14

6.5K 574 1.1K
                                    

1 ay sonra

Uzun süredir yatağımda uyanıyordum. Bu iyiydi, kafam bunca şeyle meşgulken bir de uyurgezerlik saçmalığıyla uğraşamazdım.

Josh 3 hafta önce eve geri dönmüş ve hayatı bana zehir edeceğinden emin olduğum bir süprizi olduğundan bahsetmişti. Zaten bir hafta sonra tahminimde yanılmadığımı fark ettim. Hayatıma, kenarındayken beni bok çukuruna iten iki çocuk ve bir de üvey anne dahil oldu.

*****

"Harry, hadi kalk. Okula geç kalacaksın!"

Gözlerimi açmak istemiyordum. Eğer açarsam acı bir anda hücum edecekti zihnime. Göz kapaklarımdan sızan acı beni öldürürken avuçladığım yorganla kafamı örtüp kendimi boğmaya çalıştım.

Ve yine o cırtlak ses... "Lanet olsun! Buraya huzurlu bir yaşam için geldim. Senin bokunu temizlemeye değil."

Bir hışımla ayağa kalkıp bağırdım: "Siktir git o zaman!"

Bir sessizlik oluştu. Sinirli ifadem endişeye dönerken kapıya bakmaya devam ettim.

Aniden açılınca sıçrayarak geriledim. Josh gözlerinden alev püskürüyordu. "Seni küçük bok parçası! Annenden özür dile."

Titreyen sesimle "Asla" diyebildim.

"Ya özür dilersin, ya da uzun bir süre sırtının üstüne yatamazsın."

"Bir gün gelecek ve sen kıçının üstüne oturamayacaksın."

"Sen," diyip kaldı. Bu hali o denli komikti ki... Göt gibi kalışı, şaşkınlıktan bir şey diyemeyişi gülme isteğimi aşılıyordu. Ama tutmalıydım kendimi. "Kıyafetlerini çıkar ve bodrumda beni bekle Harold Milward."

*****

Buradan nefret ediyordum. Koçun haftada bir yıkandığına dair bahse girebileceğim atleti bile buradan daha güzel kokuyordu. Karanlık benden bilincimi çalmaya çalışırken içimdeki umut ısrarla kendine gel diyordu. Neden içimse kurtulabileceğime dair bir his vardı? Neden kutulmayı bekliyordum? Bunca zaman kurtulamamıştım şiddetten ve böyle bir beklentimde olmamıştı. Neden şimdi? Ne değişti? Biri mi girdi hayatıma beni kurtarabilecek?
Kapının açılışıyla korkudan kapanan gözlerim aralandı.

İşte gelmişti. Kendisi her ne kadar 'babam' olduğunu iddia etse de asla inanmamıştım buna. Bir babanın evladına yapmayacağı şeyler yapıp, söylemeyeceği sözler söylemişti. Biyolojik olarak babam olabilirdi belki ama kesinlikle o benim gerçek babam değildi. Çünkü benim 'baba' kavramım kan bağından farklı şeyleri içeriyordu.

Elinde bir kırbaç ve de bir içki şişesi vardı. Arkasından kapıyı kapatan kişi o kadındı.

Ağzımdan kaçmaya çalışan hıçkırığa izin vermedim. İzin vermezdim.
Yaklaştığını hissediyordum. Kadının kapıyı kapamasıyla kararan odada bir hareketlilik arıyordum, yoktu. Ancak geliyordu. Bunu anlayabilmek için üstün bir zekaya sahip olmaya geren yoktu.

"Sen büyüdün Harry, ama bir sorun var: Beynin hala sekiz yaşında."
Sekiz yaşım... Annemin ölümü... Bilerek mi yapıyordu? "Aslında sekiz yaşındaki bir çocuk bile senden zeki. Mesela Chris," o kadının aptal çocuğu, "bana karşı asla 'seni beceririm' iması barındıran bir cümle kurmaz." Sustum. "Konuşmayacak mısın?" Cevabım yine sessizlikti. "Bende öyle düşünmüştüm."

Susmak acizlikti. Acizdim. Ona karşı çıkmak, bağırmak beni nasılda rahatlatmıştı. Yine isterdim. Fakat şu an için böyle bir lükse sahip değildim.

Nereden geldiğini, hissettiğim sızıdan dolayı algılayamadığım bir kırbaç yedim sırtıma.

Her ne kadar alıştığım bir pozisyonda olsamda acıya bir türlü alışamamıştım. Acı inanılmazdı. Çünkü onun kırbacı normal bir kırbaç değildi. Hüzünlerimi, yalnızlıklarımı, göz yaşlarımı barındırıyordu ve Josh bana sadece kırbacını vurmuyordu. Hüzünlerimi, yalnızlıklarımı, göz yaşlarımı vuruyordu. Dediğim gibi; acı inanılmazdı.

Birkaç darbenin ardından bir sıvı döküldü vücuduma. Lanet olsun ki bu acıyı daha inanılmaz hale getiriyordu.
Gözlerimden akan yaşlara yenileri eklenirken bir hıçkırık benim iznim olmadan kaçtı boğazımdan.

Birden kapının çarpılış sesi ve o kadının bağırışı duyuldu. "Oraya giremezsiniz bayım!"

Kim gelmişti? Bakıyordum ama gözyaşlarım görmemi engelliyordu.

"Sende kimsin?" Bu ses Josh'a aitti. Acıyla inledi. Birileri onu fena beceriyor olmalıydı.

"Gel Harold." Sırtıma değen elle inledim. "Tanrım, n'aptılar sana?" Bu ses Louis'ye aitti.

"Louis," diyebildim.

"Burdayım aşkım."

Gözlerimin yavaşça kapandığını hissettiğimde biri bana sarılıyordu.

Bu aralar moralimin bozukluğunu bildirmiştim. Ve artık mutluyum. Başta Turşu olmak üzere hepinize beni beklediğiniz için teşekkür ederim. Cidden...

Yazım yanlışlarım varsa affola, dün iki parmağımı feci bir şekilde kestim de ;(

Sizi seviyorum

SLEEPWALKER (Larry Mpreg)Where stories live. Discover now