YAPMAYIN!

76 6 0
                                    

Bir kanalizasyon arıyorum girmek için. Bir çukur görsem atlayacağım hemen kaybolmak için. Bulutların gölgesinde insanların yüzlerini göremiyorum. Küçük oyunlar oynayıp duruyorlar Oğuzcum Atay. Tehlikeli oyunlardan haberleri yok. Ve ben bu boktan oyunlara aldanıp kaybediyorum. Hala kaybediyorum. Ve sanırım hala kaybediyorum. Gitmek istiyorum Ankaraya gitmek. Amcamın yanına... Dersimi çalışıp oranın hukuğuna kapak atmak istiyorum. Akşamları amcamla sigara dumanları arasında kelimeler koşuşturmak istiyorum. Bulutların gölgesinden güneşe sığınmak istiyorum!

Bunlar ütopik hayeller dedi babam, ütopyalar güzeldir be baba! 

Bu aralar bir cafe'de bir masada iki menengiç içme alışkanlığı oluşmaya başlıyor. Orada yazıyorum. İnsanlar hayretle izliyor, gelse biri sorsa bende anlatsam... Kimse sormaya cesaret edemiyor; oradan deli gibi mi gözüküyorum. 

Bir kızı seviyorum o beni sevmiyor. Bir kıza ölüyorum o beni çoktan gömmüş. Yapmasınlar Çavuş toprağıma kürek kaldırmasınlar. Gönlüm kara kurbağaların at üstünde cirit oynadığı bir bataklığa dönmüş. Yapmasınlar Çavuş! Geçen birine yardım ettim; ayrılmışlar kızla bir nevi ben konuştum ben söyledim çocuk yazdı, sonra bana döndü acıyarak baktı sen hala nasıl yalnızsın dedi diyecek bir şey bulamadım, kalktım gittim. Mesele yalnızlık değil zaten, mesele aşk falan hiç değil, oyun trajedi de değil, seyirciler paranoyak da değil. Mesele Müzeyyen, oyun hayat, seyirciler bir yıldız, bir kaç bank, bir kaç gözyaşı, birkaç sayfa, birkaç kelime eee cevap ne? Bir kaç? 

Ah be Müzeyyen gelip okusan ajandamı, biliyorum ki seveceksin beni, buraya yazmayacağım, okuyacaksın zaten bir gün ya sadece sen okuyacaksın yada tüm alem seni okuyacak! Doktorlar durum iyi değil diyor, nefes gitti, ellerim çok titriyor; bunu bana neden yapıyorsun? Bir insanı kurtarabilecekken nasıl oluyor da ölüme terk ediyorsun? Müzeyyen bana bunu neden yapıyorsun? Hayatımı neden karartıyorsun? ''Hala beni mi suçluyorsun?'' Tabi seni suçluyorum, sen gelmiyorsun! Yapma usta. Yapmasınlar Çavuş!

O. çocuk sarıldı mı sana? O. çocuk elini tuttu mu? O. çocuk gözlerine baktı mı? Sesin güzelmiş mi dedi? Aaa orada incelt mi dedi? Detone mi oluyorsun diye terimsel mi konuştu? Eee bizde Apoyla detone oluyorduk. Sana anlatıyordum. Seni ailemden saymıştım. Sen #aposmlhrn ile çay içmiştin. Seni herkese anlatmıştım. Gidince çay ocaklarına giremedim, tartıcı Emre seni sordu tartma ağır gelir dedim üzüldü çocuk, Ertuğrul Dayı vardı oğluna değil ilk defa bize üzüldü, İsmail Amca 6. Filoyu bombalayan İsmail Amca bana sigara sardı, Hüsam Efendi asil bir define avcısı bizi duyunca sigaraya başladı. Ben her çay ocağında seni anlattım kadın! O. çocuk da anlattı mı? 

Bir de kitap okursun! Sen Turgut Uyar'dan Ahmet Arif'e Ahmet Arif'ten Şeyh Galip'e tüm kavuşmak isteyenlere hatta Edip Cansever'e ve hatta hatta Rimbaud'a aykırı davranmış, onların dizelerini yazmalarına sebep olan kadınlar arasında yerini ön saflardan almışsın! Ruhuna kefen biçmiş, gönlüne kilit takmış, özgürlüğüne pranga vurmuşsun! Ey Müzeyyen! Bırakınız yaşayayım, izin verin efendimiz yaşayayım, ruhum yaşasın, gönlümde kırk ayaklar yürüsün, özgürlüğüme kanat takılsın! Ey Müzeyyen! Yapmayın! Etmeyin, Mevlana'yı dinleyin, Turgut abiyi dinleyin, Ahmed Usta'yı dinleyin Yapmayın Müzeyyen, etmeyin! Yapmasınlar Çavuş!  

Bir Adamın GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin