25

5.5K 450 555
                                    

"Harry şimdi sen bu bebeğin annesi mi oluyorsun?" diye sordu Niall. Sabahtan beri susmamış, saçma sapan sorular sormuştu. Kahvaltı ederken bile rahat bırak bırakmıyordu.

"Tanrım bilmiyorum, sanırım evet." Gözlerimi devirerek verdiğim cevap esnasında çatalla bir kez daha tabaktaki zeytini yakalamaya çalıştım, ancak hemen pes ettim.

"Bu durumda ben dayı oluyorum." Zeytini eliyle aldı ve ağzına götürdü. "Ya da..."

"Seni affettiğime pişman etme beni, seni fahişe."

Güldü. "Ama bu çocuğun bir babası var."

"Ve bu sen değilsin." dedim derhal.

"Ayrıca senin okulun da var. Ama diyorsan ki ben okula gitmeyip evimin kadını olacağım, o zaman tamam."

Ben omzunu yumruklamaktan bıkmıştım, ancak o bıkmamıştı anlaşılan. "Niall! Komik değilsin. Ben bir erkeğim!"

"Hamile bir erkek." diye ekledi.

"Kapa çeneni." Oturduğumuz yere en yakın olan pencereye baktım. Dışarısı oldukça soğuk görünüyordu. "Okula giderim nasıl olsa ilk haftaları."

"İlla ki karnın belirginleşecek."

İlk defa mantıklı konuşan Niall'a çaresizce baktım. "O zaman düşüneceğim."

"Bay Tomlinson değil mi?" Dışarının kasvetli havası birden daha da ilgimi çekmişti. "Harry, cevap ver."

Boğazımı temizledim. "Neyi kast ediyorsun?"

"Neyi kast ettiğimi gayet de anladın." Sustum. "Ah aranızda bir şeyler döndüğünü biliyordum."

"Aramızda bir şeyler dönmedi."

"Evet, haklısın. Yalnızca onun çocuğuna hamilesin, aranızda ne dönmüş olabilir ki?"

Pes edercesine nefesimi dışarı verdim. "Niall inan bana yalnızca bir kere seviştik ve sonra hiçbir şey olmadı. Yüzüme bile bakmadı günlerce." Son cümlem beni hüzne boğmuştu.

"Pişman mı oldu?"

"Pişman olmasaydı şu an burda olur muydum?"

"Evinin kadını olurdun."

Kahkahasını bastırmak adına sinirle bağırdım. "Kapa çeneni!"

*****

"Güzellik en sonunda okulun yolunu bulabildin." diyip arka sırama oturduğunda daha fazla dayanamayacağımı anlamıştım.

"Aptal olduğunu zaten biliyoruz Dean. Saçmalamayı kesip bunu daha fazla belli etmeye bir son vermelisin."

"Sen kimsin de-"

"Dean onu duydun." Dean'in sözünü kesen Niall'ın sert sesiydi, beni şaşırtmıştı.

"Evet, Dean beni duydun. Tabii eğer algılamada sıkıntın varsa-"

"Ama Niall!" diye bağırarak sözümü kesti küçük bir çocuk gibi.

"Konu kapansın." Niall'ın arkadaşlarından kesinlikle haz etmiyordum.

Gün boyu Louis'yi hiç okulda görmemiştim. Hatta Bayan Forbes bile gelip bana onu hiç görüp görmediğimi sormuştu. Sanırım bizi komşu sandığı içindi. Üstelik akşam bir de eve geçmeden ziyaret etmem gerektiğini, eğer hastaysa ziyaretine gitmek istediğini söylemişti. Ona telefon diye çılgın bir icat olduğundan ve gerçekten kullanışlı olduğundan bahsettiğimde ise o cırtlak sesine beni şahit tutup ardından yanından kovmuştu.

SLEEPWALKER (Larry Mpreg)Where stories live. Discover now