09.Bölüm

7.6K 504 139
                                    

“Yusuf Bey, Salih Bey geldi sizinle görüşmek istiyor efendim.”

“İçeriye al hemen.”

İçkisinden son yudumunu alıp kristal kadehi masanın üzerine bırakırken yıllardır yanında sağ kolu olarak çalışan Salih, salonun kapısından içeriye aksayan adımlarla girdi.

“Gel Salih, otur şöyle karşıma.”

Yusuf Karatay’ın karşısındaki ikili koltuğa zor bela oturup derin bir nefes aldı yaşlı adam.

“Seni dinliyorum.”

“Zahit Akman rotasını değiştirip Türkiye sınırlarından çıkmaya hazırlanıyor. Adalara doğru ilerliyor. Uydu üzerinden izlemeye devam ediyoruz.”

“Onu o gün ailesi ile tahtalıköye postalamam gerekirdi! Ne cüretle benim kızımı kaçırır! Bunca yılın ardından nasıl olur da ailesinin ölümüyle ilgili gizlediğimiz sırrı açığa çıkartır, aklım almıyor? Bu olayı bilen bir tek ben ve sen varız.”

“Umarım benden şüphelenmiyorsundur?”

“Sen kızlarımı korumak adına Zahit Akman’ın karşısına geçerek bacağına kurşun yedin. Senden asla şüphe etmem Salih. Fakat aklım almıyor? Tam beş yıldır gizli kalan sır nasıl açığa çıkar?”

“Bu işi yaptırdığın adamlar sızdırmış olmasınlar? Zahit Akman istediği bilgiye ulaşabilecek güçte ve oldukça tehlikeli bir insan.”

“Ben ondan daha tehlikeli bir adamım Salih! Benim için çok değerli olan gemiye el koyarak kendi sonunu hazırlamış oldu. Bu işi yapan adamların kemikleri çoktan çürümeye yüz tutmuştur.”

“Belki de ölmeden önce babası bir ipucu bırakmıştır, olamaz mı?”

“Hayır, Levent Akman başının tehlikede olduğunu seziyordu en son ona sunduğum silah teklifini ret etmişti. Ailesini de alıp yatıyla açılmak, bir süre uzaklaşmak istedi. Niyeti kaçmaktı. Buna müsaade etmedim. Çok fazla şey öğrenmişti hakkımda polise gidebilirdi, tabii eğer ölmeseydi!”

“Adamlar teknik arıza yaratıp yangının çıkmasına sebep oldular. O yangından sağ kurtulmaları imkânsızdı ki kurtulamadılar da zaten. Aklımın almadığı kızının cesedine ne olduğu… Denizden de çıkmadı. Teknede olduğu kanıtlandığı hȃlde cesedi bulunamadı?”

“Sence, deniz yuttuğunu geri verir mi Salih? Kızı çoktan balıkların mezesi olmuştur. Manşetleri hatırlıyor musun? Denizde Yanan Ateş… Günlerce konuşuldu. Ve araştırıldı sonunda teknik arızadan dolayı yangında yanarak öldüler haberi ile gündem kapatıldı. Bizde kapatmıştık ta ki altı ay öncesi Zahit Akman karşıma ailesinin intikamını almak için çıkana dek. Öncesinden bilmediği belliydi, bilgiye yeni ulaşmış. O gün şans benden yanaydı. Elinden kurtuldum fakat şu an düşününce isteyerek beni bıraktığını biliyorum. İntikamını çok farklı yöntemlerle alacağını biliyorum artık. Bu işin sonunda kızımı kaybedebilirim Salih! Ve ben kaybetmekten hiç haz almam.”

“Aslı’nın ve Sinem’in zarar görmelerini asla istemem. Burada böylece elimiz kolumuz bağlı oturmak beni çıldırtıyor neden hâlâ harekete geçmiyoruz?”

“Nereden biliyorsun geçmediğimi? Beni hafife alma Salih. Beni en iyi sen tanırsın. Az kaldı kızlarıma kavuşup Zahit Akman’ı ait olduğu yere göndermeye. Akman ailesinin dördüncü mezarının açılmasına çok az kaldı.”

Salih’in diken üstünde duruyormuş gibi rahatsız görüntüsü Yusuf Bey’in gözünden kaçmadı. Sağ kolu olan adam rahat bir duruş sergilemeye çalışsa da yüz renginin attığını görebiliyordu.

Denizde Yanan Ateş (Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin