Merhaba Müzeyyen

108 6 3
                                    

Merhaba Müzeyyen!
Ah şu kelimeler... Kelimelere bile yalan söylüyorum Müzeyyen. Israrla seni unuttuğuma dair sözcükler sıralıyorum sonuna da üç nokta... (Kastım kötü söz değil sen cümleleri anlarsın öyle umuyorum) Biliyorum ki hoşuna gidiyor. Biliyorum ki masum değilsin. İlime Alim olacak kadar bildiğim tek bilim sensizlik. Neden böyle oldu sorusuna İlhami Algör'ün Arifi de cevap veremiyor: "Ne olmuştu da, "Seninle dünyanın her yerine gelirim," diyen Müzeyyen, daha durduğu yerden çekip gitmelere başlamıştı. Nerelere gidiyordu? ". Sahi Müzeyyen ne oldu? Nerelere gidiyorsun?
Titriyorum Müzeyyen ve sen hiç korkmuyorsun.

Çavuş Savaş diyor! Çavuş Müzeyyen hayali bir karakter değil kanlı canlı sıra arkadaşım biz (devleti aliyye) ona II.Mahmut diyoruz. Ben Alemdar Paşa bugün Abdulvahap Hasodabaşı rütbesine atandı, Samet Şeyhülislam ve yeniçeriler hala sokakta. Tarihe şöyle not düşmüş abiler Alemdar Paşa'yı yeniçeriler kaldıracak, öldürecek. Bana ne diye mesaj atıyorsunuz dersen, seni unutmuştum sigara içiyoruz Hünkarımla seni gösterdi ölüm falan yazmışsın, devleti aliyyenin selameti açısından senle ilgili tüm sorunları halletmeliydim, Divanı Hümayun böyle hükmetti. Ölüm sorunu ortaya çıkınca yazdık bizde. Gerisinde de sarhoştum, hatırlamayacak kadar sarhoş...

Seni tam unuturken Allah karşıma çıkartıyor bu benim imtihanım biliyorum ne der şarkıda bilirsin "Feleğe dayandım gülüm, öldüm de uyandım gülüm". Bende bir felek tutturmuşum gidiyorum.

Hüsamettin Albayla tanıştım bugün. Odamın cam kenarında. Sigara dumanı arasında beyaz tavana uçuşan kelimelerden birinde gördüm onu. Selimi bıkmadan usanmadan okuyordum zaten şimdi birde tehlikeli oyunlara kapıldık. Zaten ülkemizde bireyden başlayıp topluma yol alırsak her kesimde (aile, apartman,mahalle...) oyunlar oynanmakta. Bizim oyun sadece biraz fazla tehlikeliydi. Ben tehlikeliydim, sensizlik benden tehlikeli şuan sen sensizlikten daha tehlikeli.

Olgunlaşıyorum ha ne dersin? 23 yaşında olmadan da olgunlaşılabiliyormuş. Namaz kılıyor ve sürekli af diliyorum gönül isterdi ki şükredeyim lakin hamd ediyorum. Hamd ile şükür arasında ki ince anlamı bilmeyenler ki galiba sende bimezsin bu cümleyi anlayamayacak. Senden tam orada vazgeçtim. Bir dernek binasında bir terasta 4 kırmızı sinema koltuğu arasında. Mesajları bir daha okuduğumda anladım 23 yaşında bir orospu çocuğuyla bir şeyler yaşadığını. Küfür ettim söyle alınmasın. Çünkü o yaştaki biri senle olamaz. Olamaz. Olur mu? Olmaz. Oldu mu? Olmadı. Müzeyyen orada senin de içinde bir kötülük olduğunu hissettim. Masum değilsin ve değiliz tabi hiçbirimiz. Eğer o çocuğun adını bilsem sıkardım kafasına eskiden mamafih çünkü kalbime artık sensizlik tecelli ve artık ömrüm göklerin ve yerin sahibine meyilli.

Bu mu usta, bu mu aga, bu mu ciğer, bu mu paşa, bu mu ulan? Erkeklik bu mu? Değil. Delikanlılık bu mu? Değil usta değil. Racon bu mu? Ulan vallahi değil! Sen kaç yaşındasın erkek bu mu? Değil!

Bir sahafçıda Hüsamettin Albayı ararken sana rastlamak da güzeldi be. Ben 5.75 miyopum yanımda kardeşim olmasaydı göremezdim. Peşinden gelmek istedim bırakmadı. Bir beyaz çöp arabası aramıza girdi kayboldun. Siyahtan vazgeçmişsin sana bir sır vereyim mi neyse boş koy Hüsamettin Albay'a veririm daha iyi. Neyi mi gördün de daha kelimesini koydun oraya? Dur Albayım dur daha seni okumadan senle konuşmak yakışık almaz. Ama sana küçük bir sır verebilirim senden önce de gözleri yeşil olan şerefi eksik bir kız vardı ya onunla rastlaştım dişlerimi sıktım, yolumuzu değiştirdik, bak işte burası sır; ağaca vurdum bir tane ardından konuşmaya başladım kimle bilmiyorum ama konuşuyorum Müzeyyen. Bir teyze yardım etmek isteyince durumu anladım. Tiyatro oyuncusuyum prova yapıyorum diyerek yüz yılın tespitini yapıp Teyzeme inceden de dünya tiyatro hepimiz de maskeler oynuyoruz mesajı çaktım. Gözleriyle bende tiyatro oyuncusuyum dedi sen hangi perde de rol alıyorsun dedim gözlerimle. Ben emekli oldum dedi gözleriyle. Ayrıldım bende gözlerimle.

Sol elim uyuştu tek elle yazdığımdan kısa kesecegim. Kelimeler kesilmez ama deyim böyle. Velhasıl kelam, en hasılı kelam gizli özlemim, gizli öznem. Seni anlattığım her cümlemin sonu üç nokta; yüklemim sensin. Sen yeniçerisin, ben Alemdar Paşa.

Bir Adamın GünlüğüWhere stories live. Discover now