16.Bölüm

5.2K 242 68
                                    


İçeriye henüz bir kaç adım atmışken birden duraksadı. Hisleri bir şeylerin ters gittiğini söylemekle kalmayıp bağırıyordu ȃdeta. Sinem’in arkasından geldiğine emin olmak için başını çevirip bakmasıyla, mağaranın kapısının kapanması aynı saniye içerisinde gerçekleşti.

Kapanan kapı mağarayı korkunç derecede karanlığa gömdüğünde Aslı tedirgince yutkundu, daha doğrusu yutkunmaya çalıştı çünkü boğazının tam ortasında koca bir yumru oluşmuştu. Genç adamın sessizce kapıyı kilitlediğini anlayamadı.

“Hey! Eğer bu bir şakaysa hiç komik değil. Açın şu kapıyı!”

“Yanılıyorsun, bence çok komik.”

Genç adamın sesini hemen kulağının dibinde duymasıyla korkudan sıçrayarak mağaranın yan duvarına doğru yasladı sırtını. Tek olmamanın yarattığı rahatlıkla derin bir soluk alıp verdi.

“Komik olan nedir, söyler misin?”

“Komik olan şu an senin son derece korkmuş olman.”

“Birden boş bulundum. Yoksa korkmadığımı söylemiştim sana.”

“Hı hı, söylemiştin evet. Ve ben hâlâ bunu ispatlamanı bekliyorum.”

Göz gözü görmeyen karanlıktan faydalanarak kollarını bedenine doladı. Titremeleri çoğalmıştı.

“Bu karanlıkta neyi nasıl ispatlamamı bekliyorsun acaba?”

“Mağara durduğun yerden ibaret değil. Sen ise dakikalardır yerinde sayıklıyorsun, neden? Çünkü çok korkuyorsun. İlerlemeye cesaretin yok.”

“Gözümün önünü bile göremiyorum! Nasıl ilerlememi bekliyorsun?”

“Cesaret edip başını çevirseydin ışığı görürdün.”

Sağ tarafına çevirdi başını, mağaranın girişine baktı. Kendilerine uzakta kalan mağara duvarına yansıyan cılız ışığı o zaman gördü. Bulundukları yere hiçbir fayda sağlamıyordu fakat cılız da olsa yüreğine su serpmişti…

“Tamam, söyler misin Sinem neden bizimle değil?”

“Görülecek hesapları varmış. Yalnız kalmayı tercih ettiler.”

Sorduğu sorulara Zahit’in verdiği ılımlı yanıtlar genç kızı içten içe çok şaşırttı. Bunun altında nelerin gizli olduğu henüz aklının ucundan dahi geçmiyordu. O an kendisini yalnız bıraktığı için Sinem’e karşı içinde öfke hissetse de öfkesi çabuk söndü. Sinem’in de en az kendisi kadar aklının karışık olduğunu biliyordu, Cihan ile aralarında olan sorunları çözmeleri için bu iyi bir fırsat olabilirdi. Şu an tek endişe duyduğu kişi kendisiydi. Kendisine sahip olmak için ilaç içirmiş olan adamla bir mağaranın içinde yapayalnızdı.
Tecavüz edip etmeyeceğini sorduğunda hayır yanıtını almıştı ve bu konuda ona güvenmeyi çok isterdi fakat güvenemiyordu. Zahit Akman’ı henüz tam olarak tanımıyordu çünkü. Sözünden asla dönmeyen biri olduğunu bilseydi şayet şu an bu kadar korkmazdı.

Genç adam sabırla kızın harekete geçmesini bekledi. Sabırsız bir adamdı lakin şu an Aslı’nın harekete geçmesini beklemekten bile keyif alıyordu. Nihayetinde genç kız hareket ettiğinde hemen arkasından takipteydi. Kendisi için hazırladığı sürprizi gördüğünde vereceği tepkiyi merak etmiyor değildi Mağaranın içine doğru attığı ürkek adımlarını takip etmeye davam etti. Mağaranın girintili çıkıntılı duvarlarının eni dardı ve zemini yarı toprak yarı kumdu. Duvara tutunarak ilerleyen genç kız taştan kemer olan kapısına geldiğinde duraksadı. Işığın kaynağını bulmuştu bulmasına ama gördüklerini idrak etmesi biraz zamanını alacak gibiydi…

Denizde Yanan Ateş (Kitap)Where stories live. Discover now