CELLADIN ÖLÜMÜ!

62 6 0
                                    

Toparlanın! Mahkemeyi toparlayın! Herkesi çağırın; başlıyoruz!

Mahkeme kuruldu! 

Mahkeme Görevlileri:

Mübaşir- Çavuş

Katip- Müzeyyen

Şahitler- Albay, Doktor


+Buyur evladım, dinlemekteyiz.

-Buyurayım Sayın Başkan! Müzeyyen hani ölecekti, hani idamını vermiştiniz? 

+Mahkemeye hesap sorma! Çavuş bana celladı çağır!

                 Müzeyyen'in celladı mahkeme kürsüsüne!

C: Buyrun Başkan!

+Müzeyyen, neden hala katip?

C: Onu size sormalı!

+Haddini bil! Salağa yatma! Müzeyyen'in ölüm kararı verilmişken neden öldürmedin?

C: Bırakmadılar! Kalbin dört numaralı odacağındaki hücreler bırakmadı! Müzeyyen ölürse bu kalp durur dediler. Korktuk, vücudu ülke yıkılacak diye korktuk!

- Lan ülkenin sahibi benim ihtilal de yaparım inkılapta!

+I. İhtar: Argo konuşma, II. İhtar: Söz hakkı iste!

-Bana ihtar vereceğine, celladına ölüm ver! 

+III. İhtar: Mahkemeye iş öğretme! Yaz Müzeyyen!

Mahkeme kararına uymayıp, insiyatif kullanarak senin kafanı cümle alem önünde vurmayan cellad Ülkemiz yasalarının 23. Maddesinin 18. Fırkasına göre görevden alınacak, kafası vurulacaktır! Bu makus talih tarihimizi tekerrür etmeye prangalamıştır. Tüm hücreler haddini bilecektir! 

Çavuş Celladı ölüme gönder!

-Tamam cellat öldü, Müzeyyen ne olacak Sayın Başkan! Müzeyyen ne olacak?

+Başa dönmeyelim evladım başka cellatlar buluruz!

-Mesele cellat değil Başkan mesele kalp hücreleri durduracaklar, bizi bitirecekler, bir kadın uğruna yok olup gideceğiz! 

+Çavuş Şahitlerden Albayı çağır!

                            6. Piyade Albayı Mahkemeyi Mukaddesin kürsüsüne!

A: Emredin Sayın Başkan!

+Emrederiz. Sahi Albay siz kimsiniz?

A:Bu elamanın en yakın arkadaşının sevdiği kızın babası!

-Konumuz bu değil!

+Haddini bil söz hakkı iste! Ne olacak Albayım!

A: Kalp hücrelerini öldürebiliriz mamafih bu intihar olur, masaya oturmalıyız!

-Söz hakkı istiyorum!

+Verildi!

-Bak başkan canım yanıyor! Mahkemeler, cellatlar, kelimeler, sigaralar hiç biri fayda vermiyor! Müzeyyen'i bana geri getirin!

+Sen gönderdin Müzeyyen'i!

-Bak başkan eski defterleri açma!

+Haddini bil! Sen git demedin mi kıza? Sevme demedin mi? Bekleme demedin mi?

-Yapma, bak ağlıyorum yapma!

+Haddini bil! Sen göndermedin mi? Kız seni bir görmek istedi onu bile zor görmedin mi? 

-- Kürsüye bir yumruk--

+Sinirlendin mi? Yumrukların bir halta yarar mı? Sen ağlattın Müzeyyen'i, sen en büyük yumruğu Müzeyyen'e atmadın mı?

-Bıraktılar mı lan? Mutlu olmama izin verdiler mi? Kevaşenin teki hayatımı sikecek bende izin vereceğim! 

+Lan Müzeyyen'i bıraktın bir kevaşe için! 

-Albayım! Albayım! Cevap ver Albayım! Ağlama Albayım! 

+Canın yandı! Müzeyyen'in yanmadı mı? Kız ağlamaktan zayıfladı be!

-Bak başkan, yakarım mahkemeni, giderim Müzeyyen'e vururum kalp hücrelerini sıkarım kafama, sikitr olup giderim buralardan!

+Haddini bil düzgün konuş!

-Ne haddi lan! Yaramı deşiyorsun, içimi neşterliyorsun, kanıma dokunuyorsun!

+Sen yaptın!

-Albayım! Albayım cevap ver! Ben yapmak istemedim! Bana yaptırdılar!

+Ve işin garibi pişman değilsin!

-Değilim! Ve asla bana yanlış yapanlara yanlış yaptığım için pişman olmayacağım!


Bir Adamın GünlüğüΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα