Sır gibi

824 133 4
                                    



Ne gariptir ki, sabah kalktığımda, hiçbir endişe duymaksızın hazırlanıyorum. İlk kez birileri beni almaya gelmeden, onca yolu iki çocuk ve eşyalarını koyduğum çantayla birlikte otobüslerle kat ediyor ve annemlere kan ter içinde varmayı başarıyorum. Hepsinin sevinci görülmeye değer. Bu kadar sık görüşmemize rağmen her seferinde, sanki yıllardır görüşmemişiz tavrı sergiliyoruz ve ben hiçbir şey söylemiyorum. Hele de anneannemi görünce.

- Aşkım sen ne zaman geldin?

- Dün akşam geldim kızım. Adam olmuş bunlar, ne kadar büyümüşler. İyi misin kızım? Zayıf gördüm seni çok.

Anneanneme göre balıketinden aşağıda olanlar ölmek üzeredir, balıketi zayıf, onun üstündekiler normal.

- Anneanne rejim yapa yapa ölüyorum ya ne zayıfı diyorum gülerek.

- Yapma kızım yapma, kadın dediğin etli butlu olur, adam elini attı mı eline geleceksin.

- O zaman dedem yaşadı desene, kahkahayı patlatıyor.

- Dedenle görüşmüyoruz ki biz. O nereye ben tam tersine. Böyle daha iyi.

Sohbet dedeme, dayımlara kayıyor, saatleri deviriyoruz konuşurken. Ama içim hiç rahat değil, böyle bir olayı insanın sadece kendine saklaması çok zor geliyor.

Beklediğim haber iki gün sonra Halil Abi'nin elçiliğiyle ulaşıyor bana. Bu kez geçen seferki gibi gülümseme yok yüzünde. Oldukça ciddi görünüyor.

- Bacım, ortalık biraz karıştı, ama sen canını sıkma korkacak bir şey yok, dediği an patlıyorum:

- Ne canımı sıkacağım yaa. Her seferinde korkma bir şey çıkmaz. Ne bu be? Ne hali varsa görsün, umurumda değil. Ben defalarca söyledim teslim ol diye, olsaydı zamanında.

- Bacım, durum öyle bildiğin gibi değil. O yüzden almadılar. Murat Abi'yi de almışlar, bardaki Hüseyin'i de.

- Hayda... Neden?

- Murat konuşmak istemiş, bu da Hüseyin'i de yanına almış. Arabayla giderken de çevirmeye takılmışlar. Arabadan silah çıkmış ruhsatsız. Ama dediğim gibi, öyle büyük bir şey çıkmaz, seninkiyle alakası yok. Zaten kendi ismiyle de yakalanmadı ya, iki üç güne kalmaz bırakırlar. Araya hafta sonu girmeseydi iyiydi ama ne yapalım.

O kadar kayıtsız bir ruh hali içindeyim ki, sanki benim için ha içerde, ha dışarıda fark etmiyor. Ama yine de:

- İnşallah, diye cevap veriyorum ve devlet sırrı gibi gizleyip, kimseye anlatmıyorum.




Umuda Tutunmak #Wattys2018Where stories live. Discover now