böylece hamlamıştı. Bir eli yanında yatan yumuşak bir tene değince gerinmesini anında yarıda kesti. Eline gelen diri ve yumuşak çıkıntıların ne olduğunu anlamak istercesine sıktı.

Uyku sersemi ne olduğunu anlayamayınca biraz daha yokladı. Elinin bir çift dolgun göğüse değdiğini anlayıp dehşet saçan gözlerini korkuyla yan tarafına çevirip baktı. Gördüğü yüz rahat bir nefes almasını sağladı. Yanında yatan Sinem irice açtığı gözleriyle kendisine bakıyordu. Yeni uyandığı her hâlinden belli oluyordu. Aslı, arkadaşının bu hȃline gülmeden edemedi.

“Az daha sıkmaya devam edersen yanlış anlayacağım.”

Bluzunun üstünden Sinem’in göğüslerini tutup sıktığını fark edince hızla geriye çekti elini. Sinem, Aslı’nın yüzünü görünce yataktan fırlarcasına doğruldu.

“Aslı! Yüzünün bazı yerlerinde çizikler var, nasıl oldu bunlar? Dün neler yaşadığını çabuk anlat!”

Asılan yüz ifadesini Sinem’e göstermemek için başını yana çevirip başka yöne baktı. Cüneyt’in tacizini dostuna anlatarak daha çok tedirgin etmek istemedi. Dün Zahit ile birlikte yatmıştı fakat sabah yanında Zahit değil Sinem vardı. Zahit’in sabaha karşı yanından kalkıp gittiğini birilerine sormadan bilemezdi. Kendisi uyurken yüzünü saatlerce izlediğini ise hiç bilmeyecekti…

“Sırf babamdan nefret ettiği için beni öldürmek istiyor. Ve beni kaçırıp öldürmek istediği için ondan nefret ediyorum.”

“Aslı, bunların elinden nasıl kurtulacağız? Bize ciddi zararlar verebilirler, şu yüzünün hȃline bak! Denize açıldık şu an yapabileceğimiz hiçbir şey yok ama gideceğimiz yerde…”

“Gittiğimiz yerde kaçabiliriz mi diyeceksin? Belki kaçabiliriz ama bu adamları küçümseme Sinem. Zahit’in nasıl gözü kara bir adam olduğuna ben dün şahit oldum. Babamdan istediğini elde etmeden bizi asla bırakmayacak. Nereye kaçarsak kaçalım bulacaklar bizi. Ama biz yine de her fırsatı değerlendireceğiz. Cihan’a karşı asilik yapma, canın yansın istemiyorum.”

Sinem’in morali o derece bozuldu ki sadece başını sallamakla yetindi. Kendi de kurtulamayacaklarının farkına varmıştı. Dostunun üzgün görmeye dayanamayan Aslı onu bir şekilde neşelendirmek istedi. Sevinç namına içinde tek bir kıpırtı olmaksızın dostu için neşeli görünmeye çabalayacaktı.

Ne yapabileceğini düşündü. Aklına gelen düşünceyle gözleri birden parladı. Sinem’de Aslı’nın değişen ruh hȃlini fark etti. Ne kadar beceremese de tek kaşını kaldırmaya çalışarak Aslı’ya baktı, bu hȃli karşısındakinin gülmesine sebep oldu. Aslı, genç kızı neşelendirmeden önce biraz korkutmayı kafasına koydu ve gözleriyle Sinem’in göğsünü işaret etti.

“Çok güzel göğüslerin var. Daha önce söylemiş miydim?”

“Şey… Hayır.”

Yüzünün aldığı ifade içinden kahkahaların yükselmesine neden oldu, son anda gülmesini engelledi.

“Şimdi söylüyorum öyleyse. Çok güzelsin.”

“Sa… Sağ ol. Ca… Canım!”

Şekilden şekle giren yüz ifadesi görülmeye değerdi. Tanıdığı Sinem en fazla beş saniye bu duruma dayanabilirdi. Nitekim az sonra patlak vermişti hemen.

“Kurban olduğum, Zahit ne yaptı sana? Kafana çok mu darbe aldın? Aslı korkutma beni, ne oldu sana?”

Şaşkınlığından şivesi bile değişen Sinem’e karşı kahkahalarını daha fazla tutamadı. Dostunun kahkahasıyla birlikte korkuyu üzerinden atan Sinem rahat bir nefes alıp kötü bakışlarını yolladı Aslı’ya.

Denizde Yanan Ateş (Kitap)Où les histoires vivent. Découvrez maintenant