Bölüm -10-

1.2K 494 62
                                    

Gelen veya giden bir mesaj olmadığından, sınıftaki kuytu köşemde dinleniyordum. Kafamı duvara yaslayıp, insanların zevzekliğini izliyordum.

Pencereden içeri doluşan, güneş ışıkları, birazda olsa sınıfı ısıtıyordu. Sınıfım da Yakup diye bir çocuk vardı. Genel hali tavırları ile değişik denilebilecek bir insandı.

Sınıfta, kendi profilime yakın olarak gördüğüm tek insandı. Yakup'ta benim gibi sabahları gelip, okulda ilk ders uyurdu. Sesini dahi az duymuştum.

Genelde ders çalışırdı. Köşede etrafı seyrederken bana doğru geldiğini gördüm. Yanıma hızlıca gelip, ''Nasılsın Ömer?'' dedi.

O an adımı bildiğine mi şaşırmalıydım, yoksa sesini duyduğuma mı? Yanıma geldikten sonra ben halen şaşkındım.

Şaşkınlığımı gizlemeye çalışıyordum. Bir türlü ağzımdan kelimeler dökülemiyordu. Sonra o benden bir şey beklemeden ''Bende iyiyim işte ne olsun, Serdar hoca seni aşağıya çağırıyor.'' dedi.

Okul futbol takımının kaptanıydım. Serdar hoca ise tahmin edebileceğiniz gibi beden eğitimi hocamdı. Okulda sevdiğim tek hoca diyebilirdim.

Yurtta nöbetçi kaldığı zamanlarda beraber takılır, tost filan sipariş ederdik. Babam diye hitap ederdim. Serdar hocamın odası kantinin bulunduğu kattaydı.

Sınıfımdan aşağıya doğru hızlıca inmeye başladım. Kantine gelince Serdar hocanın odasına doğru ilerlemeye başladım.

Kapısına gelince iki defa tıklatıp, içeri girdim. İçeri girdikten sonra Serdar hocanın bir şeyler yazdığını fark ettim.

Masasının önündeki koltuğa oturdum. Hocam kafasını kaldırmadan ''Ömer, baban gelmiş oğlum. Hayırdır bir şeyler mi oldu?'' dedi.

Bütün olan olayları başından sonuna kadar anlattım. Aslında tedirgindim çünkü Serdar hocamın başını öne eğmekten korkardım.

Olayları dinletikten sonra hocam cebinden üç yüz liraya yakın bir para çıkartıp elime doğru uzattı. Sonra bana bakıp ''Paran olursa bana ödersin, borç aldığınız adama gidip parasını verin. Hasan'a da söyle bize iki tost yapsın.'' dedi.

Bağırmasını beklerken bu iyi tavırdan dolayı şaşırmış haldeydim. Odadan çıkıp kantinciye iki tost yapmasını istedim.

Tostları beklerken kantinde bir sandalyeye oturmuştum. Cebimden telefonu çıkartıp, mobil veriyi açtım. Gelen bir mesaj yoktu.

Her zamanki gibi yine ben mesajı attım. İlk yazdığım mesaj ''Benden kaçma sebebin nedir?'' oldu. Bekledim, bekledim ama mesaja cevap yoktu.

Sonra tostların hazır olduğunu görünce gidip aldım. Tostları elime alıp, hocamın odasına doğru gittim. Kapıyı tıklattıktan sonra odadan içeri girdim.

Tostları masaya bıraktım. Hocam tostun birini eline alınca bende alıp, yemeye başladım. Tostları yerken Serdar hocam ''Ömer takımdakilere haber et, bu gün okul çıkışı antreman var.'' dedi. Ben de hocama bakıp ''Tamam hocam.'' dedim.

Tostumu yedikten sonra hocamdan izin alarak odadan çıktım. Sınıfları tek tek dolaşmaya ve okul takımında olanlara haber etmeye başladım.

Dokuzuncu sınıflarda bir kız vardı ve ben artık ondan tiksinmiştim. Okulda nereye gitsem mutlaka bir arkadaşını gönderip konuşmak istiyordu.

Artık terslemekten bıkmıştım. Zaten okula gelmekten nefret eden biriydim ve birde bu kızla uğraşmak zorundaydım. Onun sınıfının önüne gelince, girmekte tereddüt ettim.

Ruhumdan FısıltılarWhere stories live. Discover now